Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Manisa Turgutlu Çaldağı'nda çıkarılmak istenen nikel madeni ile ilgili projenin yeni Çevresel Etki Değerlendirilme (ÇED) raporuna onay verdi.
Çaldağı'nda sülfir asit ile yapılmak istenen nikel madenciliği nedeniyle 2 milyon ağaç ve Gediz Ovası yok olma tehlikesi ile karşı karşıya.
VTG Holding’e bağlı Çal Dağı Nikel Madencilik AŞ, uzun süredir Çaldağı'nda nikel madeni çıkarmak istiyor. Halkın ilk ÇED raporuna açtığı dava devam ederken, şirket ÇED raporunda değişiklik yaparak bakanlığa sunmuştu. Bakanlığın kabul ettiği yeni rapora da dava açılacak.
Zehirli gazlar atmosfere salınacak
Turgutlu Çevre Platformu (TURÇEP) Başkanı ve TEMA temsilcisi Ayla Yönet,şirketin yedi yıldır halkın mücadelesi nedeniyle projesine başlayamadığını yeni ÇED'in de taktiksel bir manevra olduğunu söyledi.
"Şirket mücadele yüzünden harekete geçemedi. İki kez isim değiştirdi. Şirket yedi yıl süresince faaliyet yapmadığı için ÇED'i iptal edilecekti. Bunun önüne geçmek için raporda tadilat yaptık deyip zaman kazandılar. Oysa hiçbir değişiklik yok.
"Önceden nikelin açık linç sistemi ile çıkarılacağı belirtiliyordu, şimdiki ÇED raporunda ise atmosferik tank linç deniyor. Dünyada uygulamasın var mı bulamadık. Tamamen kafa karışıklığı yaratmak istiyorlar. Bizim karşı çıktığımız açık linç sisteminde toprağa yığıp yapacaklardı bunda tank içinde yapacaklar. Sonuçta zehirli gazlar yine atmosfere karışacak.
1. derece tarım alanı
"Buraya dünyada beşinci, Türkiye'deki en büyük sülfrik asit fabrikası kurulacak ancak ÇED'de bu bir ayrıntı gibi bahsediliyor. Burası Gediz ovasının ortasında 1. derece tarım alanı. Uzmanların görüşü bu madencilikten 75 kilometre yarıçapında alan etkilenecek. Organik tarım, zeytincilik, kuru üzüm gibi ürünler yetişiyor. Çaldağ bu bölgenin su tutma havzası. Turgutlu olarak suyumuzun maden işletmesi ile paylaşmak istemiyoruz. Bu madenin ekonomik olarak bölgeye hiçbir getirisi olmayacak."
AKP'li vekil karşı çıkmıştı
Daha önce bianet'e konuşan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Manisa milletvekili Recai Berber, "Gediz Ovası'nın yüzde 1'nin zarar görmesine neden olabilecek bir projeyi istemiyoruz" demişti.
"Her türlü güvenlik önlemi alınmalı, liç değil de kapalı sülfirik asit sistemi ile yapılmalı. Biz oradaki tarımı yok etmeyi göze alamayız. Tarım ile maden ikisi bir arada yapılacaksa yapılacak. Yapılamıyorsa daha sonra teknoloji ilerleyince tekrar değerlendirilir. Nasıl olsa maden kaçmıyor."
Çal Dağı’nın altında 40 milyon ton nikel rezervi var; piyasa değeri 6 milyar dolar.
2006'da pilot bölge kurulan alanda İngiliz Europan Nickel'in kurduğu Sardes şirketi 2009'da tahsisi aldı. Ancak tepkiler üzerine pilot bölgeyi 2011'de Türkiyeli VTG Holding'e sattı. Çaldağı’nda 2026’ya kadar tahsis edilen 1832 hektarlık alanda şu ana kadar onbinlerce ağaç kesildi. (NV)