Dünya Demokrasi Forumu'na konuşmacı olarak davet edilen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Strasbourg'daki temasları kapsamda Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland ile de 45 dakikalık bir görüşme yaptı.
"Bütün ayrımcı politikalara karşı..."
CHP Genel Başkanı, ikili görüşme sonrası düzenlenen basın toplantısında, bir gazetecinin "Türkiye'de 2019 başkanlık seçiminde güç birliği yapacak mısınız?" sorusuna "Nasıl Marx geçmişte 'dünyanın bütün işçileri birleşin' diyorsa, şimdi biz 21'inci yüzyılda 'Dünyanın bütün demokratları birleşin' demek zorundayız" şeklinde yanıt verdi ve ekledi:
"Dünyanın bütün demokratları, ayrımcı politikalara karşı, kadın-erkek eşitliğini savunmak için, medya özgürlüğünü savunmak için, insan haklarını savunmak için ve yoksul ülkelere ekonomik, sosyal ve kültürel katkı vermek için birleşmek zorundadır. Birleşmezlerse dünyanın geleceği pek de parlak değildir.
CHP lideri popülizmle mücadele konusunda siyaset kurumunun "19'uncu yüzyıl kavramlarıyla 21'inci yüzyıl sorunlarını çözmeye çalıştığını, siyasetin kendisini yenilemesi, kendisine yeni kavramlar üretmesi ve sorunlara daha sağlıklı eğilmesi gerektiğini" savundu.
"Eğitim popülizme panzehir olabilir"
Popülizme karşı panzehir olarak eğitimin önemine vurgu yapan Kılıçdaroğlu, "Eğitim bizi bir araya getiren, uygarlaştıran, sağlıklı düşünceyi sağlayan araç. Eğitimin güçlü olduğu bütün toplumlarda demokrasi gelişir, çünkü demokrasilerde inanç ve etnik kimlik üzerinden siyaset yasaktır" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, popülistlerle mücadele konusunda "Onları ikna etmeye gerek yok, halkı ikna edeceksiniz. Onlara tehlikeyi anlatmanız gerek. Popülistler uzun vadede başarıya ulaşamaz ama bu sürede olan halka olur" yorumunu yaptı.
"Tutuklu gazeteciler bırakılsın" çağrısı
*CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Jagland 45 dakika görüştü.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin Avrupa Konseyi'nin kurucuları arasında olduğunu hatırlatarak "Avrupa Konseyi'nin demokrasi kültürü açısından ne denli önemli olduğunu biliyoruz. Burada kendimizi evimizde hissediyoruz" dedi.
CHP Genel Başkanı, tutuklu gazetecilerin, işinden atılan akademisyen ve memurların serbest bırakılmasını istediklerini söyledi.
Görüşmede 15 Temmuz sonrası AİHM önünde Türkiye'ye karşı onbinlerce dava açılmasını engellemek için oluşturulan OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu da gündeme geldi. Genel Sekreter Jagland, bu komisyonun AİHM içtihatları temelinde etkin biçimde çalışmasını beklediklerini söyledi.
"Ekonomi oligarklar ve yandaşlar yaratıyor"
Kılıçdaroğlu, daha sonra Strasbourg'da üç gün sürecek Dünya Demokrasi Forumu'nun en önemli tartışma paneli olan "Popülizm Bir Tehlike Mi?" konulu oturuma Fransa'nın Avrupa İşleri'nden sorumu bakanı Nathalie Loiseau, Yeni Zelanda'nın eski Başbakanı Helen Clark ve Kanada Başbakanı'nın AB ve Avrupa özel temsilcisi Stepahne Dion ile birlikte konuşmacı olarak katıldı.
CHP lideri panelde yaptığı konuşmada, popülist iktidarların "Çok sesli ve özgür medyayı yok ettiklerini, yargı bağımsızlığını benimsemediklerini ve yargıyı kendi söylediklerini onaylayan makam olarak gördüklerini" söyledi.
Popülist liderlerin "İnanç ve kültürler üzerinden toplumu ayrıştırdıklarını", ekonomiyi ise "Oligarklar ve yandaşlar yaratarak kontrol etmeye çalıştıklarını" anlattı.
Popülistlerin iktidara seçimle gelmelerine rağmen "Seçimlere de müdahale ettiğini" ifade eden Kılıçdaroğlu, AGİT gibi uluslararası teşkilatların hazırladıkları seçim denetim raporlarının "Popülist politikacıların yönettiği ülkelerde raflara kaldırıldığını" söyledi.
"Kürt sorunu demokrasi ile çözülebilir"
Kılıçdaroğlu panelin soru-cevap bölümünde CHP'nin TBMM'de parlamenter dokunulmazlığının kaldırılmasına onay vermesinin popülizm olup olmadığına dair bir soruya da yanıt verdi.
CHP programında "Kürsü dokunulmazlığı hariç milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasının öngörüldüğünü" hatırlattı. Ancak "Milletvekillerinin tutuklanıp hapse atılmasına her ortamda karşı çıktıklarını, milletvekillerinin düşüncelerini istedikleri gibi istedikleri yerde açıklayabilmelerini" savunduklarını dile getirdi.
Kılıçdaroğlu, Kürt sorununun ancak "Daha fazla demokrasi ve özgürlük ile çözülebileceğini" belirtip, "Eğer demokrasi ve özgürlüğü Batı standartlarına getirirseniz Kürt sorununu da çözmüş olursunuz" ifadelerini kullandı. (PT)
*Fotoğraflar: Elyxandro Cegerna - STRASBOURG/AA