Kaynak: Euronews, Boboscope, Ekmek ve Gül
İsviçre’de 300 bin kadın, ‘feminist grev’ çerçevesinde ve ‘eşit işe eşit ücret’ talebiyle sokağa çıktı. Gösteriler başta Lozan, Cenevre ve Bern gibi büyükşehirler olmak üzere ülke çapında düzenlendi. Eşit ücret talebinin yanı sıra ayrımcılık, taciz ve cinsel şiddet de protesto edildi.
Kadın eyleminde dikkat çeken en önemli olgusu ise büyük çoğunluğun genç kadınlardan oluşmasıydı. şehrin dört bir yanına yayolan yürüyüş boyunca kadınlar duvar yazılamaları yaptılar, zaman zaman müzik gruplarının ritmine uyarak hep birlikte dans ettiler.
Eylemde enternasyonal dayanışma ön plana çıktı. Latin ülkeleri, Türkiye, İran ve Almanya gibi ülkelerden katılımcılar da eyleme katıldı.1991’deki ilk kadın grevinin simgesi ve başlatıcısı Christiane Brunner Lozan’daki yürüyüşe katıldı. Basına konuşan Brunner, “Hareketin devam ediyor olması iyi bir şey. Eğer durursak, geriye gideriz” dedi.
Talepler neler?
Sendikaların grev için sıraladıkları talep listenin başını eşit ücret çekiyor. Bu talep kapsamında özellikle kadınların yoğun olarak istihdam edildiği 4,500 frank olan asgari ücretin (staj yapanlar için 5 bin frank) yanı sıra düşük ve orta ücretli sektörlerde iyileştirme isteniyor.
Adil ücret, emeklilik yaşı yükseltilmeden emeklilik maaşında artış ve çalışma saatlerinin aile hayatına uygun olması da dile getirilen taleplerden bazıları.
Çalışma saatleri açısından yarı zamanlı ya da eksik istihdamın yarattığı zorlukları bertaraf etmek için tam günlük çalışmanın haftada 35 saatten 30 saate düşürülmesi talep ediliyor.
Sendikalar ayrıca çocuk bakımının kamu sektörü tarafından finanse edilmesi, profesyonel ortamlarda cinsel taciz ve cinsiyetçiliğin önlenmesi gibi konuları da öne çıkarıyor.
Yıllar sonra kadınlar sokakta
Sendikalar ilk kez 14 Haziran 1991 yılında yarım milyon kişi kadınlar için çalışma hakları açısından taleplerini dile getirmek için greve gitti.
Pandemi ve sonrasındaki dönemde haklarda talep edilen iyileşmenin gerçekleşmemesi üzerine birçok küçük çaplı grev düzenlendi ancak bu grevlerden herhangi bir sonuç alınamaması sendikaları ulusal greve gitmeye yönlendirdi.
Yaklaşık 500 bin kadın birkaç saatliğine iş bırakarak eyleme katıldı. Sokak isimlerini kadın isimleriyle değiştirdiler ve seslerini duyurdular: “Genelde uyumlu olsak da bugün rahatsız edeceğiz.”
En son yapılan kapsamlı grev ise dört yıl önce yapıldı.
Pandemi ve sonrasındaki dönemde haklarda talep edilen iyileşmenin gerçekleşmemesi üzerine birçok küçük grev düzenlendi, ancak sonuç alınamaması sendikaları ulusal greve yönlendirdi. (EMK)