Sosyalist parti ve örgüt temsilcileri 58. gününe giren açlık grevlerine dikkat çekmek amacıyla Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'yla görüştü.
Görüşmeye Eşitlik ve Demokrasi Partisi (EDP) Genel Başkanı Ferdan Ergut, Emekçi Hareket Partisi (EHP) Başkanı Sibel Uzun, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy, Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Eş Genel Başkanı Bilge Seçkin Çetinkaya, Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Parti Meclisi Üyesi Rahmican Gür ve Sosyalist Parti (SP) Genel Başkanı ve Sosyalist Yeniden Kuruluş (SYK) sözcüsü Mustafa Kahya katıldı.
"Sorumluluk 'insanım' diyen herkesin omuzlarında"
Parti ve örgüt temsilcileri Kılıçdaroğlu'na, açlık grevinin kritik bir evrede olduğu, artık ölümlerin olabileceği, bu aşamadan sonra vücutta kalıcı hasarların oluşmaya başladığı ve süreç uzadıkça açlık grevine katılanların yaşayan ölüler haline gelmesinin kaçınılmaz olacağını belirtti.
Temsilciler, CHP'den önümüzdeki bir iki günde açlık grevlerinin olmaması için, özellikle Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılarak sorunun çözümü yönünde kapı aralayacak bir adımın atılması yönünde daha büyük bir çaba göstermesini istediler.
Taleplerin hem insani hem de demokratik talepler olduğunun altının çizildiği görüşmede, Başbakan ve Hükümetin talepleri karşılamak yerine demagoji yaparak ve inatlaşarak ölüme davetiye çıkardıkları ifade edildi.
Görüşmede, ölümler olması durumunda bunun sorumluluğunun, hükümetin yanı sıra başta ana muhalefet partisi olan CHP olmak üzere, kendisine insanım ve demokratım diyen herkesin omuzlarında olacağı vurgulandı.
Kılıçdaroğlu: Önce insan
Kemal Kılıçdaroğlu ise bu konuda duyarlı olduklarını ifade ederek, gerekeni yapacaklarını söyledi.
"CHP milletvekillerinden oluşan bir heyetin açlık grevi yapılan cezaevlerine giderek eylemcilerle görüşmeler yaptılar. Tecride karşıyız ve bizim için önce insan gelir, insan yaşamı her şeyin önündedir. Cezaevlerinde nedeni ne olursa olsun hiç kimseye ayrı hukuk işletilemez.
"Anadilde savunmanın önünde hiç bir engel yok ve bu konudaki yasak bir keyfiyet. Bu durumla ilgili olarak hazırlanan yasal düzenlemenin karşısında olmayacağız." (EKN)