Haberin İngilizcesi için tıklayın
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Afyon’da düzenlenen yerel yönetimler çalıştayında konuştu.
Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı sistemine geçilmesiyle birlikte milli gelirin 135 milyon dolar düştüğünü belirterek, kişi başı gelirin de 10 bin 849 dolardan, tek 9 bin 76 dolara düştüğünü söyledi.
Kılıçdaroğlu’nun sözleri özetle şöyle:
“Güçler ayrılığı olursa devlet güven verir”
“Bizim topraklarda güven duyulan insana özü ve sözü bir insan denir.
“Bugün Türkiye’nin en temel sorunlarından birisi siyasete duyulan güven. Güçler ayrılığı olursa devlet güven verir.
“Ben bir haksızlığa uğradığımda, mahkeme bana adil davranıyorsa ben o ülkede güven içinde yaşıyorum demektir.
“Güvensizlik üzerine sağlıklı politikalar inşa edemezsiniz. Bir kişinin sözleri mahkemede, yasama organında kabul görür ve bir sözü ile yürütme harekete geçerse güvensiz bir toplumda yaşanır...
“Binde 3 büyüdük”
“Tek adam rejime geçtikten sonra büyüme hızımız binde üç oldu. Dünyada başka bir ülke var mı? Neden binde üçe düştük, hani önümüzde hiçbir engel kalmamıştı. Millî gelirimizde artış olacaktı, 135 milyon dolar millî gelirimiz düştü.
“Şu gerçeği bütün vatandaşlarımın bilmesini isterim; eğer bir yılın tek adam maliyeti 135 milyon dolarsa, millî gelir açısından bunu düşüneceksin. Bizim bunu topluma anlatmamız lazım.
“Eskiden kişi başı gelir 10 bin 849 dolardı, tek adam rejiminde 9 bin 76 dolara düştü. Boşuna mutfakta yangın var demiyoruz. Yarım kilo et alırken artık gramla alıyoruz.
“Yargıya güven yüzde 38”
“Eskiden yargı bağımsızdır derdik. Bugün Türkiye'nin itibarı tüm demokratik ülkelerde zedelenmiş durumda.
“Neden Türkiye Cumhuriyeti Devleti hukukun üstünlüğü konusunda geri gidiyor.
“Basın özgürlüğü konusunda da geriledik. Hapisteki gazeteci sayısı 134. Yargıya olan güven yüzde 38.
“Kurumlar birbirine güvenmiyor”
“Devletin kurumları kendi görevlerini yaparlar. Bu kurumların bağımsızlığına siyasi müdahale edilmez.
“Merkez Bankası'nın itibarı sıfırdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, dünyada millî kurtuluş savaşını yöneten tek meclistir. Bu Meclis'in yetkileri elinden alındı. Kurumların birbirine olan güveninden söz edilebilir mi?
“Her alanda üreten devlet dünyada saygın devlettir. Tek adam rejiminde Türkiye üretimden koparılmaya başlandı. Bu güzel topraklarda tamamını üretip satmamız gerekirken çiftçimiz perişan halde.
“Bakkal yönetmemiş kişiye Hazine teslim edilir mi?”
“Tablo geriye doğru gidiyor. Hani tek adam rejiminde bunlar düzelecekti? Bakkal dükkanı yönetmemiş bir kişiye gittiniz ülkenin hazinesini teslim ettiniz.
“Baba oğul devleti yönetiyorlar. El bebek gül bebek büyütülen damada 'gel yoksulluğu çöz' diyorsunuz. Tek adam rejimi hanedanlıktır!”
“Bu sosyete damat 15 paket açıkladı. 10- 15 paket açıklandı işsizlik arttı. 15 milyon işsiz var. Başarısızlığı tescil edilmiş kişi hala o koltukta oturuyor.
“AK Partililere sesleniyorum. Senin de çocuğun işsiz. Sosyete damadın hiçbir derdi yok.
7 maddelik yerel yönetimler ilkesi
Kılıçdaroğlu CHP’nin yedi maddelik yerel yönetimler ilkesini de açıkladı:
* Yönettiğiniz belediyede hemşerilerinizi inançları, kimlikleri ya da yaşam tarzları itibariyle ötekileştirmeyiniz. Tüm vatandaşları kucaklayınız...
* Hizmeti belli kişiler, zümreler, akrabalar, yandaşlar için değil, halk için üretiniz. Sizi, bulunduğunuz makama taşıyanın belde halkı olduğunu asla unutmayınız.
* Fakir mahallelere pozitif ayrımcılık yapınız. Yatırımlarınızda bu mahallelere öncelik veriniz... Hizmet programınızda özellikle engelli - dezavantajlı gruplar ve kadınlar lehine irade ortaya koyunuz...
* Yoksullara yardım yaparken insan onurunu koruyunuz, ailenin ya da kişinin yoksulluğunu asla teşhir etmeyiniz. Yani halkçılığın temel ilkelerinden olan "sağ elin verdiğini sol el görmeyecek" anlayışına uygun davranınız...
* Harcamalarınızı, yatırımlarınızı mali disiplin içerisinde planlayınız. Harcadığınız her kuruşun hesabını millete veriniz. Bütçe kullanımlarınızla ilgili olarak belli aralıklarla belde sakinlerini ve kamuoyunu bilgilendiriniz. Bu aynı zamanda "israfla mücadele" demektir. Hiç kimse unutmasın "kul hakkı" halkçılığın temel ilkelerinden biridir...
* Yönetici atamalarında liyakat esasına mutlaka uyunuz. Partizanca uygulamalardan kesinlikle kaçınınız. Halkçılığın bir diğer temel ilkesi olan "işi ehline verme" kuralını, her atamada göz önünde bulundurunuz. Kamu yararına uygun olması şartıyla sizden önce başlatılmış projeleri sürdürünüz...
* Belediyeyi "adaletle" yönetiniz... Hakkı, hukuku ve adaleti her ortamda savununuz ve gereğini yapınız. Belediye çalışanlarının özlük haklarını eksiksiz koruyunuz, kimsenin işiyle ve aşıyla uğraşmayınız. Böylece size oy vermeyenlerin dahi size saygı duymasını sağlarsınız... (EKN)
* Fotoğraf: Arif Yavuz - Afyon/AA