"Türkiye'de maden ve madenciliğe dayalı sanayilerin ekonomiye katkısının yıllık ortalama 10-12 milyar dolar arasında değiştiğini" ifade eden Köse, sözlerine şöyle devam etti:
Dünyada 2000 yılında altın aramaları için 1 milyar dolar, bakır aramaları için 440 milyon dolar, çinko aramaları için 250 milyon dolar harcandı.
Ülkemizde maden aramalarına harcanan para ise, artacağı yerde giderek azalmakta. Son 10 yılda maden aramaları için Türkiye'ye gelen birkaç yabancı sermayeli madencilik şirketi hariç özel sektör maden aramalarına para harcamıyor.
Türkiye'de maden aramacılığı ile ilgili kurum olan Maden Teknik Arama'nın (MTA) 2000 yılı bütçesinde harcanan 60 milyon dolarlık paranın yüzde 90'nının personel harcamalarına gitti.
Yıllarca Türkiye'de madencilik denince akla ilk gelen madenin bor, 2001 yılında bor madenciliğinin Türkiye'ye sağladığı katkı toplam 223 milyon doları buldu.
ğunu anımsatan Köse, "Bor üretimimizin yarısını ham cevher, diğer yarısını katma değeri daha yüksek olan rafine ürünler olarak ihraç eden ETİ Holding, toplam 1.2 milyar dolar olan dünya bor pazarından yüzde 20-23'lük bir pay alıyor" şeklinde
Türkiye'nin demir-çelik üretiminin yıllık 14 milyon ton, son 15 yılda demir cevheri madenciliğine yeni bir yatırım yapılmadı.
Modern maden arama yöntemlerine dayalı araştırmalar sürdükçe ülkemizde yeni altın yatakları bulunduğunu söyleyen Köse, Türkiye'nin jeolojik yapısının altın cevherleşmesi için çok uygun olduğunu, 15 yıl önce işletilebilir altın rezervinin 10 ton iken bugün 600 tonun üzerine çıktığını kaydetti.
Son 10 yılda altın aramaları için yaklaşık 200 milyon dolar harcandığını açıklayan Köse, "Bunun sonucunda yaklaşık 7 milyar dolarlık bir maden rezervi tesbit edildi. Bulunan bu altın yataklarının üretime geçmesiyle birlikte Türkiye Avrupa'nın en çok altın üreten ülkesi konumuna gelecek" dedi.
Türkiye'nin 2000'de 207 ton altın ithal ettiğini, bunun için yaklaşık 2 milyar dolar ödediğini dile getiren Köse, "Altın takı sektörü turizm ve tekstilden sonra ülkeye net döviz kazandıran 3. büyük sektör konumuna geldi. 2001'de ihraç edilen 130 ton katma değeri yüksek mücevherat ürünleri karşılığında ülkemize yaklaşık 2 milyar dolarlık net döviz girdisi sağlandı" diyerek, şunları söyledi:
"Türkiye'de bulunan altın madenlerinin üretime geçmesiyle birlikte altın ithal etmek için harcadığımız yıllık 2 milyar doları bulan döviz ihtiyacı önemli ölçüde azalacak.
Aynı zamanda kendi altınımızı üreterek sağlayacağımız istihdam ve yaratılacak katma değerin ihracatından gelecek gelir, ülkemizin ekonomik sorunlarının aşılmasında önemli bir katkı sağlayacak."
RAKAMLARLA MADENCİLİK
> Dünyada yılda 31 milyar ton maden üretiliyor. Bu miktar dünyadaki tüm tarım, orman, balıkçılık üretiminin yaklaşık üç katına eşit.
> Türkiye'de yılda yaklaşık 400 milyon ton maden üretilmekte.
> 1600 kg ağırlığındaki bir otomobil üretilebilmesi için madencilerin yerkabuğundan 5 ton madeni keşfedip üretmeleri gerekiyor.
> Ortalama 35 km kalınlığında olan yerkabuğunun henüz daha bir kaç km'sini delip birkaç yüz metresinden yararlanabiliyoruz.
> Bir Amerikan vatandaşının bugünkü yaşam standardının sürdürülebilmesi için kişi başına yılda 18 ton maden tüketiliyor.
> ABD'de 2000 yılında 60 milyar dolarlık hammadde üretildi. Üretilen bu hammaddelerin işlenmesiyle ekonomiye 524 milyar dolarlık bir katkı sağlandı.
> ABD'de bir madenci 15 kişiye dolaylı iş sağlıyor.
> ABD'de madencilikte çalışan bir kişi ayda 3700 dolar kazanırken diğer iş kollarında çalışan 2400 dolar kazanıyor.