Fotoğraflar: Anadolu Ajansı
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kılıçdaroğlu'na açtığı 500 bin TL'lik manevi tazminat davasını kaybettiğini duyurdu.
Çelik Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, şöyle dedi:
"Yargıdan bir ders daha! Erdoğan yine kaybetti! Genel Başkanımız yine kazandı! Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu'nun 01.12.2020 tarihli konuşması nedeniyle Erdoğan tarafından 500.000₺ talepli) açılan ve Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesinde bugün görülen davada yine haklı çıktık! 'Erdoğan, sen FETÖ ile orduya kumpas kurup Kozmik Oda'yı FETÖ'cülere açtın; Katarlılardan emir alıyorsun; önlerinde diz çöktüğün tefecilere hizmet ediyorsun; Cahil; Hain; Takoz' söz ve eleştirilerinin haklı dayanaklarının olduğunu ispatladık ve dava lehimize sonuçlandı."
Ne olmuştu?
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na TBMM Grup Toplantısı'ndaki konuşmasında “kişilik haklarını ihlal ettiği” gerekçesiyle 500 bin liralık manevi tazminat davası açtı.
Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın tarafından açılan davanın dilekçesinde, Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin 29 Haziran'daki TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik “kişilik haklarını ihlal edici mahiyette, şahsiyet haklarına saldırı kastıyla fevkalade ağır hakaretlerde bulunduğu” ileri sürüldü.
Kılıçdaroğlu ne demişti?
CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin 29 Haziran'daki grup toplantısında şunları söylemişti:
“Şimdi ben AK Partili kardeşlerime seslenmek isterim. MHP'li kardeşlerime seslenmek isterim. Nasıl oluyor da Erdoğan ve ailesi Türkiye’ye vergi vermemek için hesap açıyor, sahte şirket kuruyorlar. Devlete de beş kuruş vergi ödemiyorlar.
“Peki AK Partili kardeşim vicdanın, ahlakın bunu kabul ediyor mu? Ülkücü kardeşim senin vicdanın ahlakın bunu kabul ediyor mu? Man Adası'ndan söz ediyorum. Düşünün kayıt dışı büyüdüğü zaman alınan rüşvetler de büyür. Rüşveti kim alır? Kamu görevlisi alır. İki tüccar arasındaki alışveriş ayrı bir şey. Ama devlette bir kişi devleti yöneten bir kişi görevini yaparken görevini yapmak veya yapmamak için para alıyorsa bunun adı rüşvettir.
“Devletin İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu her ay bir siyasetçiye 10 bin dolar para ödeniyor dedi. Erdoğan ne dedi? Tık çıkmadı tık. Hala rüşveti savunana oy vermeye devam edecek miyiz?"
(EMK)