Kaynak ve fotoğraf: AA
Eskişehir'de iki gündür aranan 10 yaşındaki otizmli Yusuf'un cesedi sulama kanalında bulundu. Geçen salı evlerinin önünde oynarken kaybolan 10 yaşındaki Iraklı çocuğun suya düşerek boğulduğu belirlendi.
Ailenin komşularından Furkan Gündüz, ailenin, yaklaşık 5 yıl önce Irak'ın Selahaddin bölgesindeki iç savaştan kaçarak Eskişehir'e geldiğini söyledi.
Arama çalışmaları, Ankara'dan gelen dalgıç polisler ve jandarmanın yanı sıra İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD), AKUT Arama Kurtarma Derneği, Dorlion Arama Kurtarma (DAK) ekipleri tarafından yürütüldü.
İz takip köpekleri ve insansız hava araçları da kullanılarak yürütülen çalışmaları, İl Emniyet Müdürü Engin Dinç de yerinde takip etti.
Çocuğun cesedine kaybolduğu yere yaklaşık 2 kilometre uzaklıkta Sütlüce Mahallesi'nden geçen DSİ'ye ait sulama kanalında ulaşıldı.
Kaybolmasının ardından yaklaşık 41 saat sonra bulunan çocuğun cesedi, dalgıçlar tarafından sudan çıkarıldıktan sonra otopsi için Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi morguna gönderildi. İlk bulgulara göre, çocuğun boğularak hayatını kaybettiği tespit edildi.
Otopsi sırasında morg önünde beklerken baygınlık geçiren baba Muhammed Gurubi'ye sağlık ekibi müdahalede bulundu.
Arama çalışmalarında yaşananlara değinen ailenin komşusu Gündüz, şöyle konuştu:
"Polisin yanı sıra herkes aramaya katıldı, herkes aradı ama bulamadık. Kamera görüntülerini incelediler, görüldüğü yerlerde arama yapıldı. Göletli parka doğru gittiğini gösteren kamera kayıtları var. Sonrasında o parktaki insanlardan da ihbarlar geldi. Oralarda yapılan aramalarda da bulamadık. Ailesi için tabii çok zor."
"Ülkemiz otizmli çocuklar için ön hazırlığı olan bir ülke değil"
Geçen 5 Haziran'da da 45 günün sonunda otizmli Taha Yiğit'in cesadine ulaşılmıştı. Konuyu takip eden İstanbul Otizm Gönüllüleri Derneği Genel Sekreteri Sarah Başar'ın bianet'e yaptığı açıklamada, "Ülkemiz otizmli çocuklar için ön hazırlığı olan bir ülke değildi zaten. Hâlâ rapor alınması, sağlık, eğitim gibi durumlar da oturtulmadı. Şu an için sihirli değnek de elimizde olmadığı için gönüllüler de Taha'yı arıyor. Ailelerin resmi kurumlara sürekli seminerler vermesine rağmen hala bazı emniyet ilanlarında 'zihinsel engelli' diye geçiyor ibare. Daha çok anlatmak gerekiyor demek ki, anlaşılamamış hiçbir şey" demişti.
(AÖ)