Meclis Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK), yeni Anayasa yazımının toplumsal cinsiyet açısından değerlendirildiği raporunu yayınladı.
Komisyon toplantılarında dinlenen uzmanlar ve sivil toplum kuruluşlarının görüşlerinin de yer aldığı raporda, yeni Anayasa'nın nasıl olması gerektiğine ilişkin görüşler "Anayasanın dili", "Eşitlik", "Ayrımcılık yasağı", "Geçici ve özel önlemler", "Anayasal gözetim mekanizmaları", "Aile", "Çalışma hayatı", "Şiddetin önlenmesi" ve "Milletlerarası andlaşmaların uygulanması" başlıkları altında toplandı.
Rapordan satırbaşları şöyle:
* Anayasanın dili: Anayasa yazımında cinsiyet belirten bir dil yerine kadınlar ve erkeklere eşit yaklaşan, nötr bir dilin tercih edilmesi ve bireylere, gruplara gönderme yaparken 'kadınlar ve erkekler' ifadesinin kullanılması kadın-erkek eşitliğine dair zihinsel kalıpların dönüştürülmesine katkı sağlayacağı belirtiliyor.
* Eşitlik düzenlemesi ve ayrımcılık yasakları: Anayasanın "Başlangıç" bölümünde bütün ifadelerin vurgusunun özgürlük ve demokrasi değerlerine, çoğulculuğa, hukuk devletine yöneltilmesi; din, mezhep, dil, kültür, etnik köken, cinsiyet, toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim temelinde, her türlü ayrımcılığın reddedilmesi öneriliyor.
Eşitlik maddesinde ise; ayrımcılıkla mücadele hedefinin açıkça dile getirilmesi, toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılığın kabul edilemeyeceğinin açıkça yazılması, geniş ve detaylı eşitlik anlayışının, yoruma açık olmayan, net düzenleme ile ifade edilmesi gerektiği belirtiliyor.
* Kadınların temsili: Kadınlara siyasi temsil eşitliği sağlanması alanında anayasal bir düzenleme yapılabileceği gibi Siyasi Partiler Kanunu, Seçim Kanunu gibi kanunlarda yapılacak düzenlemeler ile bu alanda ilerleme kaydedilebileceği, seçimle ve atama ile gelinen makamlara getirilmede kota uygulanabileceği ifade ediliyor.
Kota sistemine uyulmaması durumunda ise özellikle siyasi partiler açısından seçim yardımından men etme ya da daha ileri gidilerek seçimlerden men etme gibi çeşitli yaptırımların uygulanması öneriliyor.
* Çalışma hayatı: İstihdam alanında korumacı önlemlerin sınırlı sayıda tutularak kadınları eve yönlendirici değil istihdamı teşvik edici nitelikte korumacı önlemlerin alındığı yasal düzenlemeler yapılmasının yararlı olacağı belirtiliyor.
Örneğin, Anayasa'nın 166. maddesindeki düzenlemeye kadın-erkek eşitliğine dayalı, ekonomik ve sosyal kalkınmaya ilişkin yalın ve özlü bir hükmü bir yan cümle olarak eklemekte yarar olduğu, aynı hükümde Ekonomik ve Sosyal Konseyin danışsal görevi tanımlanırken kadın-erkek eşitliğine dayalı ekonomik ve sosyal politikaların oluşturulmasında KEFEK'in hükûmete istişari görüş bildirme yetkisine yer verilebileceği öneriliyor.
Çalışma ve sözleşme hürriyeti düzenlenirken bu hürriyetin kadın ve erkeklere eşit olarak tanınması, dinî tercihleri sebebiyle kadınların bu hürriyetten mahrum bırakılamayacakları yolunda bir hükmün eklenmesi gerektiği belirtiliyor.
* Milletlerarası Andlaşmaların uygulanması: Uluslararası sözleşmelerin hukuki statüsü kanunlar üzerine yükseltilse de uygulamada sorunların olduğunun belirtildiği raporda, yeni Anayasa'nın bu uygulamayı güvence altına alması gerektiği belirtiliyor.
* Aile hayatı: Anayasa'da aile içerisinde eşler arasında haklar ve yükümlülüklerde eşitliğe, eşit işbölümüne ve çocuklar ile ilgili eşit sorumluluk alınmasına yönelik hükümlerin yer alabileceği, kadınların sadece 'anne' olarak değil birey olarak da korunmaları gerektiği konusunda KEFEK'e öneriler geldiği söylenirken, Anayasada kadın-erkek eşitliği düzenlenirken aile birliğini bozacak, aile içindeki dayanışmayı zedeleyecek yaklaşımlardan da kaçınılması gerektiği ifade ediliyor.
* Kadına yönelik şiddetin önlenmesi: Mevcut Anayasa'nın 17. maddesinde cinsiyete dayalı, töre ve namus saikiyle oluþabilecek şiddeti önleme konusunda, devletin pozitif yükümlülüğünü yaşama geçirecek bir düzenlemenin kadına yönelik şiddetin önlenmesinde faydalı olabileceği söyleniyor. (ÇT)