Fotoğraf: Anadolu Ajansı
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, beraberinde bazı genel başkan yardımcıları ve milletvekilleri ile Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği'ni (TÜRMOB) ziyaret etti.
Burada konuşan Kılıçdaroğlu, "Vergilerin toplanmasını Gelir İdaresi Başkanlığı yapıyor. Sosyal güvenlik primlerini de Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) topluyor. Eskiden SGK primleri, icra daireleri aracılığıyla toplardı ve şimdi doğrudan doğruya SGK'daki müdür, vergi dairesi müdürünün sahip olduğu yetkilere sahip, o da SGK primlerini topluyor. Gelir İdaresi'nin sosyal güvenlik primlerini de toplaması gerekiyor" dedi.
TIKLAYIN - Kılıçdaroğlu: Beşli çetenin yatırımlarını kamulaştıracağız
"SGK'nin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan alınıp Hazine ve Maliye Bakanlığı'na bağlanması lazım. Bu bir finans işidir. Finans işinin Sosyal Güvenlik Bakanlığı içinde olması doğru değildir" diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini "Bu çerçevede olduğu takdirde sistem kendi içinde daha sağlıklı çözümler üretebilir ve günlük sıcak politikanın da malzemesi olmaktan büyük ölçüde çıkmış olur" ifadeleriyle sürdürdü.
TÜRMOB ziyareti https://t.co/QzWXKFeI5O
— Kemal Kılıçdaroğlu (@kilicdarogluk) January 27, 2021
Ekonomik kriz
Türkiye ekonomisi hakkında da değerlendirme yapan Kılıçdaroğlu, izlenen ekonomik politikanın döviz ve faiz endeksli olduğunu, döviz ve dışardan borç gelmediği takdirde ekonominin yönetilemediğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'de çok sayıda işsiz olduğunu, iki üniversite bitiren ve evlere temizliğe giden üniversite mezunları bulunduğunu belirtip "Bu tabloların sorumlusu da ülkeyi 19 yıldır kesintisiz yöneten siyasal iktidar" dedi.
TIKLAYIN - Soylu: Kılıçdaroğlu hakkında suç duyurusunda bulunacağız
"İktidar çözüm üretemiyor"
Ekonomide dışa bağımlılığın başlı başlına bir sorun olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Bazen siyasetçi olarak derim ki Türkiye ekonomik açıdan bağımsızlığını yitirmek üzere. Eğer dışarıdan dayatılan faiz içeride kabul edilmiyorsa para gelmiyor ve dayatmaya teslim olunuyor, faiz yükseltiliyor. Faizi düşürdüğünüz zaman dolar, döviz yükseliyor. O zaman iki açmaz arasında kalan siyasal iktidar çözüm üretemiyor.
"Eğer siz yarattığınız kaynakları bir avuç tefeciye ikram ederseniz, verirseniz sonuç alamazsınız, ekonomiyi büyütemezsiniz ve ekonomi dar bir kulvarın içinde çözümsüz bir alana doğru gider. Fatura düşük gelirlilere çıkar. Yüksek gelirlilerde, dövizle ihale alanlarda, dövizle iş yapanlarda, parası olup devlete yüksek faizle borç verende bir sorun yok. Sorun esnafta, işçide, memurda, emeklide, işsizde. Buralarda temel sorun giderek büyür ve toplumsal huzursuzluğa yol açar."
(DŞ)