Muğla Milas'ta bulunan Zeus Labrandos'un kutsal alanı olan Labranda Antik Kenti'nde 2011 yılı kazı çalışmaları başladı. Bir süre önce, yöredeki maden ocaklarında yapılan patlatmaların "su kaynakları" bakımından oluşturduğu tehlikeye dikkat çekilmesinin ardından şimdi de Labranda'ya zarar vereceği uyarısı yapıldı.
"Patlamalar yıkıma neden olabilir"
Adnan Menderes Üniversitesi Öğretim Üyesi, Labranda Kazısı Eşbaşkanı Dr. Fatma Bağdatlı Çam, Labranda antik kentinin yakınlarında maden çalışmaları yapıldığını, maden ocaklarında yapılan dinamitle patlatmaların antik kentten hissedildiğini belirterek, "Bu patlatmalar zor şartlarda ayakta duran yapıların daha çabuk zarar görmesine ve hatta yıkılmalarına neden olabilir" dedi.
"Labranda İ.Ö 4.yy'da kurulmuş"
Antik kentte 1948'den beri İsveç'li Arkeolog Prof. Dr. Lars Karlsson'un başkanlığında sürdürülen kazı çalışmalarında görevli Çam, kentle ilgili şu bilgileri verdi.
"Labranda antik kenti, Milas antik kentine bağlı bir kutsal alan. İsa'dan Önce (İ.Ö.) 4. yüzyılın ortalarında Hekatomnik krallığı tarafından kuruldu. Buradaki ilk inşaat çalışmaları Kral Mousolos tarafından İ.Ö. 4. yüzyılın ortalarında başlatılmış. Daha sonra kardeşi İdrieus tarafından sürdürülmüş.
Buradaki yapıların çoğu tapınak. Hekatomnos ailesiyle ilgili kutsal yapılar içermekte. Antik dönemde Labranda da yılda bir kere çok büyük bir festival düzenlenerek, tanrılara adaklar adanmaktaydı. Milas'tan buraya gelen 14 kilometre uzunluğunda sekiz metre genişliğinde mermerden yapılmış bir antik yol vardı. Buradaki çalışmalar bu yol sayesinde yapılmış.
Burada görev yapan rahiplerin evleri de bu alan içerisinde yer alıyordu. Labranda'da önemli su kaynağı var. Bu suyun bulunduğu kısımda büyük blok taşlardan yapılmış bir mezar yapısı var. Bu mezarın Hekatomnos ailesine ait kral veya yöneticiye ait olduğu düşünülmekte"
"Kazılar yüz yıl daha devam eder"
Kazı çalışmalarında görevli Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü'nde Araştırmacı Arkeoloji Bölümü Yetkilisi Dr. Olivier Henry, Labranda'nın sadece kutsal bir alan olmadığını, politik bir alan olma özelliğini taşıdığını söyledi.
"15 yıl önce bir kilise bulunmuştu. M.S. 4.yılın sonu, 5.yüzyılın başlarına ait. İki yıl önce bir hamam sistemi bulduk. Geçen yılda bir kilise bulduk. Burası o kadar zengin bir bölge ki kazılar bir yüzyıl daha devam edebilir." (OÇ/MK/NV)
(Bu haberi Milas Önder gazetesinden kısaltarak aldık.)