Kadın Adaylarını Destekleme ve Eğitme Derneği (KA.DER), geçtiğimiz dokuz yılda, her 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Türkiye’de atama ve seçimle oluşan karar organlarında kadın oranlarına bakarak verdiği “karne”yi bu yıl, OHAL nedeniyle vermedi.
KA.DER, bu yıl 15 Temmuz darbe girişiminin ardından OHAL ilan edilmesi, binlerce kişinin KHK’larla görevden alınması, süre gelen soruşturmalar ve gözaltılar nedeni ile istatistik yapılabilecek bir ortam kalmadığı için karneyi hazırlayamadı.
"Bir arpa boyu yol katedilemedi"
KA.DER hazırladığı manifestoda “9 yılda sonuç değişmedi, Türkiye her yıl 'kadın-erkek eşitliği'nde sınıfta kaldı, bir arpa boyu yol kat edilemedi” dedi.
“Elimizde ne kaldı? Kadınlara sorulmadan hazırlanmış bir Anayasa değişikliği teklifi. Kadınların kazanılmış haklarının ellerinden alınma tehlikesi.
"Yerinde sayan kadın istihdamı. Her gün öldürülen kadınlar. Her gün tacize, tecavüze, şiddete maruz kalan onlarca kadın ve çocuk. Mağdurun yanında olacağına, suçluyu 'iyi halli' görüp ödüllendiren mahkemeler. Bin bir zorlukla çalışmak için uğraşan kadın ve çocuk haklarını savunan derneklere karşı gerçekleşen uygulamalar.
"Gözü morarmış kadını gösteren medya"
"Haber alma özgürlüğü elinden alınmış bir ülke. Halkın yani milli iradenin oyları ile seçilmiş, %50 kadın kotasına sahip ama yok sayılan bir parti. 8 Mart’ı 'Kadınları Mutfağa Hapsetme Günü' olarak görüp, 'indirim kampanyaları' yapan şirketler.
"Gözü morarmış kadın, yüzünü kapatmış çocuk fotoğraflarıyla, tacizi, tecavüzü, şiddeti 'olağan ve sıradan' hale getiren, çoğu zaman da görmezden gelen medya.
"Kadın bedeni üzerinden küfür ederek kendini ifade eden 'sosyal medya parazitleri'. Kadın bedeni sömürüsü ile 'tık' almaya çalışan internet siteleri.
"'Erkek gibi' siyaset yapan kadın vekiller"
"Kadınlar için daha güzel bir ülke hayali kuran kadınların çabasıyla TBMM’ye girmesine rağmen, 'erkek gibi' siyaset yapıp, 'erkek gibi' şiddet üreten 'bazı' kadın milletvekilleri…
"Barış ve uzlaşma dilinden uzak, kadınları dinlemeyen, anlamayan, umursamayan erkek milletvekilleri…Toplumsal cinsiyet rollerini, “iktidarı koruma aracı” görüp sıkı sıkıya sarılan erkek egemen sistem!..
"Evet, bu yıl karne vermiyoruz…OHAL’de, bu yıl, bir kez daha, 'sade, basit, anlaşılır' bir dille diyoruz ki: Kendimiz için, çocuklarımız için, ülkemiz için 'eşitlik, özgürlük ve demokrasi' istiyoruz.” (NV)