Kanada İstanbul Başkonsolosluğu önünde toplanan Kazdağları Dayanışması İstanbul ekibi Kaz Dağları'nda 47 gündür nöbet tutan çevre savunucularına selam gönderirken doğa talanını sürdüren Kanadalı Alamos Gold şirketini protesto etti.
Başkonsolosluk önünde bir basın açıklaması okuyan çevre savunucuları "Türkiye'nin akciğerleri olan Kazdağları gibi Dünyanın akciğerleri olan Amazonlar tarım tekellerinin çıkarları için yangınlarla yok olmanın eşiğinde" dedi ve ekledi:
"Ekonomik krizi bahane ederek bu yangını söndürmeyenler, tarım için binlerce hayvanın içinde barındığı ormanların yanmasına göz yumanlar bilsinler ki; doğaya verilen zarar bizim geleceğimize verilmektedir.
"Doğaya verilen zarar onunla bir bütün olan tüm canlılara ve insan yaşamına kast etmek demektir, bedeli de çok ağır olacaktır.
TIKLAYIN - "Siyanürden Önce Son Çıkış: Durdurmak için Geç Değil"
"Eğer durdurmazsak..."
"Alamos Gold'un Kazdağları'nda siyanürle ayrıştırma yöntemi ile yapacağı altın madenciliğine neden mi karşı çıkıyoruz? Çünkü; şu ana kadar on binlerce ağaç kesilip yok edildi, beraberinde oradaki yaban hayat, endemik bitkiler yani tüm ekosistem de yok oldu, toprak kazılarak cehennem çukurları oluşturuldu.
"Şimdi sırada dağların patlatılması, oluşturulan cehennem çukurlarına tonlarca siyanür dökülerek altının diğer maddelerden ayrıştırılması işlemleri var.
"Eğer durdurmazsak bu siyanür balçıkları yıllarca o çukurlarda kalacak. Asla sızmaz dedikleri siyanür toprağa sızdığında, bölgenin içme suyunu sağlayan Atıkhisar barajını zehirleyecek.
"Olası bir taşmayla ekosisteme zehir akacak. Siyanür toprağa sızmaz diyenlere, önlem alınacak diyenlere 1953 Gönen depremini, yine deprem sonrası Fukushima'da yaşananları hatırlatıyor, doğa sizin önlemlerinizi umursamaz diyoruz.
"Gezegenimizin ekosistemi bozuluyor"
21 gram altın için 1 ton toprak kazılır. 1 gram altın için 3 ton su kullanılır. Gezegenimizin ekosistemi bozulurken, ağaçlar kesilip canlılar ölürken, su ve hatta yaşam hakkımız elimizden alınırken, o 1 gram altınların kimlerin ellerinde birikeceğini hepimiz çok iyi biliyoruz.
"Toprak yoksa tarım yok, su yoksa yaşam yok, ama altın olmazsa bizlere, halklara bir şey olmaz.
"Konsolosluk önünden Kanada Hükümetine ya da Kanada Başbakanı Justin Trudeau'ya değil Kanada vatandaşlarına sesleniyoruz: Kanadalı şirketler siyanürle altın ararken geçmişte Filipinler'de, Guyana'da, Arjantin'de neden oldukları çevre felaketlerinin Türkiye'de tekrarlanmasını istemiyoruz.
"Bu yerel tahribatlar birleştiğinde Dünya'mızın ekosisteminin yani sonuçta Kanada'nın da etkileneceğini hatta şu anda da etkilendiğini biliyoruz. Bizler Kazdağlarında ve bugün Kanada Konsolosluğu önünde hepimizin doğasını ve yaşam alanlarını savunuyoruz.
"Siz Kanada yurttaşlarından, Türkiye'de ve dünyanın farklı bölgelerinde doğa katliamları yaparak madencilik faaliyeti sürdüren Kanadalı şirketleri durdurmanızı istiyoruz. Para babaları orada cebine altınları koyarken, Dünyamız yok olmasın diye hepinizi mücadelemize ortak olmaya çağırıyoruz.
"Alamos Gold'un çalışmalarını durdurun"
"Kanada Hükümeti'nin yanı sıra, Türkiye'de bu madencilik faaliyetlerine, kanunları ve hukuku zorlayarak izin veren, doğayı talana açan siyasi otoriteye ve yetkililere yönelik olarak şu talebimizi yineliyoruz:
"Doğanın tahrip edilmesine ve insan yaşamının riske girmesine daha fazla müsaade etmeyin. Alamos'un çalışmalarını durdurun. Alanı koruma altına alın, tekrar eski yaşam biçimine dönebilmesi için gerekli çalışmaları yapın.
"Biz, doğa ve yaşam hakları savunucuları olarak temel taleplerimiz yerine getirilmediği sürece mücadelemizi devam ettireceğimizi ve her gün dalga dalga büyüteceğimizi bildirmek isteriz.
"Unutulmasın ki bizler; halkı dinlemeyen maden şirketlerinden, halkı değil koltuğunu düşünen kamu görevlilerinden daha güçlüyüz çünkü çıkarı uğruna doğayı katledenler bir avuç, biz üreten, çalışan, yaşamı var edenler milyarlarız."
(PT)