Malatya Zirve Yayınevi'nde işlenen katliamın en önemli sanıklarından Emre Günaydın, cinayetten iki gün önce polis kontrolünde el konduğu halde cinayet mahallinde bulunan silahtan beraat etti.
Ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargılanan Günaydın, Malatya 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde "kurusıkı tabanca taşımak ve meskun mahalde ateş etmek"ten yargılandığı davada dün (12 Mart) beraat etti.
Silaha el kondu, yine de katliam yerinde bulundu
Tutuklu sanık olarak duruşmada yer alan Emre Günaydın, yayınevi cinayetinden bir gün önce 17 Nisan 2007 tarihinde, Av Pazarı adlı dükkandan satın aldığı kurusıkı tabanca ile Orduzu Pınarbaşı mesire alanında birkaç el ateş ettikten sonra yakalandığını, polisin ifadesini aldıktan sonra kendisini serbest bırakıldığını; tabancaya da el konulduğunu anlattı.
Ancak Günaydın, silahın ne şekilde yeniden eline geçtiğini konusunda açıklama yapmadı. Günaydın'ın, Malatya Av Pazarı-2'de 16 Nisan'da 2 bin YTL karşılığında satın aldığı ve ertesi gün Battalgazi Kavşağı'nda durduruldukları sırada polisçe el konan Smit Wesson marka ve 1312 seri numaralı kuru sıkı silah, katliam yerinde bulunmuştu.
Ateş edilen silahın kurusıkı olduğunun kriminal Laboraturda yapılan inceleme sonucunda anlaşıldığına karar veren mahkeme, Emre Günaydın'ın beraatine hükmetti.
Ancak güvenlik makamlarında kalması gereken silahın, misyonerlik faaliyetlerinde bulundukları gerekçesiyle Tilmann Ekkhart Geske, Necati Aydın ve Uğur Yüksel'in boğazları kesilerek öldürüldüğü büroda nasıl ortaya çıktığı bilinmiyor.
El konduysa silah nasıl geri geldi?
Sanıklardan Salih Gürler, iddianamede "Arabayla Malatyaspor tesisleri ilerisinde Emre'nin getirmiş olduğu silahlarla üçümüz beşer altışar kez havaya ateş ettik. Bu silahların kurusıkı olduğunu orada öğrendim. Dönüşte Battalgazi Kavşağı'nda polis bizi durdurdu. Torpido gözünde gözüken bir adet siyah renkli kurusıkı tabancayı aldılar ve Emre'ye 58 YTL ceza kestiler" diyor.
Sanık Hamit Çeker, "Silahlardan birini, salı günü Salih ve Abuzer atış yaptıkları için polis yakalayıp almış..." dedi. Cuma Özdemir de aynı yönde ifade verdi. (EÖ)