Başbakan Erdoğan, dün (8 Haziran) katıldığı CNN Türk yayınında gazetecilerin sorularını cevapladı. Erdoğan, asker-sivil ilişkileri, Balyoz soruşturması, basın özgürlüğü, internet sansürü, öğretmen atamaları, bedelli askerlik, Suriye meselesi ve Hopa olaylarıyla ilgili görüşlerini açıkladı.
Asker-sivil ilişkileri
"Türkiye'de demokrasi güç kazandı ve asker-sivil ilişkilerinde şu anda iyi bir noktadayız. Bu konuda bazı çevreler, özellikle medya tahrik rolü üstleniyor.
"Ben bunları gereksiz buluyorum. Çünkü Türkiye'de Türk Silahlı Kuvvetlerimizin bir yeri var, sivil idarenin bir yeri var. Türk Silahlı Kuvvetlerinin nereye hesap vermesi gerektiği bellidir ve hesabı vermesi gerektiği zamanlarda bunlar olur. Geçmişte Genelkurmay Başkanıyla Başbakanın rutini bizim dönemimiz gibi hiçbir zaman olmamıştır. Ama şimdi asgari, seçim döneminin dışında her hafta muntazaman bir kere görüşürüz. Bazen bu 2 olur, bazen 3 de olabilir. Telefon görüşmelerimiz bunun dışında. Biz bu kadar görüşmelerimizde sağlıklıyız.
"Atacağımız adımları beraber konuşuruz, müzakere ederiz. Ama bizim sırtımızda bir yumurta küfesi var ama bazılarının sırtında yumurta küfesi olmadığı için onlar, 'biz' diyor, 'emekli askerlerle görüşüyoruz şu adımı, bu adımı atıyoruz'. Kusura bakmasınlar biz de bu işi Türk Silahlı Kuvvetlerimizin başta Genelkurmay Başkanım olmak üzere, muvazzaf kadrosuyla gerek ikili olarak benim yaptığım görüşmelerim var, gerek müsteşarımın aynı şekilde ağırlıklı ikinci başkanla, harekat başkanıyla yaptığı görüşmeler var. Biz de bu işi bu ciddiyet içinde yapıyoruz. Çünkü atılan her adımdan ülkenin kazanması lazım, kaybetmemesi lazım. Biz hiçbir zaman aceleci bir mantıkla değil, her şeyi yerli yerine oturtmak suretiyle bunun devamından yanayız".
Balyoz soruşturması
"Türk Silahlı Kuvvetleri, bütün bu ortadaki mevcut tabloyla şu anda çalışıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri şu anda 200 bin generali, subayı, astsubayıyla güçlü bir yapıyla sahip. Ve bizim burada herhangi bir aksama olması söz konusu değil ve kimsenin yeri de bu noktada boş değildir. Şu anda herkesin görevini birileri yürütüyor. YAŞ toplantısına girerken önümüze tablolar gelecek tabii inşallah iktidara devam etmemiz halinde bu çalışmaları yine kendileriyle yapacağız".
Basın özgürlüğü
Erdoğan "Nasıl bir medya şikayetlerinizden sizi arındırabilir? Son dönemde medyada bazı isimler Nuray Mert ve Abbas Güçlü ile ilgili meydanlarda
söylediğiniz sözleri Taha Akyol, Hasan Cemal gibi isimler eleştirdiler" sorusuna şöyle cevap verdi:
"Başkasının özgürlük alanıdır sınır. Oraya girdiğiniz anda siz başkasının özgürlük alanına müdahale ediyorsunuz. Türkiye Cumhuriyeti'nin Hükümetine, Dersim'de yapılan yolların harekatlar için yapılmış yollardır, şimdi de yapılan bu duble yolların, barajların aynı şekilde güvenlik düşüncesiyle yapılmış yollardır' şeklindeki bir tanımlaması veya tespitini bizim makul karşılamamız mümkün mü?"
İnternet sansürü
"Bi defa bizim internetle ilgili bir sınırlamamız yokki tam aksine. Şimdi gayri ahlaki yayınların yayınlanması noktasında, ücretli olarak müracatını yapıyor, filtrasyon istiyordu. Biz şubat ayında bununla ilgili bir düzenleme yaptık. O d Ağustos itibarıyla yürürlüğe girecek. Yaptığımız iş budur.
"İsteyen filtrasyonu kullanır, isteyen kullanmaz."
Öğretmen atamaları
"Şu anda bizim hükümet olup olmamamız da önemli. Seçimden sonra hükümetin kurulması zaman alacak. Ondan sonra parlamento bir aç-kapa yapacak ve Meclis tatile girecek, yeni dönem açıldığında inşallah süratle bunları da ilgili bakanlık neticeyi elde edecektir.
"Bu sene 40bin atıyoruz. Önümüzdeki yıl , bizim hükümette olmamızla bunları konuşacağız. Ama Eylül'de bu 40bin atamayı yapıyoruz."
Bedelli askerlik
"Bu konuda Genelkurmayın düşüncelerini önemsiyorum. Kendisiyle de konuştuk.
"Tek endişemiz şehit aileleri. Biz fakirdik bundan dolayı mı biz kurban seçildik. Silahlı kuvvetler bunu nasıl değerlendiriyor bilemem, ama milletim nasıl değerlendiriyor bu önemli.
"Önümüzdeki dönem bunları konuşuruz. Mutabakatı sağlarız, adımımızı atarız. Böyle bir karar alırsak adil olacağız. Ama çözülmesi gerektiğine inanıyorum."
Suriye meselesi
Erdoğan, gazetecilerin Suriye ile ilgili sorusunu kesip, "biz daha konuya girmedik. Seçim meselesine gelmedik" dedi. Sorunun tekrar sorulması üzerine;
"Antep, Hatay, Mardin'de tedbirlerimizi aldık. Hataydan 1200 giriş var. Bunların çoğu kadın, çocuk, yaşlı. erkekler bırakıp dönüyor. Çadır kentlerde yaşıyorlar. Halep'te bazı tedbirler alıyorlar. Biz de kendi ülkem,zde. Halepte akrabalık bağları bizle çok güçlü aileler var".
Hopa olayları
"Ölmüş olan insanla ilgili gelen bilgiler, belgeler o insanla ilgili varsa buna ne ne dersiniz? Taş atarken çekiymiş resimleri var. Bunları hiç görmüyoruz. medya o şahsın üzerinde dudurken, benim servetimin üzerinde neden durmuyor. Polis halen yoğun bakımda. Ben hedeftim. Ufak taş geldi, benim önüme. Büyük taş da sürücümün önüne geldi. Kan revan içinde kaldı. Bunlar medyada yer almıyor. Hopa'nın içinde bizim yüzde 40 oyumuz var. "Tek yol sokak, tek yol devrim" pankartları vardı. Orada emniyet zaaf gösterdi. Tabi ki burada bizim tavrımız farklı olacak. Bakın Bingöl'de ben Apo'nun kitaplarından örnekler verdim, bunların görülmesi lazım. İlçe başkanı molotof verirken görüntüleri var. Medyanın bu mücadeleye destek vermesi lazım. Medyanın bu propagandayı yapmaması lazım".(ÇT)