"Asena ve İbrahim Tatlıses arasındaki karşılıklı açıklamalar, hepimizi ilgilendiriyor. Çünkü bir kadın bir erkekten şiddet görüyor" denilen açıklamada, İbrahim Tatlıses'in daha önce de kadınlara şiddet uyguladığı hatırlatıldı; Tatlıses'in sözleri ile "kadının erkeğin namusu olduğu" görüşünün meşrulaştırıldığı belirtildi.
Açıklamada, "Medeni dünya, kadınları erkeklerin namusu olmkatan çıkarmaktadır. Medeni dünyada kadın artık birey olmalıdır, kişilik sahibi olmalıdır, kimsenin namusu olmamalıdır" denildi.
Basın mensuplarının Asena'ya yönelik tutumunu da eleştiren açıklamada, "Haberciler, şiddet yaşamış bir kadının kendi isteğiyle ve cesaretle aldığı bu ayrılma kararını sorgulayan, daha çok kadını köşeye sıkıştırmaya çalışan bir tavır sergilediler" denildi:
"Basın mensuplarının da soruları erkekçedir. Bu sorular, Tatlıses'in sözcülüğünü yapar niteliktedir. Bu yaklaşımı, 'Siz İbrahim Tatlıses'in sayesinde bu noktaya gelmediniz mi? İbrahim Tatlıses'ten ayrılmanız gerektiğini söyleyen, akıl danıştığınız insanlar var mı? Tatlıses ile birlikte olmaya karar verirken, aynı insanlar etrafınızda yok muydu? Hayatınızda başka biri mi var? Üniversiteli birini mi buldunuz?' şeklindeki sorulardan anlayabiliyoruz."
Asena, geçtiğimiz hafta düzenlediği bir basın toplantısında, "Özgürlüğüm için Recep Tayyip Erdoğan'a da, Abdulkadir Aksu'ya da çıkarım. Adalet Bakanımıza da giderim, insan hakları mahkemesine başvururum, ne gerekirse yaparım" demişti.
Tatlıses ise, Asena'nın bu açıklamaları karşısında, "Asena benim kedimdir. Benim kedime kimse karışmasın. Biz bitti demeden, hiçbir şey bitmez. Ben bitti demeden, hiçbir şey bitmez. Ben bitirmiyorum. Seviyoruz ki, onu namusumuz olarak kabul ediyoruz. Medeni insanlar kararlarını karşılıklı olarak dile getirirler, uzaktan yapmazlar" demişti. (BB)