BBC İran’daki Zahedan kentinde Cuma günü düzenlenen protestolarda kolluk kuvvetlerinin ateş açtığını duyurdu.
Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde protestocuların üzerine ateş açıldığı görülüyor.
Devlet kontrolündeki medyaya göre bir kişi hayatını kaybederken 14 kişi de yaralandı.
Kentteki protestolar 22 yaşındaki Jîna Mahsa Amini’nin 16 Eylül’de öldürülmesi üzerine başlamış, dört hafta önce üst düzey bir polisin 20 yaşından küçük bir kıza tecavüz ettiği suçlamaları üzerine daha da büyümüştü.
Bu suçlamanın ardından 30 Eylül’de düzenlenen protestoda kaç kişinin öldüğü tam olarak bilinmese de insan hakları örgütlerinin çalışmaları 90’dan fazla kişinin öldüğünü gösteriyor.
Bunun ardından üst düzey iki polisin görevden alındığı açıklandı. İran’da protestoları bastırmakla görevli polislerin üst düzey yöneticilerinin görevden alınması nadiren görülen bir durum olsa da kentte protestoları dindirmeye yetmedi.
BBC Farsça servisine gönderilen bir videoda bazı binaların zeminlerinin kanla kaplandığı görülüyor ve protestocuların “Hamaney’e ölüm” sloganları duyuluyor.
Afganistan ve Pakistan sınırındaki Sistan Belucistan eyaletinin nüfusu, İran’ın çoğunluğunun aksine Sünni ağırlıklı.
TIKLAYIN - İran'da Mahsa Amini eylemleri: Kadınlar çok kararlı
TIKLAYIN - Akademisyen Matin: İran'da başörtüsü yasağı gevşetilebilir
Analiz: Lyse Doucet, BBC Dış Haberler Muhabiri
İran İslam Cumhuriyeti bugüne kadar çok protesto gördü ama böylesini görmedi.
Bir ay önce Zahedan’da onlarca kişi öldürüldü.
Bu, altı haftayı geride bırakan protestolarda en fazla kişinin hayatını kaybettiği gün olmuştu.
Fakat bu ölümler, ülkenin geri kalanındaki protestocuların sinmesine yol açmadı.
Bugüne kadar öldürülen çok sayıda kişinin dışında 13 bin kişi de gözaltına alındı.
Birleşmiş Milletler, yetkililerin bazı cenazeleri ailelere vermeyi reddettiğini, bunun daha fazla öfke yaratmasından çekindiklerini belirten bir açıklama yapmıştı.
İran hükümeti hâlâ protestocuların “yabancıların harekete geçirdiği isyancılar” olduğunu öne sürüyor.
Liseli kızların zorunlu başörtüsünü reddettiği, her yaştan kadınların sokaklarda başörtüsüz dolaşmaya başladığı bu sıra dışı dönemde buna inanmak zor.
İran’ın bundan sonra, önceki on yıllarda olduğu gibi, ahlak polisinin sıkı bir şekilde başörtüsü denetimi yapabileceği bir döneme dönebilmesi de pek olası değil.
Bu, artık kadınların ne giydiğini aşan bir mesele.
Önceki yıllarda büyük protestolar, aylarca sürse de sonunda bastırılıyordu.
Bu seferki protestolar ise her hafta daha da güçleniyor.
İran’ın güvenlik aygıtlarının tamamı sahaya sürülmedi.
Yetkililer İslam Cumhuriyeti’ni korumak için tüm araçları kullanacaktır.
Fakat ülkedeki protestocular, özellikle de yeni nesil kadınlar ve erkekler, hayatlarını değiştirmek için ellerinden gelen her şeyi yapmaya kararlı gözüküyor.
(EMK)