Manşet görseli Yurttaş Girişimi'nin Twitter hesabından alınmıştır.
Yurttaş Girişimi tarafından 2016 yılında yayımlanan “İtirazımız Var” başlıklı bildirinin 2020 versiyonu paylaşıldı.
Savaşa, kadına şiddete, ekonomik krize ve doğa katliamına dikkat çekilen açıklamada, "Bu gidişata rızamız değil, itirazımız var. Barışçı, huzurlu, saygın bir ülke kurma umudumuz var" denildi.
TIKLAYIN-Yurttaş Girişimi'nden: İtirazım Var!
Sosyal medyada dolaşıma sokulan metinde şu ifadelere yer verildi:
“Bu toprakların ortak sahibi olan bizler;
“Türk, Kürt, Ermeni, Rum, Laz, Arap, Çerkez, Roman, Müslüman, Hıristiyan, Musevi, Süryani,Ezidî, Sünni, Alevi, inançlı, inançsız bütün yurttaşlar; rengârenk çeşitliliğimizle bu vatanın çocuklarıyız.
“Kadın erkek, genç yaşlı hepimiz, birlikte mutlu olmayı dileyen vicdanlı, iyi insanlarız. Hangi kesimden, hangi siyasî partiden, hangi görüşten olursak olalım inançlarımızı, dinimizi, dilimizi, kimliğimizi, kültürümüzü barış ve huzur içinde yaşamak; kendimizi, çocuklarımızı, ülkemizi daha iyi bir geleceğe birlikte hazırlamak istiyoruz.
“Çocuklarımızın savaşmasını istemiyoruz”
“Savaş, şiddet, terör istemiyoruz. Çocuklarımızın yabancı topraklarda savaşmasını, şehit olmasını, ölmesini, öldürmesini istemiyoruz. Düşman cephelere bölünmek, kardeşliğimizi yitirmek, taciz, tecavüz, kadın cinayetleri, cinsiyetçi ayrımcılık istemiyoruz.
“Hangi suçla suçlandığımızı bile bilmeden tutuklanmak, hapse atılmak; darbeyle, terörle hiçbir ilgimiz yokken sorgusuz sualsiz işimizden olmak, çoluk çocuğumuzla açlığa mahkûm edilmek; barış deyince terörist, mağduriyet deyince hain ilan edilmek istemiyoruz.
"Açlığa mahkum edilmek istemiyoruz"
“Hangi siyasi görüşten, hangi partiden, hangi bölgeden olursak olalım, irademize ipotek konmasını, siyasî tercihimizin hiçe sayılmasını, seçtiklerimizin susturulmasını, engellenmesini, zulme uğramasını istemiyoruz. Doğanın hesapsız ve sınırsız bir hırsla tahrip edilmesini, memleketin kırının, bayırının, suyunun, ormanının yok edilmesini istemiyoruz.
"Doğanın talan edilmesini istemiyoruz"
"Bunca insan açlık sınırında yaşam mücadelesi verirken ülkemizin kaynaklarının ve zenginliklerinin bir avuç rant erbabına peşkeş çekilip talan edilmesini istemiyoruz. Bu ülkeyi yönetenler! Sizler, biz yurttaşları barış, güven, huzur içinde yaşatmak için seçildiniz. Bizleri tahriklerle kötücülleştirmeyin, kin ve nefret sözleriyle ayrıştırmayın, hakka, hukuka olan inancımızı yok etmeyin.
Bilin ki; bıçak kemiğe dayandı!
Bilin ki; bu gidişata rızamız değil, itirazımız var.
Bilin ki; barışçı, huzurlu, saygın bir ülke kurma umudumuz var.
Biz halkız, sopayı görünce dağılacak sürü değiliz.
Bilin ki hak, adalet, demokrasi diyerek, bu ülkeyi hep birlikte ayağa kaldırma azmimiz, cesaretimiz, umudumuz var.” (RT)