Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı çözüm süreciyle ilgili açıklama yaptı.
Fırat Haber Ajansı’nın (ANF) haberine göre, KCK, AKP’nin süreci sabote etme çabası içinde olduğunu söyledi.
Demokratik çözüm sürecinin ikinci aşamasının 1 Haziran’dan itibaren geçerli olduğunun bilinmesine rağmen somut tek bir adım atılmadığını belirten KCK şu açıklamayı yaptı:
“Biz hareket olarak son kez AKP hükümetini uyarıyoruz. Tüm halkımız ve kamuoyu tarafından belirttiğimiz konularda en kısa zamanda somut adımların atılmaması halinde, sürecin ilerlemeyeceğini ve bundan da AKP hükümetinin sorumlu olacağının bilinmesini istiyoruz.”
“Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın başlattığı demokratik çözüm ve barış süreci kritik bir aşamaya gelmiştir. Önder Apo’nun halkların eşit ve özgür birlikteliğine götürecek süreci başlatmış bir kişilik olarak, sağlığı, güvenliği ve özgürlüğü konusu hayati derecede önemlidir.”
“İki hafta önce Önder Apo’nun sağlığının tehlikeli bir boyuta ulaştığına dair kamuoyuna ve halkımıza dönük bir açıklama yapmış, hükümeti konunun önemini gözeterek somut adımlar atmaya, halkımızı ve dostlarını da duyarlı olmaya çağırmıştık.”
“Bugüne kadar yüzlerce sivil toplum örgütü, onlarca basın açıklaması ve mitingde Önder Apo’nun sağlık sorununa dikkat çekmiş, acil olarak bağımsız bir sağlık heyetinin adaya giderek, Önder Apo’yu kapsamlı bir muayeneden geçirme talebinde bulunmuştur.”
“Hatta bu konuda Kürdistan’da ve Türkiye’de bazı ilgili kurumlar sağlık heyetini oluşturarak, resmi olarak Adalet Bakan’ına da başvurmuştur. Ancak bugüne kadar konuya ilişkin hükümet tarafından hiç bir açıklama yapılmadığı gibi, heyetlerin çağrısına da olumlu-olumsuz bir yanıt verilmemiştir.”
“Önder Apo’nun sağlığına böyle yaklaşan bir hükümetin, çözüm konusunda samimiyeti hareketimiz, halkımız ve demokratik kamuoyu tarafından ciddi anlamda sorgulanır ve kuşku duyulur hale gelmiştir.”
“Öte yandan AKP hükümeti sürekli bir biçimde Rojava’da Kürdistan halkının elde ettiği özgürlük imkanlarını tasfiye etmek için Cebhet-Ül Nüsra başta olmak üzere bir çok çeteci, katil grupları desteklemeye, Kürt bölgesinde barış ve istikrar ortamını bozmaya çalışmaktadır.”
“Bununla da, halkımızın kazanımlarını tasfiye etmenin çabası içinde bulunduğu çok açıktır. Rojava’daki halkımızın kazanımlarına tahammül gösteremeyen bir hükümetin, Kuzey Kürdistan’da halkımızın halk olmaktan kaynaklı haklarını tanıması kaygıyla tartışılır bir durum arz etmektedir.”
“AKP’yi Rojava Kürtlerinin ulusal demokratik haklarına gösterdiği bu düşmanca yaklaşımı hızla terk ederek, El Kaideci gruplarla ilişkisini kesmeye ve çeteci gruplardan derhal vazgeçmeye çağırıyoruz.”
“Çözüm sürecinin bir gereği olarak Önder Apo ile daha fazla görüşme imkanının yaratılması, sadece BDP heyetinin değil, farklı heyetlerin de Önderlikle görüşmesi gerekirken, gelinen aşamada 15 günde bir yapılması gereken BDP heyet görüşmelerinin dahi zamanında yapılmaması, gönderdiğimiz mektubun Önderliğe henüz ulaştırılmaması süreci yeniden tartışmayı gündemimize koymaktadır.”
“Sürecin ikinci aşamasının 1 Hazirandan itibaren geçerli olduğu bilinmesine rağmen hala bu konuda somut tek bir adım atılmış değildir. Bu konuda AKP kendi üzerine düşen görevleri yerine getirmediği gibi, Önderlikle yapılan olağan görüşmeleri de son derece keyfi bir tutumla erteleyebilmektedir. Bunun kabul edilmeyeceği ise çok açıktır.”
“Öte yandan Kuzey Kürdistan’ da yoğun karakol ve baraj yapımıyla birlikte, koruculaştırma politikası, hava keşif çalışmaları tüm hızıyla sürmektedir.”
“Önderliğin sağlık kontrolü için hala bir heyetin adaya gitmemiş olması, BDP heyet görüşmelerinin belirlenen 15 günlük sürede yapılmıyor olması, Rojava devrimini boğma ve tasfiye hesapları yan yana getirildiğinde, AKP hükümetinin süreci sabote etme çabası içinde olduğu çok açıktır. Durum buyken başbakan, sözcüleri ve basın, süreci sabote etmeye doğru götüren tutumlarını görmezden gelerek, tersinden hareketimizi suçlamaya devam etmektedirler.”
“Biz hareket olarak son kez AKP hükümetini uyarıyoruz. Tüm halkımız ve kamuoyu tarafından belirttiğimiz konularda en kısa zamanda somut adımların atılmaması halinde, sürecin ilerlemeyeceğini ve bundan da AKP hükümetinin sorumlu olacağının bilinmesini istiyoruz.” (AS)