İçişleri Bakanlığı'nın Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye Başkanlarını görevden alıp yerlerine kayyum atamasıyla ilgili sendika konfederasyonları ve meslek örgütleri ortak basın açıklaması yayınladı.
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipler Birliği (TTB) tarafından yapılan açıklamada Cumhurbaşkanı ve mevcut hükümetin ihtiyaçlarının hukuk, Anayasa ve yargı kararlarının üzerinde görüldüğü ifade edildi.
Üç büyükşehir belediyesine yapılan kayyum atamalarıyla ilgili yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Demokrasinin değer ve kurumlarının hiçe sayıldığı, devletin tüm olanaklarının iktidar partisinin hizmetine sunulduğu OHAL uygulamalarının bu son örneğinde; yüzlerce Belediye Meclis üyesi gözaltına alınmış, aralarında çok sayıda sendika üyesinin de olduğu belediye çalışanı ya açığa alınmış ya da görevden uzaklaştırılarak yerlerine jet hızıyla atamalar yapılmıştır. Diğer vahim bir uygulama ise ancak Danıştay kararı ile fesih edilebilecek Belediye Meclislerinin, kayyum olarak atanan Valiler tarafından tümden feshedilmesidir.
“Bir an önce sivil darbe uygulamasından vazgeçilmesini ve görevden alınan Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediye Eş Genel Başkanlarının ve Belediye Meclis üyelerinin görevlerine iade edilmesini istiyoruz.
"Halkın büyük çoğunluğunun vicdanından onay almadı"
“Evrensel hukuk normlarına, AİHM içtihatlarına aykırı, hukuksal olmaktan çok bir partinin ya da ittifakın ihtiyaçları ve anti demokratik anlayışının ürünü olan bu uygulamaların halkın büyük çoğunluğunun vicdanında da onay almadığını görüyoruz
“Örneğine ancak Orta Doğu monarşi ve totaliter rejimlerinde rastlanabilecek bu uygulamalarda ısrar edilmesi ülkemizin geleceği açısından kaygı vericidir.Cumhurbaşkanı ve partisinin kararlarının, halkın iradesinden üstün görüldüğü bu anlayış, benzerlerini darbe dönemlerinde gördüğümüz faşizan bir yönetim zihniyetinin ürünüdür.
“Hiç kimsenin ülkemizdeki asgari demokrasi işleyişini yok etmeye, halkın demokratik iradesine ipotek koymaya, yurttaşların demokrasiye ve seçimlere olan inancına darbe vurmaya hakkı yoktur.
"Demokrasi cinayetidir"
“Diyarbakır, Van ve Mardin’de yaşayan milyonlarca insanın oyları ile işbaşına gelen Belediye Başkanlarının, atanmış bir İçişleri Bakanı tarafından görevden alınarak yerlerine, “partili cumhurbaşkanlığı sisteminin partili valilerini” kayyum olarak atamak demokrasi cinayetidir. İçişleri Bakanı’nın “Mahkeme kararını bekleyemezdik” söyleminin asgari demokrasi ilkelerinde dahi karşılığı olmadığı gibi, bu söylem ortada hukuki bir sürecin değil siyasi bir darbenin olduğunun itirafıdır.
“Emek ve meslek örgütleri olarak; baskıcı, dayatmacı, otoriter, halk ve emek karşıtı bu “kayyumcu anlayışı” sadece belediyelerde değil, mücadele ettiğimiz her alanda karşımıza çıktığı için çok iyi tanıyoruz.
"Rejimin siyasal ahlak düzeyinin göstergesidir"
“Bu açık iradeye ve mesaja rağmen hukuksuzluğu ve baskı politikalarını derinleştirme çabası, sonucu beğenilmeyen seçimleri tekrarlamanın ya da seçilenlerin yerine kayyum atamanın olağan hale getirildiği bir rejim inşa edilmek istendiğini düşündürtmektedir.
“Sandıkta kaybedileni demokrasi dışı yollarla gasp etmeye çalışmak, bunu alışkanlık haline getirmek, rejimin siyasal ahlak düzeyinin de göstergesidir.
"Görevden alınan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ve Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bedia Özgökçe Ertan derhal görevlerine iade edilmelidir." (HA)