25 Kasım'da polis kurşunuyla ölen Baran Tursun'un babası Mehmet Tursun "Bu mektubun okuma süresi ve ekinde bulunan birkaç tane fotoğraf ve kamera kaydını tetkik etme süresi kadar bana zaman ayırmanızı rica ediyorum" diye başlayan bir mektup gönderdi.
Baba Tursun "Oğlumu öldüren kurşun oğlumu hedef alarak mı silahtan çıktı, yoksa arabanın lastiklerine doğru mu ateş edildi?" diye soruyor.
"Oğlumu öldüren polis nişan alarak ateş etmiş ise ayrı ceza alır, yerden seken mermi ile başına aldığı yara sonucu ölmüş ise ayrı ceza alır."
Tursun'un oğlunun öldürülmesi olayında dikkat çektiği bazı çelişkiler ve iddiaları şöyle:
- Olay yeri inceleme ekibi otomobili olay yerinde inceleyeceğine otoyu çekicinin üzerine koyarak Bayraklı Polis Karakolu önüne götürdü.
- Olay yeri inceleme ekibi değişik açılardan iç ve dış olmak üzere 112 adet fotoğraf çekti, 112 adet fotoğrafın bir kısmı 05:43'te, bir kısmı da 06:34 te çekildi.
- Polisin 05:43'te çektiği ve mahkeme kayıtlarına DSC0019 seri nolu delil olarak geçen fotoğrafı büyütüp ve her açıdan incelediğimizde, arabanın sağ ön koltuğu üzerinde mermi çekirdeği, gömlek parçası mevcut değil.
Baba Tursun, olay yeri inceleme ekibinin "delil karartma" olduğunu öne sürdüğü bu olayı olaydan yaklaşık üç saat sonra nöbetçi Cumhuriyet savcılığına haber verdiğini belirtti.
Yine Mehmet Tursun'un iddiasına göre nöbetçi Cumhuriyet savcısı saat 6:46'da kanıtların toplanması ve korunması talimatını verdi.
"Olay yeri inceleme ekibinin 05:43'te çektiği fotoğraflarda arabanın sağ ön koltuk üzerinde olmayan mermi parçasının 06:34'te çekilen fotoğraflarda ortaya çıktığını" iddia eden Tursun, "Oysa savcılık bu tür çalışmaları yapmaları için saat 06.46 da talimat vermiş" diyor.
Tursun'un duruşma sürecine dair soru cevap şeklindeki değerlendirmesi şöyle
Soru: Oğlunuzu kim öldürdü? Yanıt: Polis
Soru: Delilleri kim topladı? Cevap: Polis
Soru: Delilleri kim tetkik etti? Cevap: Polis
Soru: Delillerin tetkik edildiği yer Cevap: Polis laboratuarı
Soru: Bu polisin lehinde kimler şahitlik yaptı Cevap: Polisler şahitlik yaptı
Soru: Duruşma salonunu neden terk ettiniz? Cevap: Duruşma yargıcı polislerin 'çelişkili' ifadelerini düzeltmeye çalışıyordu, buna dayanamadım itiraz ettim
Soru: Duruşma yargıcı polislerin ifadelerindeki çelişkiyi nasıl gideriyordu? Cevap: Avukatlarım "olay yeri krokisi" çizdiler ve gelen polislere bu krokiyi verip olay anında nerede olduklarını belirlemeleri ve kroki üzerinde işaretlemelerini istedi. Gelen polisler kroki üzerinde yerlerini işaretlerken bir birleri ile çelişiyorlardı, tam o sırada mahkeme yargıcı krokiye bakarak bir polise "Senden önceki arkadaşın senin işaret ettiğin yerde olmadıklarını beyan etti, iyi düşün senin işaret yaptığın yerde miydin" dedi.
Soru: Bu çok ağır bir ithamdır, senin ile yargıç arasında aynen böyle bir konuşma mı geçti, bu konuşmaya şahit olan kim vardı duruşma salonunda? Cevap: Gözlemciler vardı, İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) İzmir, İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) İzmir, gazeteciler, sendikalar vardı, biz ve avukatlarımız hariç 30'a yakın polis vardı. (NZ/TK)