Konya'da bir otobüs durağına bırakılmış işkence görmüş kadının görüntüleri, kadına karşı şiddetin Türkiye'nin en önemli meselelerinden biri olduğunu tekrar ortaya koydu. Dört gün boyunca erkek arkadaşından dayak yiyen ve işkence gören kadının hayati tehlikesi devam ediyor. Konya Numune Hastanesi'ne kaldırılan kadına solunum desteği veriliyor.
Hatay Dörtyol'da baba evine sığınan bir kadın ise, sığındığı evde kardeşi tarafından öldürüldü. Kadının savcılık ve kaymakamlığa ailesi tarafından tehdit edildiği gerekçesiyle şikayette bulunduğu, yetkililer şikayeti değerlendirmediği belirtildi.
Son iki olay, Türkiye'deki kadına karşı şiddet vakalarında şiddet düzeyinin ne kadar yüksek olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.
Yüksek Dozda Şiddet
Amargi Kadın Kooperatifi'nden Yasemin Öz, Konya'da işkence gören kadının, Hatay'da baba evinden öldürülen kadının durumundaki yüksek dozlu şiddeti bianet'e değerlendirdi. Öz, "kadına karşı şiddet dozunun yükselmesi toplumdaki şiddet düzeyinin yükselmesiyle ilgili. Kürtçe şarkıya tahammül edemeyen bir toplumun genel şiddet düzeyi çok yüksek" dedi.
Şiddeti yücelten ve nasıl uygulanacağını gösteren birçok televizyon programı olduğuna da dikkat çeken Öz, "Şiddet uygulayanlar 'şiddet tekniklerini' böyle öğreniyorlar" dedi.
Toplumsal şiddet düzeyinin yüksek olduğu bir durumda kadına karşı şiddeti önlemek için önerilen, "elektronik kelepçe" uygulamasını ve "Kadın ve Aile Bireylerinin Şiddetten Korunmasına Dair Kanun Tasarısı Taslağı"nı değerlendiren Öz, "elektronik kelepçe uygulaması 'zararlı' olmayacaktır, ancak kadına karşı şiddeti önlemede asla yeterli değildir" dedi.
Öz, şiddeti uygulayan erkekleri kadından uzak tutarak şiddeti önleme düşüncesinin şiddeti yaratan koşullara odaklanmadığını söyledi. Öz, "şiddeti yaratan toplumsal koşulların değiştirilmesi gerek" dedi. (GY/ŞA)