Küresel Sermayenin Yarısı Yüzde 1in Elinde
Zenginliğin büyük bölümü Afrika, Çin, Hindistan gibi bölge ve ülkelere görece az nüfusa sahip Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya-Pasifik bölgesinde yoğunlaşıyor.
UNU'ya bağlı Kalkınması Ekonomisi Araştırmaları için Dünya Enstitüsü'nün (WIDER) gerçekleştirdiği çalışma ilk defa hane halkı varlığının tüm parçalarını -finansal yatırımlar, borçlar ve mülkler gibi- göz önüne alarak tüm ülkeleri kapsayan bir bakış sunuyor.
Raporun yazarları James Davies ve Edward Wolff zenginliği elde tutulan fiziksel ve finansal varlık eksi borçlar olarak tanımlıyor.
"Bu açıdan bakınca zenginlik sermaye sahipliğine karşılık geliyor. Sermaye kişisel varlıkların sadece bir kısmını oluştursa da, hane halkının refahı üzerinde ve daha geniş olarak da ekonomik kalkınma ve gelişme üzerinde ölçüsüz bir etkisi var".
2000 yılı verilerini kullanan çalışmaya göre dünya çapında toplam hane halkı zenginliği 125 trilyon dolar, yani kişi başına kabaca 20 bin 500 dolar düşüyor.
Fakat küresel eşitsizlikler yüzünden örneğin Japonya'da bu rakam 181 bin dolara, ABD'de 144 bin dolara ulaşırken Hindistan'da bin 100, Endonezya'da bin 400 dolara karşılık geliyor.
Bu veriler zenginlik eşitsizliğinin yıllık gelir uçurumundan çok daha derin olduğunu gösteriyor.
Dünya üzerindeki en zengin yüzde 1'lik dilime girmek için yaklaşık 500 bin dolarlık bir zenginliğe sahip olmak gerekiyor. Bu da toplam 37 milyon insana karşılık geliyor.(EÜ)
* Raporun tam metnine ulaşmak için buraya tıklayın. (Pdf belgesi)