Fotoğraf:Anadolu Ajansı
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkan kısımlar şöyle:
"Annelerimizi TBMM'ye almamışlar"
“Bir grup annemizi TBMM’ye almamışlar. Harp okulu öğrencilerinin anneleri Meclis’e girmek istiyor ama gözaltına alınıyorlar. Bu kabul edilebilir bir şey değildir. Annelerin söyleyecekleri varsa neden polisleri annelerin üzerine salıyorsunuz? Neden annelere saygı duymuyorsunuz?
“Herkesin düşüncesini özgürce ifade etmesini istiyoruz”
“Biz CHP olarak herkesin düşüncesini özgürce ifade edebildiği bir Türkiye istiyoruz. Bu güzel coğrafyada bayrağımız altında yaşayalım diyoruz.
"Teröre karşı mücadele edeceğiz ama terörün bir iç boyutu bir de uluslararası boyutu vardır. Terör örgütünün finans kaynaklarını kesmek uluslararası ilişkilerin samimi şekilde yürütülmesine bağlıdır.
“Dış politikada akılcı politikalar tercih edilsin”
“Defalarca uyardık, iktidara 'Dış politikada yanlış yapıyorsunuz' dedik. Dış politikada duygusallıktan uzak akılcı politikaları tercih edin dedik. Suudi kralı ölünce ülkemizde yas ilan ettik.
"Cemal Kaşıkçı öldürüldü, katiller ellerini kollarını sallayarak gitti. Aynı Suudi Arabistan Arap birliğini toplayıp bizi kınıyor. Geçmişten ders almak aynı yanlışı yapmamak demektir. Dış politikanın derinlikli bir yapısı vardır. Halklar arasında derin kırılmalara yol açabilir. En somut örneğini kendi tarihimizden biliyoruz.
"3 milyon 600 bin Suriyeli Türkiye'de"
“Maceracı bir dış politika izlemeyin dedik. Ne dediler : ‘24 saatte Emevi Camisi’ne gidip namaz kılacağız dediler.’ Türkiye'nin maceracı bir politikaya ihtiyacı yoktur.
"Emevi Camisi'ne gideceklerdi Süleyman Şah Türbesi'ni kaçırmak zorunda kaldılar. 3 milyon 600 bin Suriyeli Türkiye'de, 40 milyar dolar harcadılar onlar için.
“Toprak bütünlüğüne saygı gösterin dedik”
“Her ülkenin, özellikle de komşularımızın toprak bütünlüğüne saygı gösterin, dedik. Bunu göstereceğiz ki her ülke bizim toprak bütünlüğümüze, egemenliğimize saygı göstersin.
"Ben başka ülkelerin toprak bütünlüğüne saygı göstermezsem düşman kazanırım. Bugün neredeyse dünyanın tamamını kendimize düşman ilan ettik.
“Türkiye’yi Trump kadar aşağılayan olmadı”
“Egemen güçlerin maşası olmayın dedik. Onlar çıkarlarına hizmet etmeyin bağımsız tarafsız dostane tutumunuzu koruyun dedik. Yeri geldi celallendiler 'Eyy Trump' diye bağırdılar. Ardından bir ses daha. 'Emret Trump' dediler.
"Yargı kararı olmaksızın 'Papaz'ı teslim ettiler. Bir şey söylediysen arkasında duracaksın.' Yutamayacağın lokmayı ağzına almayacaksın. Şimdi 'şakacı Trump'a geldik. Türkiye Cumhuriyeti'ni Trump kadar aşağılayan bir kimse daha gelmemiştir.
"Suriye politikası adamına göre mi olacak?"
“Ordumuz güvenliğimiz için Suriye'de. Yapılanın bir savaş olduğu söyleniyor. Bunu AKP'nin yetkilileri de söylüyor. Ama başka biri savaş dediği için kızıyorlar. Savcılar hemen harekete geçiyor. Soruşturma açıyorlar.
“Suriye politikası adamına göre mi olacak? Bu çifte standart neden? Beyefendi kalkıyor fetihten söz ediyor. Suriye'nin fethinden bahsediyor. Fetih bir ülkeyi savaşarak ele geçirme. Türkiye yönetilmiyor savruluyor. Hepimizin oturup düşünmesi lazım.
“Dost mu kazanırız böyle?”
“Suriye'ye silah gönderdiler. Suriye'ye dünyanın her tarafından teröristleri toplayıp Türkiye üzerinden gönderdiler. Suriye'de yaralanan teröristleri Türkiye'ye getirip gizli gizli tedavi edip tekrar Suriye'ye gönderdiler. Dost mu kazanırız böyle? Yanlış mı söylüyoruz?
"Hayır doğruyu söylüyoruz. Doğru söyleyeni dokuz köyden kovmak değil, doğru söyleyeni dokuz köyde karşılamak gerekir.
"Türkiye'yi bu noktaya kim getirdi?"
"Bu ülkeyi kuran insan yani Gazi Mustafa Kemal Atatürk, savaş meydanlarından gelen biri. Ne söylüyor: 'Zorunlu olmadıkça savaş bir cinayettir' diyor. Türkiye'yi bu noktaya kim getirdi? Tehdit dili kullanılmaz dış politikada. Bir şey yaparsan yaparsın. Ne demek 'gelirim ha', 'giderim ha'.
"Gelirsen gelir, gidersen gidersin. 'Dış politika milli olmak zorundadır' dedik. Çünkü dış politikada ülkenin çıkarları esas alınır, dedik." (RT)