İHD, Kurul kararının, sistemin "kırmızı çizgileri"ni yansıttığı ve "otoriter laiklik" arayışının ürünü olduğunu açıklayarak bunun kabul edilemez olduğunu savundu.
"İki maddeye 'demoklesin kılıcı' rolü"
Dernekten yapılan açıklamada, "Bizler, yıllardır düşünceyi ifade hakkı önündeki engellerin kaldırılmasını savunurken 'bir düşünceyi beğenmesek de, o düşünceyi ifade hakkı tanınmalıdır' bakış açısı ile soruna yaklaşmaktayız" denildi ve açıklama şöyle sürdürüldü:
Hukuk sisteminde, ifade hakkını engelleyen maddelerin her zaman varlıklarını koruduklarını hatırlatan İHD, kararda yeni TCK'nın 216. maddesinin, 312. maddenin yerine geçeceği vurgulanmasının, yeni TCK'da da ifade özgürlüğünün baskı altında olacağının açık göstergesi olduğunu iddia etti.
"1 Haziran'da yürürlüğe girecek yeni TCK'da 216 ve 305 gibi bazı maddelerin, Devletin kırmızı çizgilerini oluşturan konularda farklı düşünen herkese karşı 'demoklesin kılıcı' rolünü oynayacak. İnsan hakları savunucuları olarak, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun son kararını 'düşünce ve ifade özgürlüğü' önüne çıkarılan yeni bir engel olarak görüyor ve onaylamıyoruz".(EÖ/EÜ)