"PKK militanı" diye ismi TV'lerde ve gazetelerde yayınlanan Hasan Metin, 1994 yılında köyünün "terör" nedeniyle boşaltılması sonucu Erzincan'a göç eden ve orada çiftçilik ve hayvancılık yaparak 6 çocuğuna bakmaya çalışan gerçek bir "mağdur". Kendisini 10 yıldır tanıyorum ve köyünün boşaltılması nedeniyle yaşadığı acıları yakından biliyorum.
Cezaevindeki ziyareti gardiyanlar ve askerler dinledi
Gazete ve TV'lerin "PKK militanı" ilan ettiği, ardından Erzincan ve Erzurum'da kışkırtılmış kitlelerin acımasızca dövdüğü bu yurttaşımızı 25 Haziran günü tutuklandığı Erzurum Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde ziyaret ettim.
Gardiyanlar ve askerler de dahil cezaevi personelinde de çok elektrikli bir ortam sezdim. Elbiseleri linçten ötürü parçalanmıştı. İki bacağında hâlâ duran kurşunların yanı sıra linççilerin attığı feci dayaktan dolayı vücudunun her yerinde yaralar vardı.
Kendisiyle yaptığım görüşme hukuka aykırı şekilde ve tüm uyarılarıma rağmen gardiyanlar ve askerler tarafından dinlenildi.
Tedavisi reddedildi
18 Haziran günü akşam saatlerinde Hasan Metin'in de içinde bulunduğu arabayı durdurarak silah zoruyla binen kimliği bilinmeyen kişilerle yolda pusuya yatan askerler arasında çatışma yaşanıyor. Askerlerin av tüfeği saçmasıyla yaralandığı bazı tanıklarca dile getiriliyor. Hasan Metin'se bu çatışmada iki ateş arasında kalarak yaralanıyor.
Hastaneye kaldırılır kaldırılmaz yayılan söylentiler nedeniyle doktorlar tedavisini yapmayı reddediyor. Bu sırada hastaneye akın eden kışkırtılmış kitleler hastanenin camlarını kırıyor, ambulansı tahrip ediyor, sedyedeki yaralıya tekme-tokat vuruyorlar.
"Bunu hayvan hastanesine götürün"
Kentte gerginliğin artması üzerine Trabzon'a götürülüyor. Oradaki doktorların "bunu hayvan hastanesine götürün, insan değil bu" diyerek tedaviyi reddettikleri ileri sürülüyor. Erzurum'da da tedavi yapılmıyor. Bu yapılanlar "Hipokrat Yemini"yle bağdaşır mı?
Suçluluğu mahkeme kararıyla kanıtlanmadıkça her insan masumdur. Anayasamızın 38. maddesi bunu söyler. Masumiyet karinesi adı verilen bu çok bilinen ilkeye rağmen bir insanın yargısız infaz edilmesi ve hekimlerin de bir ucundan buna katılması kabul edilebilir mi?
PKK'nin bir süredir gerçekleştirdiği saldırılar, örgütün Türk-Kürt çatışmasına yol açabilecek politikaları, bazı devlet kurumlarınca uzun zamandır yükseltilmeye çalışılan milliyetçi ruh hali, işte bugün yaşadığımız linç ortamını doğurdu. Neticede Erzincan gibi Türk-Kürt, Alevi-Sünni nüfusun bir arada yaşadığı yerler potansiyel patlama alanları haline geliyor.
Hasan Metin 52 yaşında gerçek bir terör mağduru. 6 çocuğu var. Bu yaşına rağmen örgütle ilgili hiçbir sabıkası veya arşiv kaydı bile yok. 2 çocuğu üniversite öğrencisi, bir çocuğuysa askerliğini yapıyor.
İnsanları "PKK militanı" diye damgalamak bu kadar kolay mı? Erzincan Valiliği başta olmak üzere basın ve medyanın daha dikkatli olması gerekmez mi? Doktorların en azından Hipokrat Yemini'ne bağlı kalmaları gerekmiyor mu? (HA/TK)