Fotoğraf:Ankara/ DHA
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Geçmişte sıkıyönetim kararlarıyla neler yapılıyorsa bugün de KHK'larla aynı şey yapılıyor" dedi.
Kılıçdaroğlu, "OHAL'de yeter" Forumu'nun açılış konuşmasını yaptı. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:
"Milletvekilleri niçin hapisteler? Onları yargılayabilirsiniz ama niçin tutuklu yargılanıyorlar? Gazeteciler, akademisyenler hapiste. Adalete erişim hakları büyük oranda ellerinden alındı. Geçmişte sıkıyönetim kararlarıyla neler yapılıyorsa bugün de KHK'larla aynı şey yapılıyor.
"15 Temmuz'u fırsata çevirip darbe yaptılar"
"Halkın 15 Temmuz'u belli, meydanlara çıkması, parlamentoda milletvekillerinin görev yapması. Ama bir de 15 Temmuz'u fırsata çevirip 20 Temmuz'da darbe yapanların 15 Temmuz'u var.
"Her darbe kendi hukukunu yaratır. 20 Temmuz darbesi de kendi kurallarını yaratıyor. Geçmişte darbe yapanlar kendi geleceklerini güvence altına alıyorlardı. 20 Temmuz darbesini yapanlar sadece kendi geleceklerini değil kendileri gibi düşünenlerin de geleceklerini güvence altına alacak düzenlemeler yapıyorlar. Akıl alır gibi değil."
"Demokrasiyi ve hukuk devletini etkin şekilde uygulamak amacıyla MGK'da OHAL tavsiyesinde bulunulması kararlaştırılmıştır. Çok önemli bir cümle daha var; 'Bu tavsiye sadece ve sadece demokrasiye, hukuk devletine, hak ve özgürlüklere yönelik tehditlerin ortadan kaldırılması için yapılacak çalışmaları kolaylaştırma amacı taşımaktadır.' Bugün geldiğimiz noktada hangi özgürlük?
"Geldiğimiz nokta hukuk devleti falan değil. Hukuk devletinin askıya alındığı bir süreci yaşıyoruz. Bugün kadar belki konuşmacı arkadaşlarımız gerçekleri ortaya koyacaklardır. 31 KHK çıkarıldı. KHK'larda hükümet her istediğini artık yapabilmektedir. Siyasal iktidar tamamen hukuk dışında her türlü düzenlemeyi yapabilecek güce erişmiştir.
"Kış lastiği OHAL'in gerektirdiği bir hal mi?"
"Öyle bir noktaya geldik ki, Anayasa açıkça artık ihlal ediliyor. Kış lastiği OHAL'in gerektirdiği bir hal mi? Hükümet artık Anayasa'yı, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) kararını askıya aldı. Bu tablo ile karşı karşıyayız. Artık bu tabloyu veya bu giysiyi Türkiye'ye giydiren AYM'nin yeniden oturup düşünmesi gerekir.
"Sivillere gelecek açısından da dokunulmazlık getiren düzenlemeyi AYM'ye taşıdık, umarım hukuk onların da kapısını çalar, 'Ne yapıyorsunuz?' der.
"1940'ların Almanya'sını yaşıyoruz"
"Öyle bir noktaya geldik ki yargı artık birbirini tanımıyor. En alttaki mahkeme, 'Ben AYM'yi tanımam' diyor. Hukukun olmadığı bir süreci yaşıyoruz. Her ne kadar Anayasa 153. maddede 'AYM kararları kesindir' dese de, alt mahkeme 'Senin kararlarını uygulamayacağım' diyor. Geldiğimiz nokta budur.
TIKLAYIN - "AYM Kararı Bugün de Uygulanmazsa, Sonu Siyasi Krize Varır"
"Siyasi otorite suçluyu belirlemekte, yargı sadece onu onaylamakta. Yargı bağımsızlığının ağır yaralar aldığı ifade ediliyor. 1940'ların Almanya'sını bugünün Türkiye'sinde yaşıyoruz.
"Yargıtay ve Danıştay'a hakim atanmıştı. Ben o zaman 'Yargıtay'a 160 militan atadınız' dediğim zaman, 'Sen nasıl öyle dersin' dediler. Aynı yöntemi izliyorlar. Yargıyı tümüyle kuşatmak istiyorlar." (PT)