Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin haftalık grup toplantısında konuştu.
Amerika Birleşik Devletleri’yle (ABD) yaşanan vize krizi, İdlib operasyonu, Ankara katliamı, açlık grevine devam eden Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, istinaf mahkemesinin MİT TIR’ları davasından hükümlü Enis Berberoğlu'na verilen 25 yıllık hapis cezası hükmünün bozulmasına dair kararı, tütün politikaları ve dün akşam Beşiktaş Vodafone Park Stadı’nda oynanan Ampute Milli Takım maçı sonrası Erdoğan’ın sözleri hakkında konuşan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
“Ankara katliamı için ‘IŞİD yaptı’ diyemediler”
“Ankara katliamı tarihimizin en kanlı terör olaylarından birisidir. Dönemin Başbakanı terör eylemini IŞİD militanları gerçekleştirdi deyimini kullanamadı. Kokteyl terör dediler. Her terör örgütünün destek verdiği bir terör eylemi dediler.
“Hayatını kaybedenlerin yakınları bugün eylem yapmak istedi. Buna izin verilmedi.
“Arka kapı diplomasisini kapatmak yarar getirmez”
“Dış politikadaki atışmaları basın üzerinden yapmak, arka kapı diplomasisini tamamen kapatmak kimseye yarar getirmez.
“Amerika'da Rıza Sarraf davası var, Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı orada tutuklu. Şimdi rehin alma politikası ile sorun çözülmeye çalışılıyor.
“Erdoğan o kadar habersiz ki, önemini o kadar az kavramış ki, emin olun okuduğum zaman kulaklarıma inanamadım. Vize krizi dolayısıyla ‘Büyükelçinin kararı üzüntücü verici’ diyor.
“Bir büyükelçi böyle bir karar alabilir mi? Alınan karar çok ağır ve üzüntü verici. Topu sadece büyükelçinin omuzlarına yıkıyorsunuz. Başka bir şey yok.
“Erdoğan Amerika'ya gittiği zaman havuz medyasında bayram havası vardı, manşetlerde ‘Hiç olmadığı kadar yakınız’ cümleleri vardı.
“Amerika'nın yaptığı uygulama yanlıştır, asla doğru değildir, asla desteklemiyoruz. Binlerce öğrenci gidecek Amerika'ya. Bütün bunların tamamı kesiliyor. Cezalandırılan hükümet değil, 80 milyon oluyor.
“İdlib operasyonunu destekliyoruz”
“TSK, İdlib'e gidiyor. Türkiye kendi sınırlarını güvence altına almak zorundadır.
“Biz askerin İdlib'e gidişine destek veriyoruz. TSK oraya gitmeli, bir çatışmasızlık bölgesi yaratmalı.
“Bazılarının Akdeniz'e ulaşmak için ileride Türkiye'yi zarar sokacak amaçlarına engel olacak davranışları anlıyoruz.
"TSK Erdoğan'ın göz yumduğu cihatçılarla savaşacak"
“Türkiye halkı AKP'nin yanlış Suriye politikasının bedelini ödemeye devam etmektedir. Her şehidin sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan'dır.
“Cihatçıların karadan temizliği Türkiye'ye havale edilmiştir. Esad için gidiyoruz oraya.
“Temizliğin maliyeti çok büyük olacaktır. TSK ve cihatçılar arasında yoğun çatışma kaçınılmaz olacaktır. Erdoğan'ın göz yumduğu cihatçı örgütlerle şimdi TSK çatışacaktır
“Erdoğan El Nusra’yı terör örgütü olarak görmüyor”
“Astana'dan sonra Esed, oldu tekrar Esad. Rusya ve İran kimden yana tavır almıştı? Esad. Şimdi Türkiye kimden yana tavır alıyor? Esad'dan yana.
“Bu nasıl oldu da 180 derece döndü. Adamın burnunu böyle sürterler.
“İdlib'e gidilecek. İdlib'de kim var? ‘Rusya İdlib'in dışında, Türkiye içinde güvenliği koruyacak’ deniyor. Cehennemde biz olacağız. Kime karşı güvenliği sağlayacağız. Heyet Tahrir el Şam'la çatışacağız. Çekirdeğini El Nusra oluşturuyor. El Nusra'yı Erdoğan terör örgütü olarak görüyor mu? Hayır görmüyor.
“Enis Berberoğlu neden tutuklu?”
“MİT TIR’ları davasında ‘Devlet sırrı’ diyorlar. Devlet sırrı ne demek? Derin devletin bildiği, kimsenin duymaması gereken sır.
“Eğer o sır hukuka aykırıysa ve açıklanırsa devlet ona sahip çıkmaz. Çünkü devlet, hukuk devleti kimliğinin dışına çıkamaz.
“Adana Cumhuriyet Savcılığı'ndan bir belge okuyacağım sizlere. Şu şu plakalı TIR'larda mühimmat vardır. Gizli ibaresi, başka bir şey, hiçbir şey yok üzerinde. Enis Berberoğlu neden tutuklu? Serbest bırakılmasını, artık parlamentodaki görevinin başına dönmesini istiyoruz.
“Enis Berberoğlu davası bir üst mahkemede bozuldu. İki ilginç konuya değinmek isterim. Bunlardan birisi; alt mahkeme, "sen hükümeti iktidardan etmek için çaba harcıyorsun" diyor. Muhalefetin görevi ne arkadaşlar? Enis Berberoğlu'na ‘sen neden iktidar aleyhine çalıştın?’ diyorlar? Eleştirmeyelim mi?
“Dünyanın en haklı talebi işini istemek”
“Nuriye ve Semih sadece işlerini istediler. Kimsenin burnunu kanatmadılar. Onlara şükran borçluyuz. Bir KHK ile görevlerine son verildi.
“Birisi şu anda hastanede birisi hapishanede. Bir baba olarak, bir baba olan Binali Yıldırım'a seslenmek isterim; Dünyanın en haklı talebi işini istemek. Dünyanın en haklı talebini yerine getirmek için size düşen görevler vardır.
“Sigaradan yüzde 84 vergi alınıyor”
"Sigaraya yüzde 84 vergi getirdiler, e insanlar da sigara içiyor. Önümüze kanun koydular, 'kaçak tütün' diyorlar, ya neresi kaçak?
“Bu topraklarda tütün 400 yıldır ekiliyor. Bizim tütünümüz dünyada bilinen bir tütündür. Binlerce aile tütünden geçinir.
“2002'de bir yasa çıktı. Tütün üreticilerinin bir anlamda idam fermanı onaylandı. TEKEL özelleştirildi.
“2002'de 405 bin 882 aile tütünden geçiniyordu. 2015'te 7 kat küçüldü, 56 bine düştü.
“Yabancı sigara üreticileri Türkiye'ye tütün ithal etmeye başladılar. 2012'den başlayarak Türkiye net tütün ithalatçısı haline geldi. 2013 verilerine göre tütün alanında faaliyet gösteren bütün imalatçıların yüzde 89.3'ünü yabancılar oluşturuyor. Geriye zaten yüzde 10 kalıyor.
“Kaçak tütün demek doğru değil. Bu yerli tütün. Bu topraklarda ekiliyor. İnsanlar para kazanıyorlar. Neresi kaçak? Bu tütün, üreticinin alın teridir.
“Adıyamanlılara sesleniyoruz. Bize milletvekili vermediniz ama biz sonuna kadar sizin yanınızdayız. Zaten ekonomi batmış. Herkes borç içinde. Sen gidiyorsun Adıyaman'daki Malatya'daki tütün üreticisi ile uğraşıyorsun.
“Toplanan vergiler nereye gidiyor? İsraf, israf, israf. Altlarında uçaklar, arabalar. Ciddi sorunumuz var. Kime verdin sen bu paraları?
“Sanki cebinden ödüyor”
Ampute Milli Takımımız Avrupa Şampiyonu olduktan sonra Gençlik ve Spor Bakanı kameralar önünde telefonda Erdoğan’a ‘Stadı açtıkları için Beşiktaş takımına da teşekkür edelim" diyor. "Ne teşekkürü parasını biz verdik" diyor.
“Ne demek parasını biz verdik ya. Sanki cebinden ödüyor. Cebinden ödese neyse, vergilerden ödüyor. Tek adam rejiminin Türkiye'yi getirdiği nokta budur işte. Sanki babasının parası. Kimsin sen ya? Kimsin sen?” (EKN)