Mardin Kızıltepe’de, 2015 yılında “dur” ihtarına uymadığı gerekçesiyle 16 yaşındaki Mazlum Turan’ı öldüren polis memuru Süleyman Esenboğa’ya verilen 10 yıl hapis cezasının gerekçeli kararı açıklandı. Mahkeme, Turan’ın “hedef gözetilerek” vurulduğuna hükmetti.
Mezopotamya Ajansı’ndan Ahmet Kanbal’ın haberine göre; Mardin 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden yapılan yargılama sonucu sanık polis Süleyman Esenboğa’ya, 10 yıl hapis cezası verilmişti. Gerekçeli kararda, sanık polisin eyleminin Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu (PVSK) kapsamında kalıp kalmayacağı yönünde değerlendirmesinde, “Olay günü maktulün kaçma dışında sanığa ya da arkadaşına yönelik herhangi bir direnmesinin söz konusu olmadığı görülmüştür” denildi.
"Çocuğun kaçışı engellenebilirdi"
Mahkeme, gerekçeli kararında şunları belirtti: “Olaydan yaklaşık 3 saat önce ilçede polis memurlarına yönelik bombalı saldırı yapılmış olması, bu olaydan sonra ilçede tüm güvenlik birimlerinin muhtemel ikinci bir saldırıya karşı güvenlik önlemlerinin arttırıldığının ve tüm kolluk personelinin benzer türden bir saldırı olayının gerçekleşebileceği ihtimaline karşı dikkatli davranmaları konusunda uyarıldığının telsiz görüşmeleri ile de tespit edildiğinin anlaşıldığı, alınan söz konusu emniyet tedbirleri dikkate alındığında maktulün kaçış istikametine doğru ilerideki noktalara telsiz irtibatı ile ulaşılıp maktulün durdurulma imkanının olduğu, yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporuna göre 770 metre mesafede İlçe Emniyet Müdürlüğü binasının olduğu anlaşılmış, tüm bu hususlar değerlendirildiğinde, maktulün kaçışının bu şekilde engellenebileceği kanaatine varılmıştır.”
"Polis kanun kapsamında kalmadı"
“Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu’nun 5681 sayılı yasa ile değişik 16.maddesinde belirtilen silah kullanmayı gerektiren bir durum yokken, sanığın kaçan maktulü durdurmak için 2 el ateş ettiği, yine sanığın her ne kadar söz konusu atışın ilkini tekerleğe, ikincisini havaya doğru attığını beyan etmiş ise de atışların nişan alınarak, uzun namlulu silahla ve kısa mesafede atılmış olması karşısında eylemin Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu kapsamında kalmadığı kabul edilmiştir.
“Eylemin kasten öldürme ve kasten yaralama suçlarını oluşturacağı söylenemese de, sanığın söz konusu eylemi hedef gözeterek gerçekleştirmesi, kullanılan silahın niteliği, elverişliliği, sanığın bulunduğu konum, mesleği ve görev yeri itibariyle eğitimli kişi olması ve sanığın ve maktulün hareketli bir halde bulunması, ilk atıştan sonra eylemine devamla hedef gözeterek araca doğru ikinci atışı yapması, kaçış istikametine doğru ateş etmesi sonucunda mermilerden en azından birinin maktule isabet edebileceğini öngördüğü ancak buna rağmen yaralama eylemine devam ettiği.” (RT)