Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR), TÜİK’in açıkladığı Hanehalkı İşgücü Anketi Temmuz 2013 dönem sonuçlarının ilk bulgularını değerlendirdi:
“Temmuz 2013 dönemi için umudu olmadığı için ya da diğer son üç aydır iş arama kanallarını kullanmayan ve bu nedenle işsiz sayılmayanlar dahil edildiğinde işsizlik oranı yüzde 9,3 değil, yüzde 15,79; işsiz sayısı da 2 milyon 686 bin değil, 4 milyon 894 bin kişi olarak gerçekleşti.”
TÜİK Temmuz 2013 döneminde işsizliğin yüzde 9,3 oranında olduğunu açıklamıştı.
DİSK-AR iş bulmaktan umudunu kesmiş olanların veya herhangi bir nedenle çalışmaya hazır olsa bile son üç aydır iş aramayanların da hesaba katıldığında işsizlere 544 bin kişinin daha eklenmesi gerektiğini belirtti.
Toplam rakama gizli işsizlik olarak değerlendirilen zamana bağlı eksik istihdam ve yetersiz istihdamdaki artışında eklenmesiyle işsiz sayısının 1 milyon 45 bin kişiye ulaştığına dikkat çekti.
Güvencesiz çalışma artıyor
DİSK-AR’a göre, işsiz sayısı umudu kesik olduğu için ya da diğer nedenlerle son üç aydır iş aramayıp çalışmaya hazır olanlarla birlikte bir önceki yıla göre 544 bin kişi arttı.
DİSK-AR’ın değerlendirmesinde yer alan bazı veriler şöyle:
* Geniş tanımlı işsizlik oranı geçtiğimiz yıla göre yüzde 1,44 puan artış gösterdi. Eksik ve yetersiz istihdam edilenlerle orandaki artış yüzde 2,71’i buldu.
* Kadınlar için geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 23, gençler için ise yüzde 28 oldu.
* Güvencesiz çalışma artmaya devam etti. Temmuz 2008 dönemiyle karşılaştırıldığında geçici çalışanların sayısı yüzde 32,5 artarak 1 milyon 661 bin kişiden 2 milyon 221 bine yükseldi.
* Geçici bir işte çalışan işçiler için işsizlik oranı 707 bin kişi ile yüzde 24 olarak gerçekleşti.
Sınırlı haklar
İşsizliğin nedenlerine de değinildiği değerlendirmede "çalışma sürelerinin son derece uzun, ücretli izin hakkının son derece sınırlı olduğu" belirtildi.
Bu koşullarda işsizlik verilerinin olduğundan daha düşük görünmesinin temel nedeni olarak işgücüne katılım oranlarındaki düşük seviye gösterildi.
Ayrıca sermayenin "yoğun çalışma koşulları altında, daha kuralsız ve güvencesiz çalışma biçimlerini yaygınlaştırarak bu süreci kendi lehlerine çevirmek istemesinin" işsizliği arttıran bir unsur olduğu ifade edildi.
Çalışma süresi düşürülmeli
DİSK-AR’ın işsizlikle mücadele için getirdiği öneriler arasında haftalık çalışma süresinin gelir kaybı yaşanmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırın 90 saate düşürülmesi de yer aldı.
DİSK-AR'ın işsizlikle mücadele için diğer önerilerinin bazıları şöyle:
* Herkese en az 1 ay ücretli izin hakkı tanınmalıdır.
* Herkes için iş güvencesi ayrımsız bir biçimde uygulanmalıdır.
* Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalıdır
* Kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır.
* Taşeronlaşma ve kayıt dışı istihdam engellenmelidir* Kadın istihdamının artırılması ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım hizmetleri devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalıdır.
* Kadın erkek ayrımı yapmaksızın 50 çalışanın üstündeki her iş yerinde kreş açılmalı, devlet kreşlerinin çocuklar için yaş sınırı olmadan, ücretsiz ve 7/24 açık olmalı, yaşlı ve hastalar için, yine ücretsiz, 7/24 açık, çalışanlarının yarısı erkek olan bakım evleri açılmalıdır. (YY)
DİSK-AR'ın değerlendirmesine buradan ulaşabilirsiniz.