Click here to read the article in English / Haberin İngilizcesi için buraya tıklayın.
İstanbul Feminist Kolektif’in “Kadınlar Hayatlarına Sahip Çıkıyor” raporuna göre, Mart’ta iki kadın şiddet gördükleri /tacize maruz kaldıkları erkekleri öldürdü; iki kadın ise şiddet gördükleri /tacize maruz kaldıkları erkekleri yaraladı.
Raporda Mart’ta görülen meşru müdafaa davalarına da yer verildi. Kocaeli’de 15 yıldır şiddet gördüğü kocası Fikret Kutulu’yu kendini korumak için öldüren D.K. adlı kadın, “meşru müdafaa koşulları oluştuğu” için beraat etti.
İFK, Mart ayı raporuyla birlikte Kadınlar Hayatlarına Sahip Çıkıyor raporlarına son verdiklerini de açıkladı:
“Kadınlar Hayatlarına Sahip Çıkıyor raporunu yayınlamaya başladığımızdan bu yana ölmemek için yaralamak / öldürmek zorunda kalan, erkek şiddetine direnen, taciz ve tecavüze direnen / sessiz kalmayan kadınların hikayelerini basına yansıdığı ölçüde toplamaya çalışıyoruz.
“2015 yılı boyunca yayınladığımız raporları ve basında çıkan yazı, röportajları Kirpiğiniz Yere Düşmesin: Kadınlar Hayatlarına Sahip Çıkıyor adıyla kitaplaştırdık. Kitabımız Mart ayı içinde Güldünya Yayınları tarafından basıldı, hatta şimdiden ikinci baskısını yaptı. 2016 yılının ilk üç ayında da yayınlamaya devam ettiğimiz bu raporu kitabımızın da yayınlanmasıyla birlikte sonlandırıyoruz.
“Raporları hazırlarken derlediğimiz haberler kadınların maruz kaldıkları erkek şiddetinin sürekliliğini görünür kıldığı kadar kadınların hayatlarına sahip çıkışları ile hepimize umut taşıyor. R
“aporlarda hissettiğimiz en büyük eksiklik medyada “haber olmayan” kadınların hikayeleri, erkek egemenliğine karşı durup, hayatlarına sahip çıkan kadınların hikayeleri. Bunları basına yansımadığı için rapora dahil edemesek de biliyoruz ki her gün pek çok hikaye yaşanıyor. Erkek şiddeti türlü türlü biçimlerde kendini gösterirken her gün onlarca kadın ısrar, itiraz ve dayanışmayla türlü direniş biçimleri buluyorlar. Hayatta kalıyorlar, hayatlarına sahip çıkıyorlar. Biz de bundan sonra tam da farklı hayatlarımıza sahip çıkma yöntemleri üzerine düşünüp tartışmaya devam edeceğiz.” (ÇT)