Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Diyarbakır mitingi öncesi NTV'ye yaptığı açıklamalarda seçim sürecinden CHP'nin değişimine, "Balyoz Planı"ndan ordunun siyasetteki yerine kadar, gündeme dair pek çok konu hakkında açıklamalarda bulundu.
"TSK tepki vermesin, AKP mağdur edebiyatı yapacak"
Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı'nın "Balyoz Planı" kapsamında tutuklanması ile ilgili görüşleri sorulan Kılıçdaroğlu, bir generalin tutuklanmasının önemli biro lay olduğunu ancak ayrıntıları bilmediği için yorum yapmasının yanlış olacağını söyledi.
"TSK tepki vermesin, AKP yine mağdur edebiyatı yapacak" diyen Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
* Ben yargının siyasallaştığını biliyorum. Siyasal otorite karar alıyor ve bu uygulanıyor. * Bu bilinen bir gerçek ve Erdoğan kendisi söyledi; 'Ayağa kalkmadı, Silivri'ye attık' dedi. Arzum bu tutuklamanın haklı gerekçeye dayanmış olmasıdır ve eğer böyle değilse ciddi bir sorun vardır.
12 Eylül'den, 12 Eylül Ürünü Parti Hesap Soracakmış
* Açıkladığımız "Demokrasi Raporu"nun en ön plana çıkan bölümü Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) denetlenme konusu. Biz ayrıcalıklardan yana değiliz.
* Genelkurmay Başkanı zaman zaman Milli Savunma Bakanı'na bilgi vermelidir.
* Sorular sorulup bilgi alınmazsa sivil denetim yolu açılamaz. Biz sadece bunu değil, askeri harcamaların da saydam ve hukuka uygun olmasını istiyoruz.
* Bugüne kadar yaşanan bütün darbelerde, mağdur olan hep CHP olmuştur. Kamuoyunda "CHP orduyla birlikte hareket eder" gibi bir algı var ancak böyle bir şey yok.
* AKP'lilerden hangisi işkence gördü; biz gördük. 12 Eylül ürünü parti hesap soracakmış. Kenan Evren ifadeye çağrılmış; buna kargalar bile güler.
* 12 Eylülcülere zaman aşımı işlemesin diye yasa önerisi getirdik ama AKP'nin oylarıyla reddedildi.
"Türkiye'de örtülü OHAL var"
* Türkiye'de üstü örtülü "olağanüstü hal" var. Hükümete karşı yayın yapan Silivri'ye gidebilir.
* İşadamlarına söylüyorum; AKP'nin iktidarında mülkiyette, mal varlıklarında kayma sorunu çıkacak. Alt yapıyı oluşturdular.
* Yargı diyemezsiniz, AKP'li bir yargıç buluyorlar. O kadar rahat yapıyorlar ki, gizli tanık buluyorlar veya size kendini imha eden mail atıyorlar. Sonra da ofisinizi basıyorlar ve tutukluyorlar. Bu demokrasi midir, özgürlük müdür?
"Biz de parasız eğitim istiyoruz"
* Tutuklu sayısı yüzde 1200 artmış. Sadece Silivri değil, en kolay yol "atın içeri". Yargıç karşısına çıkıncaya kadar aylar geçiyor.
* Parasız eğitim isteyen iki öğrenci 14 aydır içeride. Savcı "çıksınlar" diyor, hakim "dursunlar" diyor.
* Parasız eğitim istemek ne zaman suç oldu, biz de parasız eğitim istiyoruz. (EKN)