Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada 17 Aralık 2013 sabahı rüşvet ve yolsuzluk operasyonu kapsamında tutuklanan eski İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler’in babasıyla konuşma kayıtlarını kamuoyu ile paylaştı.
Kılıçdaroğlu ayrıca Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ailesi için Urla’da sit alanına yapılan villalar ve Sabah-ATV’nin satışına ilişkin ses kayıtlarını da özel ekrandan yayınladı.
Üç beş kuruş para: 1 Trilyon lira
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları özetle şöyle:
“Burada bir konuşmayı sizlere sunmak istiyorum. 17 Aralık’ta operasyon sabahı Barış Güler (BG) babası İçişleri bakanı Mumammer Güler’i (MG) arıyor. Ve aralarında şöyle bir konuşma geçiyor:
BG: 6.30’da geldiler Celal Kara diye bir savcı arama kararı çıkarmış
MG: Ne var oğlum senin evinde?
BG: Hiçbir şey yok baba
MG: Para ne var?
BG: Kendi param üç beş kuruş kalan param.
MG: Kaç para?
BG: Sen biliyorsun
MG: Kaç lira oğlum?
BG: 1 trilyon civarı param var o kadar…
MG: Evet evet. Tamam oğlum. El koydular mı paraya?
BG: Yok arama yapıyorlar.
MG: Senin şimdi anladığım kadarıyla Rıza Zarrab’la bir rüşvet ilişkisinden bahsediyorlar. Diyeceksin ki bir danışmanlık işim var. Gayr-ı resmi yapıyorum. Benim alacaklı olduğum dayımın oğlu bunların yanında çalışıyor.
“Bunlar yasal dinlemeler”
Kamuoyuna sızan ancak geniş kitlelerin bilmediği telefon konuşmalarından bir demet dinletmek istiyorum. Bunlar tümüyle mahkemenin verdiği kararlar üzerine yapılan yasal dinlemeler.
Urla’daki villaların nasıl yapıldığı, iş adamının kaymakamı nasıl görevlendirdiği, valinin yasal görevini yaparken Diyarbakır’a nasıl sürüldüğünü hepimizi biliyoruz.
Havuz işini gördünüz burada bir medya kuruluşun başka bir holdinge devretmek için bizzat başbakanın devreye girip Binali Yıldırım’ın işi nasıl örgütlediğini.
“Bu rüşvettir”
“İhalelerin nasıl verdiğini artık hepimiz biliyoruz. Bir Recep Tayyip Erdoğan ve bir Binali Yıldırım var. Büyük ihaleleri bunlar dağıtıyor. İhaleden sonra salma salıyorlar. Şu kadar parayı bize vereceksiniz diyorlar. Verilen paranın ardından iş adamlarına verilen paranın tutarı 87 milyar dolar.
“Rüşvettir arkadaşlar bu. Böyle bir Türkiye’de yaşıyoruz. Bugüne kadar ayakkabı kutusu dedik, 700 bin liralık saat dedik, yatak odasında kasalar dedik, kasalar içinde milyonlar dedik, genel müdürün evinden 4,5 milyon dolar çıktı dedik tık yok… Söylediği ne? Paralel devlet var dedi.
Kutuda 4,5 milyon dolar
“Oğluna bir vakıf kurdurmuş adı TÜRGEV. İhale alanların rüşvet ödedikleri bir yer var adı TÜRGEV. Rakamı kuruşlu kuruşuna verdim. 99 milyon 990 dolar. 100 milyon dolardan 10 dolar eksik. Türk parası ile 221 trilyon lira. Bu para geliyor onun vakıf hesabına yatıyor.
“Defalarca sordum bu neyin parasıdır. Tık yok. Hep söylediği paralel devlet. Bu parayı senin oğluna paralel devlet mi yatırdı?
“Rüşvetten, Zarrab’tan, 700 bin liralık kol saatinden bahsediyoruz sesi çıkmıyor. AKP’ye oy veren yurttaşlarıma sesleniyorum, hiçbir şeyi düşünmüyorsanız ayakkabı kutusunu bir düşünün. 4,5 milyon dolar bu kutuda ne arar?
Alo Fatih
“Türkiye’nin yeni bir ünlü şahsı oldu: Alo Fatih… Yalçın Akdoğan biz Meclis TV’yi kapattırıyoruz siz yayınlıyorsunuz diyor arayarak. Biz yasak getirdik siz canlı veriyorsunuz diyor.
“TBMM’deki görüşmeler milletten neden yasaklanıyor? Hani milli iradeye saygı vardı. Vatandaş ister dinler ister dinlemez. Tabi bununla da sınırlı değil Fas’tan arıyor, daha konuşması bitmeden emredersiniz diyor… Bu tablo yasakçı bir Türkiye’yi öngören bir tablodur.
46 kadın aday
“Erkekler kusura bakmasın siyasette kadınlar daha cesur. Yüzde yüz seçim garantisi olan yerlerde erkekler birbirini yiyor ama kadınlar gidiyor seçilmesi en zor olan yerde ‘Ben burada aday olacağım’ diyor.
“Partinin yeni isimlere ihtiyacı var. Pırıl pırıl gençlerimiz var. Bunlar gelecek konuşacak. CHP tarihinde ilk kez 46 kadın belediye başkan adayımız var.” (EKN)