Görsel:dunyalilar.org
KONDA Hayat Tarzları/ Toplumsal Cinsiyet raporunu açıkladı. Rapor, toplumda kadınlarla erkekler arasındaki farkları, kadının toplumdaki rolüne bakışı ve on yıldaki değişimi sayılarla anlatıyor.
11 sene içinde farklı zamanlarda toplamda 20 bine yakın kişiyle görüşülerek gerçekleştirilen üç farklı Hayat Tarzları araştırmasının karşılaştırmalı verilerine dayanan rapor, Türkiye'de kadınlarla erkekler arasındaki dengesizlikleri çeşitli alanlar üzerinden ortaya koyuyor.
Raporda ortaya çıkan bulgular özetle şöyle:
* Görüşülen kişilerinden ayklaşık üçte biri, kadınların kürtaj hakkını destekliyor. Kürtaja kadınlarla erkeklerin bakışı arasındaki fark oldukça önemsiz görünüyor ve destekleyen kadınlar, destekleyen erkeklerden sadece 3 puan daha fazla.
* Toplumsal cinsiyete bakışa dair ele aldığımız bu konular arasında toplum en çok estetik ameliyatı ve ardından kürtajı desteklemekte, kadınların eşinden izin almadan çalışmalarını ve "erkekler ağlamaz" fikrini ise desteklememektedir
* Kadınların yarısı çalışmak için eşlerinden izin almaları gerektiğini düşünmektedir. Erkekler ise bu görüşe daha da fazla katılmaktadır. Kadınların çalışıp çalışmaması fark yaratmaktadır ve çalışan kadınlar bu görüşe ortalamada katılmazken, çalışmayan kadınlar izin almaları gerektiğine inanmaktadır. Erkeklerin çalışıp çalışmamaları ise bir fark yaratmamaktadır.
Erkekler ev işi yapmıyor
* Kadınlar daha fazla ev işi yapıyor, yemeğe ve alışverişe zaman ayırıyor. Buna karşılık erkeklerin 24 saatinde ev işi ve alışveriş neredeyse görünmeyecek kadar az zaman alırken, çoğunlukla işe ve kısmen ulaşıma zaman harcıyorlar.
* Hanede cinsiyet rollerini anlamamıza yarayan bir diğer soru "Akşamları ev ahalisi beraber TV izlerken kumanda kimin elinde duruyor?" şeklindeydi. Hanede kimin söz sahibi, program tercihi konusunda kontrol sahibi olduğunu anlamaya yarayan bu sorunun cevaplarına göre beklenebileceği gibi evde akşam televizyon izlenirken kumandanın çoğunlukla erkeklerin elinde olduğunu görüyoruz. Erkeklerin yüzde 55'i kumandanın kendilerinde, yüzde 17'si hanedeki babanın elinde olduğunu belirtirken, kadınların yüzde 37'si eşinde ve yüzde 10'u hanedeki babanın elinde olduğunu belirtmektedir. Yani erkeklerin yüzde 72'si kontrolün erkeklerde olduğunu iddia ederken, kadınların yüzde 47'si bunu iddia etmektedir.
* Kadınların yarıya yakını haftasonları özel birşey yapmayıp evde oturuyorlar. Ev kadınlarında bu oran yüzde 60'a yaklaşıyor. Haftasonları en sık yapılan faaliyet ise aile akraba ziyareti. Diğer faaliyetleri ise genel olarak parklara veya su kenarlarına ya da alışveriş merkezlerine (AVM) gitmek oluşturuyor. Sinema da gerek kadınların, gerek erkeklerin diğer haftasonu faaliyetleri
arasında yer alıyor. Kadınlar arasında haftasonları spor yapanların oranı çok düşükken, erkeklerde bu oran görece yüksektir. Özetle erkekler, haftasonlarında kadınlara kıyasla daha faaldir.
*Evin gıda alışverişini daha çok kadınlar yapmaktadır. Özellikle evli ve 33-48 yaş arasındaki kadınlar arasında gıda alışverişini yapan diğer demografik gruplara kıyasla daha çoktur. Erkekler evde yemek yapmama eğilimi göstermelerine karşılık gıda alışverişi konusunda daha aktif görünmektedir. Ancak yine de gıda alışverişinin de kadınların omzunda olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Genç kadınlar eğitimde genç erkekleri yakalamış durumda
*Kadınlarla erkeklerin rol dağılımlarında aslında şaşırtıcı, beklenmedik bir tablodan bahsetmek mümkün değil. Ancak zaman kullanımı bulguları kadınların çalışsalar dahi çalışan erkeklerden daha fazla ev işi yaptığını ve erkeklerin çalışmasalar dahi pek ev işine
bulaşmadıklarını gösteriyor. Çalışan kadınlar ortalamada 1,5 saat ev işi yaparken, çalışan erkekler sadece 0,2 saat, yani yaklaşık 10 dakika ev işi yapıyor.
*Kadınlar çalışanların yüzde 22'sini oluştururken, işsizlerin yüzde 38'ini oluşturuyor. Nitekim erkeklerde işsizlik yüzde 8,5 oranındayken, kadınlarda yüzde 14,5'e, 18-32 yaş grubu arasındaki genç kadınlarda ise yüzde 20,8'e kadar çıkıyor.
* Genç kadınlar eğitimde genç erkekleri yakalamış durumda.
* Kadınlar arasında çalışanların oranı on yılda yüzde 18'den yüzde 22'ye yükseldi. Öğrenci olanlar yüzde 7'den yüzde 11'e geldi. Ev kadını olanlarsa yüzde 66’dan yüzde 53’e indi.
* Her 5 ev kadınının üçü hafta sonları evinde oturuyor, dışarı çıkmıyor.
* Her 5 kadının üçünün tuttuğu bir futbol takımı var.
* Kadınların çok daha azı içki içiyor ama içen kadınlarla içen erkekler dışarı içmeye benzer sıklıkta çıkıyor.
* Ev kadınlarının yüzde 93’ü, kadınların yüzde 85’i, erkeklerinse yüzde 17’si sık sık veya her zaman evde temizlik yapıyor.
* Kadınlar erkeklerden daha dindarlar ama daha az ibadet ediyorlar.
* Sağ-sol ölçeğinde en solda üniversiteli kadınlar, en sağda kırsalda yaşayan erkekler yer alıyor.
* Türkiye'de 15 yaş üstü kadınların yüzde 22'si gelir getiren bir işte çalışıyor. Çalışmayan yüzde 78'lik kalan kesimin ise çok büyük bir kısmı, yani her iki kadından biri ev kadını. Diğer çalışmayan kadınlar ise ya öğrenciler, ya emekliler ya da işsizler ve iş arıyorlar.
TIKLAYIN - Raporun tamamını okuyun
Rapora dair genel bilgiler 11 sene içinde farklı zamanlarda toplamda 20 bine yakın kişiyle görüşülerek gerçekleştirilen 3 farklı Hayat Tarzları araştırmasının karşılaştırmalı verilerine dayanan rapor Türkiye'de kadınlarla erkekler arasındaki dengesizlikleri çeşitli alanlar üzerinden ortaya koyuyor. Rapor ilk olarak temel demografik farkları ve toplumun toplumsal cinsiyete dair bakışını ele alıyor. Ardından yerleşim, eğitim, medeni durum, yaş gibi farklar üzerinden kadınların ve erkeklerin kamusal alanda yer alma, tüketim, beden ve sağlık, medya ve müzik, din ve değerler açısından kadınlarla erkeklerin nasıl ayrıştığını ortaya koyuyor. Son olarak 9 ayrı hayat tarzı kümesi içindeki cinsiyet farklarına odaklanıyor. Ayrıca, kadınların yarısını oluşturan ev kadınları da raporda ayrı bir konu başlığı olarak ele alınıyor. KONDA Araştırma 2008 yılından beridir toplumda farklı yaşayan, farklı değerleri olan kümeleri ortaya çıkarmak ve takip etmek amacıyla Hayat Tarzları araştırmaları gerçekleştiriyor. Demografik özellikler, değerler, algılar, beklentiler, korkular, gündelik pratikler, sahiplikler, kamusal alan, geleneksel medya ve sosyal medya, bankacılık ve zaman kullanımı gibi farklı alanlara dair toplanan verilerle, araştırma 9 farklı hayat tarzı kümesini ve bu kümelerin zaman içindeki değişimini ortaya koyuyor. |
(EMK)