Barış ve Demokrasi Partisi Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, 1 Mayıs 1977'de İstanbul Taksim Meydanı'nda 34 kişinin ölümü 130 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olayların araştırılması için meclis araştırması açılmasını talep etti.
Kürkçü, Meclis Başkanlığı'na verdiği dilekçede, 1 Mayıs 1977'de yaşanan olayların 12 Eylül 1980 askeri darbesine giden yolu hazırlayan en önemli toplumsal olaylardan olduğunun altını çizerek, askeri darbelerle hesaplaşma arayışlarının gerçek bir zemine oturtulması bakımından katliamın aydınlatılmasının kilit önemde olduğunu ifade etti.
"Türkiye emekçilerine karşı tarihi sorumluluk"
Ertuğrul Kürkçü, yargı aşamasında çözülmeyen bu olayın, TBMM tarafından ele alınarak aydınlatılması ve suçluların ortaya çıkarılmasının, hayatını kaybeden 34 kişi kadar Türkiye işçi ve emekçilerine karşı da tarihi bir sorumluluk olduğunu belirtti.
"Olayla ilgili açılan dava iddianamesinde İstanbul Cumhuriyet Savcılığına verilen tanık ifadelerinde söylendiğine göre 500 bin emekçinin Taksim meydanında olduğu sırada silah sesleri duyulmuş ve kitle panik halinde hareket etmeye başlamıştır."
"Sular idaresi ve İntercontinental Oteli'nin üzerinden tüfekli şahıslarca kitlenin üzerine ateş edilmeye başlanmış, daha sonra alana giren panzer, ses bombaları atarak paniği artırmış bir kadını ezmiş kitlenin ise birbirini ezmesine sebep olacak şekilde hareket etmiştir."
"Kitle Kazancı yokuşuna yönelmiş ancak sokağın girişini kesecek şekilde park edilen kamyon insanların birbirlerini ezmesine sebep olmuştur. Olayların ardından çeşitli iddialar ortaya atılmış ancak iddianameyi hazırlayan İstanbul Cumhuriyet Savcısı olayın aydınlatılamadığını, olayların gerisinde 'yurt ve insanlık düşmanı karanlık güçler ve emniyet mensuplarının bulunduğunu' ileri sürmüş ancak 14 yıl süren dava bu açıdan bir sonuca bağlanmadan bitmiştir."
"Dönemin emniyet müdürünün ifadesi alınmamış, İntercontinental'in ön odalarındaki polislerin ellerindeki kamera kayıtları mahkeme aşamasında istenmesine rağmen getirilmemiştir. DİSK'in mahkemeye sunduğu deliller ortadan kaybolmuş, mahkeme sırasında yargılananların tümü olayın mağdurları olduğundan aklanmıştır." (EKN)