"Çağdışı zihniyet ısrar ediyor. Zina gitti, yerine tecavüzde indirim geldi" diyen kadınlar, tecavüzün kadının bedeninin bütünlüğüne karşı işlenmiş bir suç olduğunu hatırlatarak "Tecavüzcülerin cezalandırılmadığı bir ülkede ise, kadın erkek eşitliği yoktur" dediler.
Kadınların talepleri başka
Kırk kadın örgütünün oluşturduğu TCK Kadın Platformu, hükümeti, Avrupa Birliği (AB) üyeliği yolunda samimi olmaya çağırdı. Platform açıklamasında, hükümetten, 26 Eylül'de görüşülecek olan TCK'da, önerileri doğrultusunda değişiklik yapmasını istedi:
* Bekaret testleri tamamen yasaklanmalıdır.
* 15-18 yaş arası gençlerin rızaya dayalı cinsel ilişkilerine getirilen yaptırımlar kaldırılmalıdır.
* "Müstehcenlik" maddesindeki ifade hürriyetini kısıtlayıcı ifadeler çıkartılmalıdır.
* "Ayrımcılık" maddesine "cinsel yönelim" ifadesi tekrar eklenmelidir.
* "Nitelikli insan öldürme" maddesine alınan "töre saiki" ifadesi "namus saiki" olarak değiştirilmelidir.
"Tecavüzcüye ceza verilmeyen ülkede, kadın erkek eşit değildir"
TCK Kadın Platformu kurucusu, Mor Çatı Kadın Dayanışma Vakfı avukatlarından Hülya Gülbahar, çağdaş ceza hukuku normlarına göre, tüm dünyada pek çok suçun cezası hafifletilirken, cinsel saldırılara ilişkin cezaların ağırlaştırıldığını vurguladı.
Kadının İnsan Hakları - Yeni Çözümler Vakfı üyesi İpek İlkkaracan, "Hükümet, Avrupa Birliği (AB) yolunda ilerlediğini söylerken, hata üstüne hata yapıyor. AKP, AB konusunda ciddiyse, Kopenhag Kriterleri'nin gereği olan kadın erkek eşitliğini sağlamakla yükümlüdür" dedi.
Bağımsız feminist Nilgün Yurdalan ve Kadınlarla Dayanışma Vakfı'ndan (KADAV) Serap Güre ise, düzenlemenin kadına yönelik şiddeti artıracağına dikkat çektiler.
Kadınların bianet'e açıklamaları şöyle:
Gülbahar: Zinayı sokamadık, tecavüzün cezasını indirelim
* AKP'nin böyle bir işe kalkıştığına inanmak istemiyoruz. Böyle bir şey yapmaya kalkmalarına inanmak istemiyoruz. Zinayı sokamadık bari tecavüzün cezasını indirelim diye mi düşünüyorlar acaba?
* Bu işin bir zihniyet sorunu olduğunu ve bu zihniyetin asla değişmediğini görüyoruz. Boş bıraktığımız her dakika kanunu sağından solundan delmeye çalışıyorlar.
* Bütün dünya ceza hukuklarında şu anda bir çok suçun cezasını hafifletirken, cinsel saldırılarla ilgili suçları ağırlaştırıyor. Çağdaş ceza hukuku normu bu, cinsel suçlara ilişkin cezaları ağırlaştırmak.
* Tecavüzün cezası şu anda da yedi yıldan başlayan ağır hapis, tasarıda da 7-12 yıl arasında ağır hapis. Eski kanunda bile 7 yıldan başlarken, bu cezanın indirilmesi düşünülemez.
* Eğer bu değişiklik önergesinin altında cezalarını indirerek ya da kaldırarak tecavüzcüleri teşvik etme girişimi varsa, bu asla kabul edilemez.
* Kadının kendisine tecavüz eden kişiyle evlendirilmesine ilişkin hükmü sadece biz kadınlar değil, bütün bir toplum reddedip tarihe gömdü; bunu yeniden diriltmeye çalışmanın hiç kimseye hiçbir yararı yoktur.
İlkkaracan: Hükümet AB üyeliğinin gereğini yerine getirsin
* Meclis'te 26 Eylül Pazar günü görüşülerek kabul edilecek olan TCK tasarısında tecavüz suçunu düzenleyen Madde 102, paragraf 2'de tecavüzcüye 7 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası verilmesi öngörülüyor.
* Bu madde, TCK Kadın Platformu'nu oluşturan 40 örgütün talepleri arasındaydı. Uluslar arası hukuk normlarına göre düzenlendi, Meclis tarafından onaylanarak kabul edildi. Zina gibi, gerekçesiz bir şekilde yeniden gündeme getirilmeye çalışılıyor.
* Tüm dünyada tecavüz suçu giderek ağırlaştırılan hapis cezalarına tabi tutuluyor. Uluslar arası hukuk çerçevesinde giderek daha ağır bir suç olarak addediliyor. Dünyanın pek çok ülkesinde de ceza artırılırken, AKP bir kez daha uluslar arası normların tersine bir yön izliyor.
* Tecavüzün cezalandırılmaması, hükümetin, kendisini kadın vücudunun dokunulmazlığını korumakla sorumlu addetmediği anlamına gelir.
* AB yolunda emin adımlarla ilerlediğini öne süren, yıl sonunda AB'den tam üyelik için tarih bekleyen hükümet, samimi ise, Kopenhag Kriterlerine göre, kadın erkek eşitliğini tam olarak sağlamak durumundadır. Tecavüzcülerin cezalandırılmadığı bir ülkede ise, kadın erkek eşitliği yoktur.
Yurdalan: Kadın parlamenterler nerede?
* AKP'nin kadına yönelik şiddeti arttırmak için hareket ettiği artık iyice anlaşılıyor.
* TCK'da bekaret kontrollerinin yasaklanmıyor, namus cinayetlerine "töre" denilerek katillerin az ceza almasının yolu açılıyor... Siyasetçiler, bunları ve ve diğer cinsiyetçi maddeleri değiştirmek yerine, yasaya yeni şiddet maddeleri eklemeye çalışıyorlar.
* Parlamento üyeleri, erkek egemenliğini güçlendirerek sürdürmenin yalnızca kadının ezilmesine ve sömürülmesine yol açmadığını, aynı zamanda yoksulluğu, savaşları, toplumun tüm kesimlerinde militarizmi güçlendireceğini iyi biliyor. Peki Parlamentodaki kadınlar ne yapıyor ve bu kadınlara oy veren kadınlar?
Güre: Kadın iki kez cezalandırılacak
* Tecavüz faillerine mağdurla evlenme koşuluyla ceza indirimi getirilmesi, hem tecavüz suçunun cezasız kalması hem de kadının istemediği, kendisine tecavüz etmiş kişiyle evlenmeye zorlanması anlamına geliyor. Bu, kabul edilemez.
* Böyle bir düzenleme, aile içi şiddet ve evlilik içi tecavüzün artmasına neden olacak. Erkek yerine de kadın cezalandırılacak.
CHP: TCK bir an önce yasalaşmalı
Meclis Adalet Komisyonu'nun Cumhuriyet Halk Partili (CHP) üyesi Orhan Eraslan, "AKP'nin yapılmasını istediği değişiklikler arasında 'tecavüz faillerine mağdurla evlenme koşuluyla ceza indirimi' öngören bir hükmün yasaya girmesinin de yer aldığını" açıklamıştı.
CHP milletvekilleri Eraslan ve Gaye Erbatur, bugün (Cuma) AKP'den kendilerine herhangi bir resmi öneri gelmediğini vurguladılar; CHP'nin tekrir-i müzakere yapılmasını istemediğini söylediler. Eraslan ve Erbatur, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) bir an önce yasalaşması gerektiğini, gerekli değişikliklerin yasanın yürürlüğe girmesinden önce geçecek bir yılda tamamlanabileceğini söylediler. (BB)