Kürtler, İsrailin İsteğiyle Ayaklanmaz
Fırat, 30 Haziran'da Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) yönetimi Iraklılara devretmesinden sonra bölgede yaşanabilecek gelişmelerin Türkiye'ye etkilerinin ise, Türkiye hükümetinin tutumuna bağlı olduğunu savunuyor.
"Türkiye bölgeden tehdit beklemekten vazgeçmeli" diyen Fırat'a göre, "Irak'ta Kürtler için pozitif ayrımcılık uygulanması gerekiyor".
Fırat, "Irak'ın toprak bütünlüğü, ancak Kürtlere otonom bir statü sağlanmasıyla gerçekleşebilir. Bu, Türkiye, Suriye ve İran için de söz konusudur" diyor.
"Türkiye'de İsrail'e askeri eğitim verdi"
Gazeteci Seymour Hersh'ün "New Yorker" dergisinde yayınlanan haberini Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) de İsrail'in de doğrulamadığına dikkat çeken Fırat, "Ancak eğer doğruysa da, Irak Kürtleri İsrail'in iradesiyle ayaklanmaz. Önemli olan, Kürtlerin kendilerini içerde Araplar, dışarıda İran, Suriye ve Türkiye'den gelecek tehditler karşısında güvenli hissedip hissetmedikleridir" diyor.
Fırat'a göre, "kendilerini güvensiz hisseden Kürtlerin hazırlık yapmak istemeleri doğal. Türkiye'nin İsrail'e verdiği askeri eğitim ne kadar meşruysa, Irak Kürtlerinin aldığı eğitim de o kadar meşru. Tabii ki, Irak Kürtleri sadece dışarıdan gelecek tehlikelere karşı servis aldıkları sürece".
30 Haziran sonrası durum
Fırat, 30 Haziran'da Irak'ta yapılacak devir-teslim sonrasında, Türkiye'nin kendi çıkarları için Irak Kürtleriyle ekonomik ve siyasi işbirliği geliştirmesi gerektiğini savunuyor:
"Türkiye paranoyalarından kurtulursa, Irak Kürtleri bu yakınlaşmaya yanıt verir. Türkiye'nin yakınlığını kazanan Kürtler, kendilerini diğer ülkelerden gelecek tehditlere karşı daha güçlü hissederler Türkiye'nin ekonomik ve siyasi işbirliği geliştirdiği bir bölgede, bir başka devletin etkisi ve gücü de zayıflar."
"Talabani'nin Ankara'da sıcak karşılanması, buradaki gerilimi azaltıyor. Soğuk gelişmeler, buradaki Kürtlerin de hükümete ve devlete güvenlerini zayıflatıyor. Genel olarak, Kürtlerin Türkiye'ye yönelik güvenleri zayıflıyor."
Irak'taki federasyon
Irak'ın toprak bütünlüğünün sağlanabilmesi için, Kürtlere "özgürlük" sağlanması gerektiğini söyleyen Fırat, "Irak'ın toprak bütünlüğü Kürtlerin federasyon kurmasıyla bozulmaz, sağlanabilir. Bu olmazsa, Kürtler ihtilaf çıkarıp Irak'ta kopmaya çalışacaktır" diyor:
"Irak'ta Kürtler için pozitif ayrımcılık uygulanması gerekir. Bağdat yönetimi Kürtleri hiçbir zaman dostlukla karşılamadı. Irak, Osmanlı topraklarıydı ve 1925'de bir oldu bittiyle Birleşmiş Milletler (BM) ve İngiltere Kürtleri Bağdat'a bağladı. Irak'ın toprak bütünlüğü ancak Kürtlere otonom bir statü sağlanmasıyla gerçekleşebilir."
İsrail'in bağımsız Kürt devleti politikaları
Irak'ta İran destekli Şii grupların güçlenmesi üzerine İsrail'in bağımsız Kürt devleti politikasına geri döndüğü yönündeki haberleri ise Fırat, gerçekçi bulmuyor.
"İsrail parçalanmayı gönlünden geçirse de, Irak çöktüğüne göre, bölgede belirleyici olan üç ülke, Türkiye, İran ve Suriye'dir. Ortaya çıkmış başka bir güç yok" diyor Fırat ve ekliyor:
* 30 Haziran'dan sonra Iraklılar komutayı sadece kağıt üzerinde devralacaklar. Yönetim, yine ABD'de olacak.
* İçişlerinde bazı düzenlemeler yapabilecekler, ama tek başlarına bir uluslar arası politika oluşturamayacaklar. Küçük çaplı polisiye örgütler kuracaklar, askeri harcama yapamayacaklar. Kalkınma ve ticari ilişkiler geliştirecekler, uluslar arası camiada egemen devlet olarak ciddiye alınmayacaklar. Bu arada, Irak'ın bölgedeki askeri ve jeopolitik çıkarları ABD tarafından gözetilecek. Yeter ki, Iraklı yönetimler, bu konuda bir şey yapmaya kalkmasın...
* Ancak uzun vadede, Irak'ın yerli yönetiminin Irak üzerindeki karar yetkisi artacak. Iraklıların daha özerk yönetim kurmaları hem iç sorunlarını hem dünya ile ilişkilerini rahatlatacak. (BB)