Mersin Kadın Emeği Kolektifi “Savaş karşıtı mücadelenin feminist rengi belirginleşmeli” dediği açıklamasında tüm etnik grup, sınıfsal yapı, inanç, cinsel kimlik ve yapılar içinden kadınları Türkiye'de etkin bir barış mücadelesi vermek ve barışı kalıcılaştırmak için oluşturulan barış blokları’nda yer almaya çağırdı.
Açıklamasına “Biz kadınlar yıllardır barış için örgütlendik. Barış için ses çıkardık. Çünkü biliyoruz ki savaş en çok bizleri vurur” diyerek başlayan Mersin Kadın Emeği Kolektifi savaşın mevcut toplumsal rolleri daha da derinleştirdiğini, kadınları ezilen rollere daha da hapsettiğini ve üzerlerinde onarılamayacak fiziksel ve duygusal tahribatlara yol açtığını ifade etti.
“Barış gözden çıkarılan ilk şey”
Barışın AKP tarafından “gözden çıkarılan ilk şey” olduğunu ifade eden Mersin Kadın Emeği Kolektifi “AKP’yi biz kadınlar zaten yıllardır cinsiyetçi ve kadın kırımına destek sunan politikalarıyla biliyoruz” dedi.
Suruç’ta 32 kişinin öldürüldüğü IŞİD saldırısına değinilen açıklamada “Bu katliamla bir kez daha, ülkede yeni bir kaos dönemi oluşturup muhalif, özgürlükçü herkesi hedef haline getirme peşinde sınır tanımayacaklarını gösterdiler” ifadelerine yer verildi.
“Savaşa dur demezsek, tüm canlılar için eziyete dönecek”
“Bu savaşa dur diyemezsek, kalıcı demokratik bir barışı öremezsek savaşı çıkaranlar durmayacak, çıkarları için yaşamı tüm canlılar için eziyete dönüştürecek” denen açıklamada özellikle kadınların ağır bedeller ödeyeceği vurgulanarak şu çağrı yapıldı:
“Biz kadınlar, pasif bir barış söylemi için sesimizi yükseltmiyoruz. Her türlü farklılıklarımızla, kırıma uğramadan, şiddete uğramadığımız, emeğimiz sömürülmeden yaşayabileceğimiz bir dünya için verdiğimiz mücadelemizi yükseltebileceğimiz, kalıcı demokratik ve onurlu bir barış ortamı istiyoruz.
“Cesaretle ses çıkarmalıyız”
“Savaş karşıtı mücadelenin feminist rengi belirginleşmeli. Kadınlar kendi özgür iradeleri ile kendi sözlerini kurmalı. Nasıl bir barış istediğini dillendirmeli. Barışın artık nefes almak kadar gerekli ve acil olduğunu anlatmalı. Kadınlar barış mücadelesinin kurucu ve yürütücü gücü olmalı. Tam da bu sebeple; farklı etnik grup, sınıfsal yapı, inanç, cinsel kimlik ve yapılar içinde var olan kadınları Türkiye'de etkin bir barış mücadelesi vermek ve barışı kalıcılaştırmak için oluşturulan barış bloklarında yer almaya ve cesaretle ses çıkarmaya çağırıyoruz.” (EA)