Karadeniz'de fırtına nedeniyle batan gemiyi kurtarmaya giden botta ölenlerin yakınları mürettabatın zorla denize açıldığını öne sürdü. Kıyı Emniyeti Müdür bu iddiayı yalanladı.
Bahçeşehir Üniversitesi Arama Kurtarma'dan (BUSAR) Deniz Kurtarma Ekibi sorumlusu Oğulcan Sözen, deniz yerine sadece havadan kurtarmanın riski azaltabileceğine dikkat çekti.
İki gün önce Şile açıklarında batan Volgo-Balt 199 adlı yük gemisi 12 mürettabatıyla batmış; 12 kayıp mürettabattan dördü kurtarılmıştı.
Kayıp mürettabatı aramaya çıkan Kıyı Emniyeti'ne ait kurtarma botu da alabora olmuştu. Bottaki kaptan Cemil Özden ve yağcı Turgay Sarıboğa hayatını kaybetti; Ahmet Kasarcı yaralı kurtuldu. Çarkçıbaşı Mehmet Genç ile bottakilere yardıma giden balıkçı Mümin Akgün kayboldu. Gemideki altı görevli ve diğer iki kişi hala aranıyor.
Soruşturma tehdidi iddiası
Haber Ajanslarına konuşan Genç'in babası Osman Genç, evde oturan oğlunun zorla göreve gönderildiğini söylerken amcası Ahmet Genç, fırtınalı havada tehlikeli olacağını söyleyen yeğenin üstlerinin zoruyla göreve gittiğini belirtti. Ayrıca, denize açıldıktan sonra limana dönen botun ikinci kez soruşturma tehdidiyle açılmaya zorlandığını öne sürdü.
Kaptan Cemil Özden'in ağabeyi Hasan Özden ise denize çıkmak istemeyen ilk ekibin yerine kardeşinin çağrıldığını iddia etti.
Kıyı Emniyet Genel Müdürü Salih Orakçı, ekibin zorla denize çıkarıldığı iddialarını yalanlarken kaybolan kişilerin can yeleği giymediğini öne sürdü. Orakçı, hava şartlarının düzgün olduğunu, botun şartlara uygun olduğunu ifade etti.
"Sadece havadan arama yapılabilirdi"
bianet'e konuşan Oğulcan Sözen, hayat kurtarmak için risk alınabilineceğini ancak kurtarmada en önemli şeyin "ucuz kahramanlık"tan kaçınmak olduğunu söyledi.
"Her ne kadar meteoroloji hava şartları normal dese de açık denizle kıyıdaki dalga oranları farklıdır. Bu olayda da dalgaların büyüklüğü gözle görülebilir seviyede. Normal şartlarda risk analizini yapmak kaptanın görevidir. Uygun görmezse çıkmama kararı alabilir. Ancak burada bir baskı yaşadılar mı onu bilemem.
"Olayda kullanılan bot iyi bir bot ancak yine de teknik olarak ne kadar uygundu emin değilim. Daha büyük bir bot olsaydı da bu dalgalara dayanamayabilirdi.
"Can yeleği olmazsa olmazdır. Süratle giden botta en basitinden düşebilirsiniz, ya da kolunuz kırılabilir. Gerçekten can yeleği kullanılmamış mı yoksa aceleden mi unutulmuş, üstlerinden mi çıkmış emin değiliz. Normalde bu gibi durumlar için denizin içine dalabilmek amacıyla şişme can yelekleri kullanıyoruz. Dalıp insanı kurtardıktan sonra düğmesine basıp şişirebiliyorsunuz."
Sözen, denizde tahmin edemeyeceğimiz bir sürü sürprizle karşılaşabileceğinize dikkat çekerek sadece havadan kurtarma olabileceğine dikkat çekti.
"Belki de zaten denizden gelen bir kazaya yine deniz yoluyla ulaşmak yerine sadece havadan kurtarma yapılabilirdi. Helikopterden ipe asılı bir dalgıç kemerine bağlayarak insanları yukarı çekebilirdi." (NV)