TMMOB Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi'nin düzenlediği "İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Yerel Sempozyumu"nun sonuç bildirisi yayımlandı.
Bildiride son çıkan "İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası"nın iş kazaları, iş cinayetleri ve meslek hastalıklarını önleyici bir yönü bulunmadığına dikkat çekilerek işçi sağlığı ve iş güvenliği (İSİG) ile ilgili ulusal politikaların oluşturulması ve karar alma sürecine TMMOB`ye bağlı ilgili meslek odaları, TTB ve sendikaların katılımının sağlanması talep edildi.
"Esnek ve kuralsız çalışma kaldırılmalı"
Bildiriden satır başları:
* İSİG alanındaki hizmetler kamusal hizmet olarak algılanmalı.
* Esnek ve kuralsız çalışmayı, işçileri başka işverenlere kiralamayı, taşeronlaştırmayı yasal hale getiren, kıdem tazminatlarını, fazla mesai ücretlerini, sendikal hak ve yetkileri budayan yasa ve diğer düzenlemeler yerine konunun taraflarının katılımı ile demokratik bir yasa çıkarılmalı.
"Eğitim almayan işbaşı yapmamalı"
* İş güvenliği alanında mühendislere de, teknik elemanlara da ihtiyaç var, ancak bu ihtiyaç "iş güvenliği mühendisliği" ve "iş güvenliği teknik elemanı" olarak ayrı ayrı tanımlanmalı.
* Çalışanlara İSİG`yle ilgili sürekli eğitim verilerek bilinçlendirilmeli. Eğitim almamış çalışana işbaşı yaptırılmamalı. Bu eğitimler özerk olmalı ve meslek örgütleri tarafından verilmeli.
"Ev işçilerini ve mahpusları da kapsamalı"
* İSİG hizmetleri ve uygulamaları bütün iş yerlerini ve tüm çalışanları (ev işçileri, hükümlü ve tutuklular dahil) kapsamalı.
* Mühendislerin ve doktorların İş Güvenliği konusunda lisans sonrası eğitimlerinin üniversiteler, TMMOB`ye bağlı ilgili meslek odaları ve TTB tarafından verilmesi ve sertifikalandırılması hedeflenmeli.
"Az işçi çalıştıran yerlerde de uygulanmalı"
* Başta KOBİ`ler olmak üzere 50`den daha az işçi çalıştıran iş yerlerinde de işletme bünyesinde İSİG Kurullarının kurulması zorunlu hale getirilmeli.
* Bütün okullarda İSİG eğitimi yapılmalı, fakültelerinde İSİG kürsüleri kurulmalı.
* SGK'nın İş Kazası ve Meslek Hastalıkları İstatistikleri, özellikle tespit edilen meslek hastalığı sayısı gerçekleri yansıtmaktan çok uzak. Meslek Hastalıkları Hastanesi sayısı arttırılmalı, meslek hastalıklarının tespitine yönelik çalışmalar yapılmalı.
"Çocuk emeği sömürüsü kaldırılmalı"
* Çocuk emeği sömürüsü ortadan kaldırılmalı, çocuk işçiler rehabilite edilerek, eğitime yönlendirilmeli.
* Ucuz işgücü olarak görülen kadın ve emeğine yönelik tüm olumsuz uygulamalar kaldırılarak eşit işe eşit ücret sağlanmalı.
* İşyerlerinde kaza ve meslek hastalıklarına ait bilgiler bir veri tabanında toplanmalı.
* Risk Esaslı Yönetim anlayışı ön plana çıkarılmalı.
"Ağır ve tehlikeli işler kavramı yasada yer almalı"
* Yasayla kaldırılan "ağır ve tehlikeli işler" kavramı ve iş yerlerine "işletme belgesi" alınması zorunluluğu yasada yer almalı.
* "Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi" yönlendirici ve fonksiyonel bir yapıya kavuşturulmalı.
* Kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanları asli görevlerinin dışında veya diğer kurumlarda görevlendirilmemeli.
"İşyeri hekimi ve uzmanın iş güvencesi korunmalı"
* İşyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanlarının yaptıkları tespitler, gereklilik ve öneriler yerine getirilmeden, iş kazası ve meslek hastalıklarından sorumlu tutulmaları, iş güvenliği uzmanları ve hekimlerinin belgelerinin askıya alınması gerçekle bağdaşmamakta. Mesleki bağımsızlıkları ve iş güvenceleri korunmalı.
* Bakanlık kamusal denetim yükümlülüklerini yerine getirmeli. (NV)