Haberin İngilizcesi için tıklayın
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanlığı'nın haklarında soruşturma açıldığı gerekçesiyle Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye Başkanlarını görevden alıp yerine kayyum ataması kararıyla ilgili olarak, "Bu yapılan demokrasiyle bağdaşmıyor. Darbe ruhuyla yapılmış bir adım. Milletin iradesine darbe indirildi" yorumunu yaptı.
Sözcü gazetesinden Deniz Zeyrek'e konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, konuya ilişkin şunları söyledi:
"Bu yapılan demokrasiyle bağdaşmıyor. Darbe ruhuyla yapılmış bir adım. Milletin iradesine darbe indirildi. Bu üç başkan da aday olmadan önce savcıdan iyi hal kağıdı almış. YSK'ya gitmiş, orada yedi yüksek yargıç var, onlar da sakınca görmemiş. Bugün baktım gazetelerine suçlu ilan etmişler.
"Bir kişinin suçlu olduğuna ne zamandan bu yana mahkeme dışındakiler karar veriyor. Dünyanın her yerinde yargı karar verir. Mahkemelerin hepsi elinde olduğu halde mahkemenin kararını bile beklemiyorsun, hızlıca kendin karar verip adım atıyorsun. Bu mesele HDP ya da başka bir parti meselesi değil. Davutoğlu'na Başbakanlığı bıraktırdıklarında da aynı tepkiyi gösterdik. AKP'li başkanlar görevden istifa ettirilirken de... Bu yapılan millet iradesine saygısızlıktır.
"Madem böyle yapacaktınız sandığı niye koydunuz? Madem sandığı koydunuz, niye gereğini yapıp vatandaşın iradesine saygı göstermiyorsunuz? Aklın, mantığın alacağı şeyler değil bunlar. Bu yapılanlarla dünyanın hiçbir yerinde ,'Türkiye'de demokrasi var'ı anlatamayız. 20 Temmuz'da ilan edilen OHAL resmen bitti ama fiilen devam ediyor. Zaten Erdoğan ilan etmişti. 'Seçilirlerse görevden alırız' demişti. Her şey bir kişinin iki dudağı arasında. Kenan Evren'de, darbe dönemlerinde bile yaşanmamıştı böyle şeyler."
"Sokağa çıkmayı doğru bulmuyoruz"
Kılıçdaroğlu, parti olarak alınan ve alınabilecek diğer kayyum kararlarıyla ilgili ise şöyle konuştu: "Bu tür olaylar yaşanınca sokağa çıkmak, protesto etmek gibi durumları doğru bulmuyoruz. Biz milletin ferasetine güveniyoruz. İstanbul'da da aynı şeyi YSK eliyle bize yaptılar. 'Ya sokağa çıkın ya boykot edin' dediler. İkisini de yapmadık. Halkın ferasetine güvendik ve gördük." (AÖ)