İspanya'nın modern tarihinin en zalim yıllarında hükmeden Francisco Franco diktatörlüğü döneminden (1936-1975) gelen ideolojileri savunan vakıf ve derneklerin yasaklanması doğrultusunda ilk adım atıldı.
Koalisyon hükümetinin büyük ortağı Sosyalist İşçi Partisi'nce (PSOE) sunulan tasarıya muhalefetteki aşırı sağcı Vox partisi dışında, ana muhalefetteki Halk Partisi (PP) dahil tüm siyasal partiler destek verdi.
Tasarının Senatoda da kabul edilip yasalaşması halinde, 1976'da Franco'nun ölümünüden sonra kurulan ve halen etkin olan Francisco Franco Vakfı başta olmak üzere Franco rejiminin düşüncelerini savunan tüm sivil toplum örgütleri yasaklanacak.
İspanya'da 2007'de kabul edilen "Tarihsel Bellek" ve 2022'de genişletilerek "Demokratik Bellek" adını alan yasalarla Franco döneminin izlerinin ülkeden silinmesine yönelik siyasi adımlar atılmıştı.
İç savaş ve diktatör Franco dönemlerinin izlerinin silinmesi ve mağdurlara destek verilip geçmişle yüzleşme adımları sayesinde diktatörlük dönemi yasa dışı ilan edilmiş, Franco'nun kalıntıları anıt mezardan çıkartılıp aile mezarlığına taşınmıştı.
Yeni yasa kaynağını Demokratik Bellek yasasındaki, "diktatör Franco döneminin kurbanların onurunu küçümseyerek ve aşağılayarak, liderlerini öven derneklerin feshedilmesine" ilişkin bir maddeden alıyor.
Tarihsel geçmiş
Franco diktatörlüğü (1939-1975) sırasında İspanya’da geniş çaplı bir baskı ve zulüm politikası uygulandı. Bu dönemde, İspanya İç Savaşı'nda (1936-1939) komünistler, sosyalistler, anarşistler ve Krallık karşıtlarından oluşan Cumhuriyetçi cepheyi İtalya ve Almanya'nın desteğiyle yenerek iktidara gelen Francisco Franco, muhalifleri susturmak ve rejimi pekiştirmek için şiddete dayalı bir yönetim kurdu. Özellikle sosyalistler, komünistler, sendikacılar, cumhuriyetçiler ve Bask ve Katalan milliyetçileri mensupları hedef alındı.
Siyasal İnfazlar: İç savaşın ardından, on binlerce rejim karşıtı tutuklandı ve askeri mahkemelerde yargılanmadan infaz edildi. Bazı kaynaklara göre, Franco rejiminin ilk yıllarında 100.000'e yakın kişi infaz edildi.
Toplama Kampları ve Zorunlu Çalışma: Cumhuriyetçi tarafta savaşan ya da rejime karşı olan binlerce insan toplama kamplarına gönderildi. Bu kamplarda zorunlu çalıştırmaya tabi tutuldular, birçoğu kötü koşullar nedeniyle öldü.
Baskı ve Sansür: Franco rejimi boyunca basın, kültür ve eğitim üzerinde ağır bir sansür uygulandı. Her türlü muhalefet yasaklandı, sendikalar kapatıldı, siyasi partiler dağıtıldı ve muhalefet edenler ağır cezalarla karşılaştı.
Kaybolan Bebekler: "Çalınmış Bebekler" skandalı, Franco döneminde ve sonrasında, özellikle rejime muhalif ailelerin çocuklarının zorla ellerinden alınarak rejime sadık ailelere verilmesiyle ilişkilidir.
Baskın ve İşkenceler: Siyasi polis ve sivil muhafızlar, rejime karşı çıkanları tutuklayıp işkence uyguladı. 1960'lara kadar işkenceler yaygın olarak sürdü.
Franco'nun ölümüne kadar bu baskıcı rejim devam etti, ancak özellikle 1940'lar ve 1950'lerdeki sert baskı dönemi, İspanya'nın tarihindeki en karanlık dönemlerden biri olarak hatırlanır.
Falanjizmin çöküşü
İspanya'da Franco diktatörlüğünün yıkılması, 1975'te General Francisco Franco'nun ölümünden sonra gerçekleşti. Franco'nun ölümünün ardından İspanya, "La Transición" adı verilen bir demokratik geçiş sürecine girdi. Bu dönemde, krallık geri getirildi ve Juan Carlos I, Franco'nun halefi olarak tahta çıktı. Ancak Juan Carlos, Franco'nun beklediğinin aksine, demokratik reformları destekleyerek İspanya'yı parlamenter demokrasiye taşıdı. 1978'de yeni İspanyol Anayasası kabul edildi ve Franco rejimi resmen sona erdi.
Franco'nun ideolojisine "Falanjizm" denmesinin sebebi, rejimin temel ideolojik dayanağının Falange Española adlı faşist parti olmasıdır. 1930'larda kurulan bu parti, milliyetçi, otoriter, anti-komünist ve korporatist bir ideolojiye sahipti. Franco, Falanjizmi rejimin resmi ideolojisi olarak dayatmıştı. Falanjizm, İspanyol milliyetçiliği, Katoliklik ve totaliter devlet yapısı üzerine yükselen bir faşist ideolojiydi.
(AEK)