Adana’nın Seyhan ilçesinin Şakirpaşa semti Ova Mahallesi’nde 14 Ekim 2014'te bisikletiyle gazete dağıtımı yaptığı sırada öldürülen Azadiya Welat Gazetesi çalışanı Kadri Bağdu için Heykelli Park’ta anma gerçekleştirildi.
TIKLAYIN - Mavi Bisikletli Gazeteci: Kadri Bağdu
İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi’nce düzenlenen anmaya, Bağdu'nun ailesi, meslektaşları, avukatı Tugay Bek, Halkların Demokratik Partisi (HDP) yöneticiler ve çok sayıda kişi katıldı.
"Cezasızlık hukuku işletiliyor"
Foto: Mezopotamya Ajansı
Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre, anmada konuşan İHD Çukurova Bölge Temsilcisi avukat Yasemin Dora- Şeker, gerekli ve etkin bir soruşturma yürütülmediğini için dosyasın rafa kaldırıldığını ve durumun cezasızlık hukukunun işlediğine işaret etti. Şeker, şöyle dedi:
"Bu olayların failleri hakkında açılan soruşturma veya davaların zamanaşımına uğrayarak düşmesi veya dava açılsa bile failler hakkında çok az ceza kararları verilmesi veya cezasız bırakılması, bu olayların faillerini cesaretlendirmekte ve cezai bir yaptırıma uğramayacağı güvencesi kazandırmaktadır.
“Failler kim olursa olsun hesap verilebilirliğin koşullarını yasal güvencelerle sağlamak, mağdurların adalet talebini karşılamak ve ihlallerin gerçekleşmesini engellemekle hukukun üstünlüğü ilkesi hayat bulabilir ve adaletin sağlanması mümkün olur. Mevcut hukuk düzeni içerisinde kendini yasal, yargısal, idari ve fiili her alanda dokunulmazlık mekanizmalarıyla gösteren cezasızlık politikası, yalnızca mağdurları değil, toplumun tüm kesimlerini olumsuz etkilemektedir.
“Bilinmelidir ki; yaşam hakkının kutsal olduğuna inanan ve bunu her fırsatta ifade eden insan hakları savunucuları olarak, bu olayda olduğu gibi yaşam hakkının ihlal edildiği, tehdit altında olduğu tüm ihlal durumlarıyla ilgili, raporlama ve tespit çalışmalarımızı sürdürerek kamuoyunu bilgilendirmeye ve yaşam hakkına saygıyı korumaya ve geliştirmeye devam edeceğiz."
“Kişisel husumetle öldürülmedi”
Avukat Tugay Bek ise şunları belirtti:
“O süreç içerisinde bu terör örgütü siyasi gerekçelerle, bir takım hesaplarla korunmuştur. Failler hala aramızda gezmektedir. İnanıyoruz ki katiller bir gün bulunacak ve cezalandırılacaktır.
“Kadri Bağdu’nun kişisel bir husumet dolayısıyla öldürülmediği net iken, soruşturma TEM Şube değil, asayiş şube cinayet büro polisleri tarafından yürütüldü. Bu bile şunu gösterir: devlet, emniyet, Cumhuriyet Savcılığı, IŞİD'in eylemine bir terör faaliyeti gözüyle bakmıyor.
“Yalnızca bireysel bir cinayet olarak ele alıyor. Bu cinayetler bireysel olarak ele alındığında elbette sonuç bu olacaktır. Katiller bulunamayacak, failler cezalandırılamayacaktır.”
Bağdu'nun eşi Şemsa Bağdu, adalet talep etti ve "Çocuklarım yetim kaldı. Katillerin yargılanmasını istiyorum. Adalet istiyorum" dedi.
Ne olmuştu? 17 yıllık gazete dağıtımcısı Kadri Bağdu, 14 Ekim 2014'te sabah 9,20 sularında, Adana'nın Seyhan İlçesi'ne bağlı Şakirpaşa semtinde uğradığı silahlı saldırıda ağır yaralandıktan sonra kaldırıldığı Adana Acıbadem Hastanesi'nde akşam saatlerinde yaşamını yitirmişti. Kimliği belirsiz kişiler, kırmızı renkli bir motosikletle arkadan yaklaştıkları Bağdu'ya ateş ederek olay yerinden uzaklaşmışlardı. Olay, 90'lı yıllarda Hizbullah örgütünün Kürt hareketine mensup kişilere karşı işlediği infazları akla getirmişti. Cinayet, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) adlı örgütün Suriye'nin kuzeyindeki sınıra yakın Kobanê yerleşimine düzenlediği ağır saldırıya hükümetin sessiz kalması gerekçesiyle Ekim başında yaşanan, 50'ye yakın kişinin ölümüyle sonuçlanan Doğu ve Güneydoğu'daki kitlesel protestolar sürecinde işlenmişti. |
(EMK)