Bankwatch Karadeniz Bölgesi’ndeki kömürlü termik santrallerin yarattığı tehditlerle ilgili yayımladığı raporda kömürlü santrallere kontrolsüzce yatırım yapıldığına dikkat çekti.
Uluslararası finans kuruluşlarının verdikleri kredilerin çevresel, sosyal ve ekonomik etkilerini araştıran Bankwatch’un yayınladığı Üzerimizdeki Kara Bulutlar adlı rapor Greenpeace Akdeniz’in desteğiyle hazırlandı.
Rapora göre Türkiye’de önümüzdeki birkaç yıl içinde 50 ila 86 arası (37 bin megavatlık) yeni kömürlü termik santral kurulması planlanıyor. Bu Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında kömüre en çok yatırım yapan ülke olacağı anlamına geliyor. Türkiye bu konuda Çin, Hindistan ve Rusya’dan sonra dünyada dördüncü sırada.
ÇED muafiyeti
Raporda yer alan bilgilere göre, Türkiye’de kurulması planlanan termik santrallerin 13 tanesi Batı Karadeniz Bölgesi’nde sadece 70 km’lik bir alan içinde planlanıyor.
İnşa onayı bekleyen enerji santralleri stratejik bir çevre etki değerlendirmesinden yoksun.
Yeni kömürlü santral planlarının yasal gereklilikler yerine getirilmeden yapılıyor olmasına değinilen raporda, santrallerin eskilerine oranla sağlık ve çevre etkilerinin daha az olup olmayacağı konusunda şüpheler dile getirildi.
Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği'nde yapılan değişiklikle, 2018'e kadar, devlete ait ya da ortaklığının olduğu santraller Çevresel Etki Değerlendirmesi'nden muaf olacağı hatırlatıldı
Güneş enerjisi
Raporda bugüne dek, Batı Karadeniz’de yapılması planlanan 13 santral için hiçbir kümülatif etki değerlendirmesi yapılmadığı bilgisi de yer aldı.
Türkiye’nin İspanya’dan sonra Avrupa’nın en yüksek güneş potansiyeline sahip ülke olduğu ancak alternatiflerin değerlendirilmediği vurgulandı.
Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Pınar Aksoğan konuyla ilgili olarak Türkiye’deki rüzgar ve güneş potansiyelinin yüzde 1’ini bile kullanmadığımızı söyledi.
“Türkiye’de yatırımcılar artık güneşe büyük ilgi gösteriyor. 600 MW ile sınırlanan güneş lisanslarına bu sene 9000 MW'lık başvuru olmuştu.
2018’e kadar 1.7 GW lisanslanmamış, kişisel kullanım için kullanılacak güneş enerjisi öngörülüyor. Türkiye Hükümeti ülkenin dört bir yanını kömüre boğmak yerine, güneşteki bu potansiyeli görmeli ve desteklemeli.”
Halkın fikri alınmalı
Bankwawtch’tan Daniel Popov da kömürlü santrallerin halkın onayı alınmadan yapılmasının yanlışlığını anlattı.
“Gezi protestolarının ardından Avrupa Parlamentosu Türkiye’de yetkilileri, tüm kalkınma planlarında halkın fikrini almaya çağırdı.
“Ayrıca planlanan kömürlü santrallerin iklim değişikliğine büyük katkısı olacak. Çevresel etkileri sadece Türkiye insanını değil komşu ülkeleri de etkileyecek.
“Avrupa Birliği bu projeleri yakından izlemeli ve çevresel standartların karşılandığından ve halkın katılımının sağlandığından emin olmalı.” (YY)
Raporun orijinaline ve Türkçesine ulaşmak için tıklayınız.