Kentin değişimine, bu değişimin yıkıcılığına ve hafızada bıraktığı izlere odaklanan "Unutma Bahçesi" sergisi Tophane'deki Depo'da 14 Nisan'dan itibaren görülebilir.
Dilşad Aladağ ve Eda Aslan, bir mimar ve bir sanatçı olarak, Unutma Bahçesi Projesinde olası bir yıkım karşısında "Bir mekânı kaydetmek, hafızalardaki yerini diri tutmak, şehrin hafızasında bahçeye bir yer açmak mümkün mü?" sorularını soruyorlar.
Projenin merkezinde İstanbul Üniversitesi Botanik Enstitüsü, Alfred Heilbronn Botanik Bahçesi yer alıyor.
Bitkilerin burada kurduğu yaşantıyı ele alarak başlayan proje, arşivlere, bahçe kurucularının, profesörlerin hikâyelerine eğilerek yeni katmanlar kazandı.
2017 yılında başlayan, çeşitli kurumlar ve arşiv sahipleri ile işbirliği içerisinde ilerleyen Unutma Bahçesi Projesi, İstanbul'un sürekli sürgünlere ev sahipliği yapan peyzajında kolektif bir hatırlama ve hatırlatma mücadelesine dönüştü.
Transdisipliner bir yaklaşımla yürütülen proje, yerleştirmeler, film, basılı ve dijital yayınlar gibi birbirinden farklı çıktılara evrildi. Sergi, proje çıktılarının ve kolektif üretim sürecinin izleyici ile paylaşıldığı bir durak olarak kurgulandı.
Unutma Bahçesi Depo'da 30 Mayıs'a kadar hafta içi her gün 11:00 - 18:30 saatleri arasında görülebilecek.
İstanbul Üniversitesi Botanik Enstitüsü hakkında
2. Dünya Savaşı sırasında vatanlarını terk etmeye zorlanan ve Türkiye'ye sığınan Yahudi Alman bilim insanları Alfred Heilbronn ve Leo Brauner tarafından 1935'te kuruldu. Dünyanın başka köşelerindeki bahçelerden gelen tohumlar ve Anadolu'dan toplanan bitki örnekleri ile enstitü bünyesinde kurulan Alfred Heilbronn Botanik Bahçesi bugün hâlâ yüzlerce bitkiye ev sahipliği yapmakta. Bahçe, 2018 yılında ziyarete kapanana dek, arayıp da bulabilenler için Tarihi Yarımada'da bir vaha olmayı sürdürdü.
2017'de resmî olarak duyurulan, bahçe arazisinin Diyanet İşleri Başkanlığı'na devri ve beraberinde gelen Botanik Enstitüsü'nün yıkılması kararı, yapının, şehirle, toplumsal hafıza, kentsel ve kültürel miras ile ilişkisinin sorgulanmasına yol açtı. Botanik Enstitüsü, 2018'de İstanbul Üniversitesi'ne bağlı başka bir yapıya taşındı, bahçeye üniversite öğrencilerinin de erişimi sınırlandırıldı. İstanbul Müftülüğü'nün sahiplendiği, üniversite ile bağları koparılan ve harabeleşen bahçe ve enstitü yapılarının geleceği bugün hâlâ belirsiz.
(AÖ)