* Fotoğraf: Abidin Yel / AA
Şırnak’ın Cizre ilçesinde polisin vurarak öldürdüğü 12 yaşındaki Nihat Kazanhan’la ilgili davanın ikinci duruşması Cizre 1. Ağır Ceza Mahkemesi’de görüldü.
Biri tutuklu beş polisin yargılandığı davanın dünkü duruşmasında tanık polisler ve Kazanhan’ın olay sırasında yanında olan arkadaşları ifade verdi. Polisler, “olayla ilgili hiçbir şey hatırlamadıklarını, olayı görmediklerini” öne sürdü.
Kazanhan ailesinin avukatlarından, Şırnak Barosu Başkanı Nuşirevan Elçi gazetecilere yaptığı açıklamada, “Polis tanıkları da sanıklarla aynı yerde çalışan polisler. Maalesef beyanları gerçeği yansıtmıyor. Hem meslektaşlarını korumak hem de emniyet teşkilatı içerisindeki hiyerarşi içerisinde beyanda bulunduklarına inanıyoruz. Çünkü bilinmesi gereken hususlarda bile doğru dürüst bilgi vermiyorlar. Bildiklerini ilk soruşturma ifadelerinde de açık bir şekilde dile getirmelerine rağmen şu an bilmiyoruz diye beyanda bulunuyorlar” dedi.
SEGBİS’le katıldılar
Sanık polis M.N.G. tutuklu bulunduğu Ankara Elmadağ Cezaevi'nden, diğer tutuksuz sanık polisler U.İ., H.V., O.Ç. ve G.T. de görev yaptıkları Mardin Adliyesi'nde oluşturulan odadan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile görüntülü olarak duruşmaya katıldı.
Avukat Elçi, adil bir duruşmanın yapılması, sanıkların duruşmada hazır bulundurulmasını talep etti. Mahkeme Başkanı ise, bir önceki duruşmanın da SEGBİS ile yapıldığını hatırlatarak bu talebi reddetti.
Adli Tıp ve TİB’den rapor yok
Duruşmada, cinayette kullanılan silahın teknik bilgilerine dair Makine Kimya Endüstrisi'nün (MKE) yanıtında, silahı kendilerinin üretmediği için herhangi teknik bir bilgi veremeyeceklerini belirtildi.
Cinayet anına kamera görüntülerinin incelenmek üzere gönderildiği İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan ve Telekomünikasyon Daire Başkanlığı'ndan talep edilen teknik raporlar da dava dosyasına ulaşmadı.
Polis: Çocuklar bize taş attı
Duruşmada dinlenen tanık polis memurları, “olay bölgesinde olmadıklarını ve olayı sonradan öğrendiklerini” söylediler.
Tanık polis M.Ç. olay sırasında kule zırhlı aracının kulesinde oturduğunu, kulenin kapalı olduğunu ve araç içerisinde konuşulanların sesinin gelmediğini belirtti. Kazanhan’ın vurulduğunu Tank Taburu’na giderken arkadaşları ile televizyondan öğrendiğini dile getirdi.
Avukatların sorusu üzerine polis M.Ç., arkadaşlarını sevdiğini ve hepsine eşit mesafede olduğunu ancak, “kiminle TV izlediğini hatırlamadığını” iddia etti.
Bir çocuğun vurulduğunu akşam saat 21:00 gibi öğrendiğini belirten polis B.K., kendisinin polislerden A.K.’ya vurulan çocukla bir alakalarının olup olmadığını sorduğunu, olayla bir ilgilerinin olmadığını belirttiğini söyledi.
“Rastgele ateş açtı”
Zırhlı aracın amiri olan A.S. çocukların kendilerine taş attıklarını, kendilerinin de 3-4 gaz bombası attıklarını söyleyip, başka silah kullanmadığını söyledi.
Kazanhan vurulduğunda yanında olan 14 yaşındaki A.A., “yukarı mahalleye gittikleri esnada kobranın yanında bekleyen polislerden birinin çekirdek yediğini, diğerinin de küçük çocukların attıkları taşları tutmaya çalıştığını” söyledi.
Kazanhan’ın taş atmadığını belirten A.A., polisleri izlemek için tepede durduklarını ifade etti:
“Aşağıdan geçen iki zırhlı araç taş atan çocuklara gaz bombası atarken yukarıdaki zırhlı aracın yanındaki bir polis birden aracın arkasına gelip bir süre oyalandı. Arkaya geçen polis başına kar maskesi takarak rasgele ateş açtı. Ateş sonucu Nihat yere düştü. Ben kaçarken bir mermi ayağımın yanına çarptı.”
“Nihat düştükten sonra polisler telaşlı bir şekilde zırhlı araçla olay yerinden uzaklaşarak karakola girdi. Daha sonra Nihat’ı vuran kar maskeli polis geri geldi, bize parmak sallayarak ‘Sizi de böyle geberteceğim’ dedi.”
“Bizi görmedin, biz de seni”
Diğer tanık Y.Y. (11) de, Nihat’ın kendisiyle koyun otlatmaya gelmediğini ve diğer arkadaşlarıyla tepede polisleri izlediğini söyledi.
“Ben polislerin arkasındaydım. Koyunlarımı otlatıyordum. O zırhlı araçtan bir polis benim yanıma gelerek ‘Buradan uzaklaş’ dedi. Ben koyunlar benim değil, otlatmak zorundayım deyince, koyunlarımı kovalayarak ne sen bizi gördün ne de biz seni, dedi” diye konuştu.
“Polis silahı ile uğraştı. Sonra kar maskesi takıp rasgele Nihat’ın olduğu yere ateş açtı. Tam Nihat düştüğü esnada diğer polisler ateş eden polise baktı. Daha sonra telaşlı bir şekilde askeri karakola gittiler. Ben de korktuğum için eve kaçtım.”
Mahkeme, mağdur avukatlarının getireceği görgü tanıklarının dinlenmesine, tutuklu polisin tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 2 Ekim’e bıraktı.
Davaya müdahillik talebinde bulunan Gündem Çocuk Derneği’nin isteği ise reddedildi. (AS)
Ne olmuştu? |
Nihat Kazanhan'ın 14 Haziran’da öldürülmesiyle ilgili Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, olay günü görev yapan Mardin Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube'sinde görevli polis memuru H.V. şüpheli olarak gözaltına alındı ve tutuklandı. Malatya Cezaevi'ne gönderilen H.V. daha sonra olayla ilgili gerçekleri anlattı. Cizre Cumhuriyet Savcısı ve Cizre Sulh Ceza Mahkemesi'ne ifade veren H.V. “M.N.G. pompalı tüfeğiyle çocuklardan tarafa hedef gözetmeksizin 3- 4 el ateş etti. Ateş ettiği esnada M.N.G.'nin başında siyah bir bere vardı. Ateş etmesiyle birlikte yolun karşısında duran bir çocuk yere düştü” demişti. H.V. bu ifade üzerine tahliye edildi. H.V.'nin ifadesinde Nihat Kazanhan'a ateş ederek öldürdüğünü öne sürdüğü özel harekat polisi M.N.G. ise Ankara'da tutuklandı. Tutuklu polis M.N.G. “olası kast ile nitelikli insan öldürmekten” müebbet hapis cezası, tutuksuz olan komiser yardımcısı U.İ. ile özel harekat polisleri H.V., O.Ç. ve G.T. de “kamu görevlisinin suçu bildirmemekten” 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanıyor. |