İstanbul'da kayyıma karşı mitingde ortak mücadele çağrısı
Yerel seçimlerin ardından AKP iktidarının, DEM Partili Hakkari Belediyesi'ne kayyım atamasına yönelik tepkiler İstanbul'da düzenlenen miting ile sürüyor. İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, tarafından çağrı yapılan miting yürüyüş ile başladı.
"Emeğimiz, özgürlüğümüz için kayyıma geçit vermeyeceğiz" sloganı ile çağrı yapılan miting için gelen gruplar Marmaray istasyonu önünde toplandı.
Çok sayıda siyasi parti, dernek, sendika ve demokratik kitle örgütü tarafından oluşturulan kortejlerde 'Kayyım defol' yazılı tshirtler dikkat çekti. Yürüyüşe katılanlar sık sık "Kayyım gidecek, biz kalacağız", "Kayyıma geçit vermeyeceğiz" ve "Gaspa hayır kayyıma hayır" sloganları attı.
Marmaray istasyonundan yürüyüşe geçen gruplar Kartal Meydanında arama noktalarından geçti.
Siyasi parti, sendika, dernek, kurum, kuruluş ve platformların kendi flamalarıyla yerini aldığı kortejde, üzerinde "Kayyım defol", “Özgürlüğe ses ver” yazılı siyah dövizler taşıyan kitle, aynı zamanda üzerinde "Kayyım defol" yazılı siyah tişörtleri giydi.
Yürüyüşte, "Kayyım gidecek, biz kalacağız", "Kayyıma geçit vermeyeceğiz", "Gaspa hayır kayyıma hayır", “Biji berxwedana Colemêrg”, “Jin jiyan azadi” , “Her yer Hakkari her yer direniş”, “Biji berxwedana zindana”, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Direne direne kazanacağız” sloganları atıldı.
Açıklamanın ardından sahneye Adalılar müzik grubu çıktı. 1 Mayıs’ta Taksim’e yürümek istediği için ev baskınları ile gözaltına alınıp tutuklananlar için 1 Mayıs Marşı hep bir ağızdan söylendi. Sonrasında katılan kurumlar sahneye davet edildi.
CHP il ve ilçe örgütleri de kayyıma karşı mitinge destek verdi. İl Başkanı Özgür Çelik de mitinge katılanlar arasındaydı.
Günnu İnce tarafından okunan basın metninde "12 Eylül darbe anayasasını bile rafa kaldıran iktidar bloğu, ‘Yeni Anayasa’, ‘yumuşama’ adı altında toplumsal tepkiyi kontrol altına almaya çalışırken, üçüncü kayyım dönemiyle Kürt halkının seçme ve seçilme hakkını tümden ortadan kaldıran bir ‘Kürt normali’ yaratmak istiyor. Milliyetçiliği körükleyerek toplumu kutuplaştırmaya çalışıyor. DEM Parti’nin kazandığı belediyeleri darbe yöntemleriyle ele geçirmeye çalışıyorlar." dedi.
Açıklamada şu başlıklara yer verildi:
Bizler biliyoruz ki, kayyım saldırısı sadece bir belediyeye el koymak, darbe yapmakla sınırlı değildir. Orta Vadeli Program, yeni vergi yasası, sınır ötesi operasyon hazırlığı, 1 Mayıs, Kobanê tutuklamaları bir bütündür.
Dün Van’da halkın iradesiyle geri püskürtülen kayyım saldırısını, bugün de Hakkari’de püskürteceğiz. Bugün burada gerçekleştirdiğimiz bu mitingle, sömürüye, baskıya, zorbalığa, kayyım darbesine karşı birleşik mücadelenin adımlarından birini attık. Bu adımlarımızı güçlendirerek ortak mücadele zeminlerimizi çoğaltacağız, saldırılara gereken yanıtı vereceğiz.
Sermaye sınıfı ve onun hizmetinde olan AKP-MHP iktidarı yoksullukla, geleceksizlikle karşı karşıya kalan işçilerin, emekçilerin, gençlerin, halkların kabaran öfkesinden korkuyorlar. Bunun için baskı ve zorbalığı arttırıyorlar. 1 Mayıs alanı olan Taksim’i yasaklıyorlar, keyfi yasaklara karşı duranları tutukluyorlar. 1 Mayıs da Taksim de yasaklanamaz. 1 Mayıs’a, Taksim’e, tutsaklara özgürlük için mücadeleye devam edeceğiz.
Asgari ücretle dayatılan sefaleti, şirketlere peşkeş çekilen işsizlik sigortası fonu ve diğer fonların yağmasını, toplumun sırtına yeni vergi paketi biçiminde yüklenen faturayı kabul etmiyoruz. İnsanca yaşamaya yeten ücret için asgari ücrete zam şart diyoruz. Vergi soygununa son diyoruz.
Etki ajanlığı yasasıyla, gerici eğitim müfredatıyla ÇEDES’le sivil toplum örgütü olarak sundukları ve kamu kaynaklarını akıttıkları tarikatlarla toplumu kuşatmaya çalışıyorlar. ‘Dindar, kindar nesil’ yaratma adımlarını hızlandırıyorlar. Bu saldırı iktidarın toplumu tek tipleştirme sosyal, kültürel, akademik alanda hakimiyet kurma saldırısıdır. Dindar ve kindar nesiller olmayacağız. Bilimsel, laik, demokratik bir eğitim mücadelemizi büyüteceğiz. Gericiliğin Alevilik başta olmak üzere farklı kimlik ve inançlara tahammülsüzlüğün, kindarlığın nefretin neden olduğu Madımak Katliamını, orada kaybettiğimiz canları unutmayacağız.
"Kadınları ikincil cins gören politikalara her gün yenileri ekleniyor. ‘Ailenin korunması’ adı altında kazanılmış haklarımıza göz dikiyorlar. Kadın cinayetlerinde, çocuk istismarında cezasızlık politikasına devam ediyorlar. Kadın ve LGBTİQ+ düşmanı politikalara geçit vermeyeceğiz. Katledilen her bir arkadaşımızın hesabını soracağız. Toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesini büyütmeye devam edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’nden ve kadınları şiddete karşı koruyan 6284’den vazgeçmeyeceğiz"
"AKP-MHP bloğunun Filistin’de yaşanan soykırım karşısındaki ikiyüzlü tutumlarından da görüldüğü gibi, emperyalizme yaranmak için her türlü algı operasyonunu hayata geçiriliyor. Filistin halkının katliamına ortak olmak anlamına gelen ticari, diplomatik vb. ilişkiler olduğu gibi sürdürülüyor.""Bütün işçileri, emekçileri, halkları, ezilen, sömürülen tüm kesimleri emeğimize ve özgürlüğümüze sahip çıkmaya, kayyımlarla dayatılan saldırılara karşı mücadeleyi büyütmeye davet ediyoruz. Fabrikalarda, mahallelerde, okullarda, evlerde, tarlalarda hayatın olduğu her yerde baskı, sömürü, sefalet dayatanlara, kayyım darbesini devreye sokanlara karşı birleşik mücadeleyi büyütmek için daha güçlü adımlar atmaya çağırıyoruz. Eşit, özgür, savaşın ve sömürünün olmadığı bir dünya yaratmak için seferber olmaya çağırıyoruz."
Hakkari Belediyesi Eş Başkanı Viyan Tekçe de kürsüden kitleye seslendi. Tekçe, tutuklanan Hakkari Belediyesi Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış’ın selamını getirdiğini söyledi ve sözlerine "Kayyım halkın kaynaklarını bir avuç insana peşkeş çekmektir. Kayyım siyasi darbedir. DEM Parti ile belediyeler ekolojik, kadın özgürlükçü bir belediyecilik anlayışıyla buluştu. Belediyecilik anlayışımızın temelinde, yaşamı halkımızla birlikte yönetiyoruz. Kentimizi de kendimizi yöneteceğiz, diyen bir anlayıştan geliyoruz. Bu anlayış rantan gelenlerin maskesini düşürüyor. Belediyeciliğimizle doğaya, engellilere, kadınlara yaptığımız çalışmalar, kayyımla yok edilmek isteniyor." diyerek devam etti.
Cezaevinde bulunan siyasetçi Figen Yüksekdağ ise mesajında, "Halk iradesinin gasp edilmesine karşı mücadele çağrısında bulunan Yüksekdağ’ın mesajı şöyle: "Halkın iradesi teslim alınamaz. Bu halk ve bizler, iradenin çiğnenmesine Meclis’te, mahkeme salonlarında, hapishanelerde, sokakta direnerek izin vermedik. Bundan sonra da vermeyeceğiz. Kobanê Davası'nda, Van'da denediler, başaramadılar. Hakkari'de de başaramayacaklar. Kobanê Davası tutsakları olarak halkımızı iradelerimizin gasp edilmesine karşı mücadeleye çağırıyoruz." ifadelerine yer verdi.
Hükümlü TİP Milletvekili Can Atalay ise kitleyi, "Emeğine, iradesine, geleceğine ve memlekete sahip çıkmak için Kartal’da buluşanlar…Omuz omuza duranlar... Bilin ki umut sizdedir, omuz omuza mücadelenizdedir. Hep birlikte mücadele edeceğiz ve hep birlikte kazanacağız. Selam olsun Kartal’da umudu büyütenlere. Selam olsun Dünya’nın ve Türkiye’nin ortak geleceğine!" mesajı ile selamladı.