Martta Küresel Eylem
Foruma başta Afrika`nın çeşitli ülkelerinden olmak üzere, tüm kıtalardan gelen sosyal hareketlerin temel gündemi yoksulluk, açlık, AIDS ve savaşlar. Yapılan toplantılarda yoksulluğun sebepleri, Afrika`nın içinde bulunduğu duruma gelmesindeki nedenler çeşitli boyutlarıyla ele alındı.
Forum süresince Afrikalı grupların danslar ve müzik aletleri eşliğinde yaptığı yürüyüşler ise forumun renkli ve dinamik yapısının bir göstergesiydi. Forum, 24 Ocak`ta çıkarılan sosyal hareketler çağrısının yayınlanmasının ardından kapanış etkinlikleriyle sona erdi. Bu çerçevede 25 Ocak'ta Kariobangi gecekondu bölgesinden Uhuru Park'a bir yürüyüş düzenlendi. Foruma Türkiye`den yaklaşık 10 kişi katıldı.
Savaş ve emperyalizm toplantısı
Forum nedeniyle dünyanın birçok muhalif aydını Nairobi`ye gelmiş durumdaydı.
Forumun ikinci günü yapılan `Savaş ve Emperyalizm` toplantısı da bunlardan biriydi. Samir Amin (Mısır), Alex Callinicos (İngiltere), Walden Bello (Filipinler) ve Yıldız Önen `in (Küresel BAK) katıldığı İngiltere'deki Direnişi Küreselleştirin platformunun örgütlediği toplantıda Callinicos "Teröre karşı savaş genişliyor. Afganistan'la başladılar, Irak'ta büyük bir bataklığa battılar ama durmuyorlar. Şimdi buranın hemen yanında Somali'ye düzenlenen saldırı Washington'dan yönetiliyor.
Gerçekten 'Yeni Amerikan Yüzyılı' ile karşı karşıyayız. Amerika her yere saldırarak kendi hegemonyasını kurmaya çalışıyor. Ancak önünde büyük bir direniş var. Irak'a daha fazla asker göndermek işe yaramayacak. Bir yandan Irak'ta El Sadr'ın kuvvetlerine saldırırken bir yandan da Ortadoğu'da kalan tek büyük güç olan İran'ı tehdit ediyor. Kendi Yüzyılını tüm dünyayı kana bulayarak sağlamaya çalışıyor. Bizim yayılan savaşa karşı savaş karşıtlarını birleştirmemiz gerekir. Bazı savaş karşıtlarının düşündüğü gibi bizim işimiz bitmedi aksine çok daha büyüdü. Burada Güneydeki barış yanlılarını yanımıza alarak, büyük küresel eylemler inşa etmeye çalışmalıyız. Sivil toplum örgütleri yoksulluğu tarih yapın diyorlar, sanki kapitalizm yoksulluğun ana nedeni değilmiş gibi. Bizim kapitalizmi tarih yapmamız gerekiyor" dedi.
Walden Bello "Irak savaşının Amerika açısından bir felaket olacağını tahmin etmek için politika uzmanı olmaya gerek yoktu. İşgallere karşı mücadele edileceğini herkes bilir. Amerika kendisine çok güvendi. Ancak şimdi sonuçlarını görüyor. Biz 2003 yılında Porto Allegre'de yaklaşan savaşa karşı büyük bir hareket başlattık. Birbirleriyle kıyasıya rekabet eden Amerika ve Avrupalı güçlerin işgaller için ittifak kurmasına izin vermemeliyiz. 2007 yılı da savaş karşıtlarının her yerde savaş ve işgallere karşı mücadele inşa ettikleri bir yıl olmalı. DSF bunun başlangıç noktası olmalı" dedi.
Yıldız Önen ise "Dünyanın ikinci büyük gücü olan savaş karşıtlarının kazanımları devam ediyor. Savaş başladığında Amerikan halkının yüzde 60'ı savaşı desteklerken şimdi yüzde yirmilerde bir destek var. Avrupa'da özelleştirmelere, Avrupa Birliğine karşı gösteriler kazanmaya başladı. Latin Amerika'da önemli gelişmeler oldu. Seçimler alternatif öneren solcuların zaferiyle sonuçlandı. Şimdi önümüzde yeni bir görev var, Amerika'yı Irak'tan çıkarmak ve İran'a saldırmasını engellemek. Hep beraber 17 Mart'ta büyük gösteriler inşa etmeliyiz" dedi.
Samir Amin "Afrika kıtasında hayat her zaman iktidar için mücadeleyle geçti. Sömürgelere karşı mücadele yerini ülkeyi idare eden çetelere karşı mücadeleye bıraktı. Afrika halkı sürekli isyan etti. Ancak sürekli isyan maalesef sürekli devrimlere dönüşmedi. Her isyan bir şekilde askeri güçlerle bastırıldı. Yerine gelenler eskilerden daha iyi olmadılar. Bizim kitlesel hareketlere, sloganlara ihtiyacımız var. Dünya sosyal hareketlerinin birliği dünyayı daha yaşanır bir hale dönüştürebilir. Biz gerçek demokrasiyi Kuzeyden Güneye direnişi örgütleyerek inşa edebiliriz" dedi.
Konuşmaların ardından onlarca aktivistin deneyimlerini paylaştığı toplantıda TMMOB ikinci başkanı Hüseyin Yeşil Hrant Dink'in öldürülmesini kınayan bir konuşma yaptı.
"İklim Değişiyor, Biz Durdurabiliriz"
24 Ocak`ta İklim Değişikliğine Karşı Uluslararası Kampanya'nın düzenlediği toplantı Phil Thornhill'in iklim değişikliğinin etkileri ve iklim değişikliği karşıtı hareketin geçmişini anlatan konuşmasıyla başladı.
Thornhill, 2006 3 Kasım'ında yapılan eylemleri de değerlendirdiği sunuşunda Avustralya'da yapılan 90 bin kişilik, İngiltere'de yapılan 25 bin kişilik eylemden ve diğer aktivitelerden bahsetti. Uluslararası eylem günlerinin, birçok ülkede eylemlerin onunu açması ve yeni irtibatlar sağlamasının önemine de değinen Thornhill, her yıl BM İklim Görüşmeleri'ne baskı yapmak için örgütlenen eylemlerin bu sene de 8 Aralık'taki gösterilerle devam edeceğini söyledi. Bu yıl BM İklim Görüşmeleri Endonezya'nın Bali kentinde yapılacak.
Çeşitli araştırmalarda şu andaki sera gazı salınımının sıfıra inmesi durumunda dahi iklim değişikliğinin küresel etkilerinin artacağını belirten Thornhill, şu ana kadar yapılan eylemlerin gelecekteki kitlesel hareketlerin sadece bir başlangıcı olduğunu ifade etti.
Salondan yapılan katkılarda da iklim değişikliğinin somut etkileri üzerinde duruldu. İrlanda'dan gelen katılımcılar yağmur yağmamasından dolayı bu yıl yaşanan kuraklığı ve bunun tarımcılar üzerindeki etkilerini aktardılar. İsviçre'den gelen katılımcılar ise beklenen karın bu yıl halen yağmamış olmasından dolayı ülkede yaşanan şaşkınlığa değindiler.
Toplantı çıkışında ise forumun yapılmakta olduğu Moi Spor Kompleksi'nin çevresinde iklim değişikliği karşıtı bir gösteri yürüyüşü gerçekleştirildi. ABD Başkanı George W. Bush`un resmini içeren "gezegene karşı işlediği suçlardan dolayı aranıyor" yazılı afişlerle yapılan yürüyüşe büyük bir ilgi vardı.
2009 BM İstanbul Su Forumu'na karşı alternatif Forum
Forum çerçevesinde yapılan önemli toplantılardan biri de "su" konusuyla ilgiliydi. Suyun bir insan hakkı olarak tanınması ve herkesin suya ulaşımının sağlanması talepleriyle dünyanın çeşitli ülkelerinde yürütülen mücadelelerden bir araya gelen temsilciler Nairobi'de buluşarak önümüzdeki dönem stratejilerini tartıştılar.
Dünya çağında 65 örgütün katılıyla yapılan toplantıya İtalya'dan Mediteraqua örgütü temsilcisi, Uruguay'dan suyun özelleştirilmesine karşı hareketten gelen temsilci Daniel Mitterand, İtalyan Hükümet temsilcisi konuşmacı olarak katıldı.
Özellikle 2009'da İstanbul'da yapılacak BM Su Forumu'nu mücadelenin merkezine koyan hareketler "2009 Dünya Su Forumu'na karşıyız. Bu forum bizi temsil etmiyor. Buna karşı kendi stratejilerimizi oluşturacağımız bir platform yaratalım. Bunu hazırlamak için Brüksel'de bir toplantı yapalım. Buraya STK'ları, yerel otoriteleri, parlementerleri, sendikaları davet edelim ve 2009 İstanbul toplantısına, suyun özelleştirilmesine ve bir kar aracı olarak metalaştırılmasına karşı çıkalım" dediler. Toplantının sonunda Afrika Su Ağı'nın kuruluşu açıklandı. Afrikalı temsilci konuşmasında "Özelleştirmelere yeter diyoruz. Suyu açgözlüce ceplerini doldurmak için kullananlara oyun bitti diyoruz. Diğer kıtalardaki networklerle birlikte çalışacağız. Şirketlere karşı birleşeceğiz. Bir atasözünde dendiği gibi, güçsüzler birleşmedikçe güçlüler onları dinlemez." dedi.
Dünya Sosyal Forumu Emek Ağı kuruldu
Forumun önemli gelişmelerinden biri de dünyanın çeşitli yerlerinden çok sayıda sendikanın katılımıyla emek ağını kurulmasıydı.
Bu ağ DSF süreci içerinde hem sendikaların ve emek konusuyla ilgilenen STK'ların koordinasyonunu sağlamayı hem de DSF'de emek konusunu, işçilerin haklarına dönük saldırıları daha görünür hale getirmeyi hedefliyor.
İtalya CGIL'dan katılan konuşmacı "Kamu hizmetlerinin özelleştirilmesinden bahsediyoruz. Bu deneyimler DSF sürecinde daha çok tartışılmalı ve DSF bu açıdan değerlendirilmeli. Bu ağın amaçlarını ve somut hedeflerini ülkelerimize döndüğümüzde tartışmaya devam edelim ve bu adımlarla beraber networkumuzu şekillendirelim. DSF'de ilk kez emek konusunu bu kapsamıyla tartışıyoruz." dedi.
Hindistan'dan gelen sendikacı ise "İlk büyük handikabımız enformellik. Enformel sektörün örgütlenmesi sendikalar açısından çok önemlidir. Sendikaların dışında da ülkelerde önemli bir çok örgütlenme var, örneğin dezavantajlı gruplar, dini azınlıklar. Bunların da işçi sınıfının sorunlarıyla ilgilenmesinin yollarını yaratmalıyız. Kadınların işyerlerinde yaşadığı sorunları özellikle öne çıkarmalıyız. Bu toplantının yeni bir başlangıç olacağını düşünüyorum." dedi.
Savaş Karşıtları Buluşması
Yaklaşık 150 kişinin katılımıyla yapılan savaş karşıtları toplantısına politik durum ve savaş karşıtlarının deneyimleri tartışıldı. Burada çeşitli ülkelerden temsilciler konuşma yaptılar.
Amerika'dan "United For Peace and Justice" temsilcisi "Teröre karşı savaş diye insanlara karşı terör uyguluyorlar. Ana neden terörü yenmek değil, hegemonyalarını pekiştirmek. Irak'taki savaş gittikçe kötüleşiyor. Direnen Irak halkı bunun karşılığını kanıyla, canıyla ödüyor. Savaş Amerika'ya da güvenlik getirmiyor.
Biz senato seçimlerinde Demokratlara askerleri çeksinler diye oy verdik. Şimdi 27 Ocak'ta parlamentonun önünde 'Bir an önce harekete geçin, daha fazla araştırmanıza gerek yok askerleri eve getirin' diye bağıracağız. Sizin de Amerika dışında yapacaklarınız önemli. Washington'dakiler sizi dinliyorlar, yaptığınız her şeyi duyuyorlar. Hükümetlerinizi öyle zorlayın ki Amerika'nın emirlerini yerine getirmesinler" dedi.
Walden Bello ise "Amerika 2003'e göre çok daha zayıf. Iraklılar bunu sağlamak için büyük kayıplar verdiler. Amerikan hegemonyasını kırmayı başardılar. Hizbullah Lübnan'da büyük bir zafer kazandı. Bir avuç 'gerilla' yenilmez denen İsrail ordusunu dize getirdi. Bu direniş her yere yayılacaktır. Ancak asıl mücadele imparatorun kalbinde devam edecek. Amerika'daki savaş karşıtı hareketin büyümesi çok önemli. Bush 'Laura ve köpeğim bana güvendikleri sürece savaşa devam edeceğim' demiş, sanırsam bu bile çok sürmeyecek" dedi.
Türkiye'den Yıldız Önen "Savaşın başından beri pek çok yerde zaferler kazandık. Biz 2003'te Türkiye'nin savaşa girmesine engel olduk. İspanya, İtalya, Filipinler ve en son Japonya askerlerini geri çekmek zorunda kaldı. Amerika'da Bush'un desteği yüzde 70'lerden 30'lara düştü. Lübnan'da Hizbullah yenilmez deneni yendi. Afganistan, Irak, Filistin halkı işgalle karşı direniyor. Ancak Amerika'yı sıkıştırırken NATO ve BM şemsiyesi altında askerler Afganistan ve Lübnan'a gönderiliyor. Bir yandan Amerika'nın Irak'tan çekilmesi için uğraşırken bir yandan hükümetlerimizin askerleri geri getirmelerini sağlamalıyız. Son olarak Cuma günü katledilen Ermeni gazeteci Hrant Dink'in dünkü cenazesine on binlerce insan katıldı ve 'hepimiz Ermeni'yiz' dedi. Bu inşallah halkların kardeşliğinin tüm dünyaya yayılması için bir adım olur" dedi.
TMMOB İkinci Başkanı Hüseyin Yeşil de yaptığı konuşmada, Türkiye Soysal Forumu bileşenlerinden emek ve meslek örgütlerinin yürütmeyi kararlaştırdığı "20 Şubat- 20 Mart 1000 toplantı 1 milyon kişiye ulaşma" kampanyası hakkında bilgi verdi. 20M20 (20 Mart saat 20'de) rumuzuyla gerçekleştirilecek etkinlikler son gün çeşitli illerde yapılacak gösterilerle sona erecek.
Buluşmanın sonunda bir sonuç bildirgesi yayınlandı.
Sonuç bildirgesi
Aşağıdaki taleplerle 17-20 Mart arası dünya çapında gösteriler düzenlenecek.
* Savaşı durdurun, askerleri eve getirin
* Irak petrolünün kontrolüne hayır
* Irak'taki tüm askeri üsler kaldırılsın
* Irak'taki kurbanların ve tutukların zararları karşılansın
* Bölgesel savaşları durdurun
* İsrail'in Filistin işgaline hayır. İsrail mallarına karşı boykotu destekleyin.
* İran'a yönelik tehditlere hayır.
* Afganistan'daki tüm askerler geri çekilsin!
* Somali'yi bombalamayın!
* Amerika'nın savaş tacirlerine verdiği desteği durdurun!
* Darfur krizine barışçıl bir çözümü destekleyin!
* Anti terör ismi altında insan hakları ve özgürlüklerinin kısıtlanmasını durdurun!
Daha sonra yapılan konuşmalarda onlarca kampanya hakkında bilgi verildi.
* Mart başında Ekvator'da askeri üslere karşı ağın başlangıç konferansı yapılacak.
* 30-31 Mart, 1 Nisan'da Mısır'da beşinci Kahire konferansı toplanacak. Avrupa, Amerika ve Ortadoğu savaş karşıtlarını bir araya getirecek olan bu konferansa herkes davetli.
* Haziran'da Filistinlilerle dayanışmak için bir günlük gösteriler düzenlenecek
* Haziran başında Almanya, Rostock'da yapılacak olan G8'e karşı büyük gösteriler düzenlenecek. (EÜ)
* Türkiye Sosyal Forumu Ofisi. Daha fazla bilgi için buraya tıklayınız.