"Sizin çocuklarınızın adları yok mu? Ayşe, Ali, Ozan...
Iraklı çocukların da adları var: Hüseyin, Merve, Muhammed...
Onlar birer sayı değil. Onların da yüzleri, kalpleri, hayalleri var. Onlara asla savaş zaiyatı, onlara asla birer sayı gözüyle bakmayın!
Merhaba dostlar! Marhaba ey yuha likhwa! Hello friends! Sılaw ji wera!
İnsan olmanın bir anlamı var: Yaşamı savunmak. Oysa savaşlar yaşamın değil ölümün üzerine kurulur! Üstelik savaşlarda kaybeden her zaman biziz. Kazanan ise yalnızca silah tekelleri, petrol kartelleri. İşte bu yüzden "terörizme karşı savaş" yalanına inanmıyoruz.
Irak petrollerine göz diktiği tüm dünyaca bilinen Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Yönetimi, saldırısına gerekçe uyduruyor :
"Irak'a demokrasi getireceğini" söylüyor.
Sayısız ülkede kendi diktatörlüklerini kurduran kim?
Daha dün, Venezüela'da halk tarafından seçilmiş Hugo Chavez'i devirmeye çalışan kim?
Uluslararası sözleşmeleri hiçe sayan, baltalayan kim?
Irak petrollerine göz diktiği tüm dünyaca bilinen ABD Yönetimi, saldırısına gerekçe uyduruyor:
Irak'ta kitle imha silahları bulunduğunu iddia ediyor, fakat kanıtlayamıyor. Saldırmak için zaten herhangi bir gerekçeye ihtiyaç duymadığını, Bush'un danışmanı Perle'ün ağzından açıklıyor: "Irak'ta silah bulmasak da saldıracağız!"
Peki, hangimiz sorduk bugüne kadar, ABD'nin elindeki kitle imha silahları ne olacak diye?
Acayip olan şu ki, kimse kalkıp da ABD'ye şunu demiyor: "En korkunç silahların en büyük stoku sende. Üstelik, atom bombasını şimdiye kadar bir tek sen insanların üzerine attın. Şimdi hangi yüzle bir azgelişmiş ülkenin silahlardan arındırılmasını isteyebiliyorsun? Asıl, Washington silahsızlansın!"
Size soruyorum, Japonya'ya ilk atom bombasını atan kim?
Size soruyorum, kimyasal, biyolojik, nükleer silahları dünyanın başına bela eden kim?
Size soruyorum, Latin Amerika'dan Afrika'ya, Asya'dan Orta Doğu'ya her yerde saldıran kim?
Evet, Ortadoğu yangın yeri. Peki bu yangını çıkaranların başında, savaş çığlıkları atan ABD'nin saldırgan yönetimi gelmiyor mu?
Unutmayın, çözüm olarak gözümüze sokmak istedikleri savaşa şimdi karşı çıkmazsak, bu yangın tüm dünyayı saracak!
Unutmayın, savaş binlerce ölüm, binlerce sakat insan, gözyaşı, açlık, yoksulluk, sefalet ve yeni savaşlar demektir!
Unutmayın, savaş kadınlar için cinsel taciz, tecavüz, şiddet ve göç demektir.
Unutmayın, hiçbir savaş ardında gözyaşı yerine mutluluk, keder yerine umut bırakmadı!
Bir ev düşünün ki, ekmek, aş girmesi yasak!
Bir ev düşünün ki, ilaç girmesi yasak!
Bir ev düşünün ki, aç, susuz, ilaçsız ve savunmasız insanlar, her gün tepelerine yağacak bombaların korkusuyla yaşıyor...
Irak, yıllardır uygulanan ambargo nedeniyle, ilaçsızlıktan, beslenme yetersizliğinden çocuklarını, insanlarını yitiriyor.
Ambargo yüzünden her ay 7 bin Iraklı çocuk ölüyor!
Bombardımanlarda kullanılan seyreltilmiş uranyum nedeniyle binlerce çocuk sakat ya da kanserli doğuyor. Tedavileri için gereken ilaçlar ise, ambargo nedeniyle ülkeye sokulamıyor!
Ambargo ve yaptırımlar Saddam'ı değil, Irak halkını cezalandırıyor!
Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı ve İnsani Yardım Koordinatörü Denis Halliday, tanık olduğu insanlık utancına dayanamayıp 1998'de istifa etti. Görevini bırakırken söylediği sözler ise ibret vericiydi: "Bir ülkenin tamamını mahvetmek üzereyiz."
Uluslararası toplum, Irak'a yeni bir savaş açılmasına karşı çıkıyor. Bizler de, Irak'ta savaşa hayır diyen uluslararası hareketin bir parçası olarak buradayız.
Amerika ve yandaşlarının kıyamet provasına hayır demek için buradayız. Türkiye hükümeti de bu savaşı istemediğini, hava sahasını açmayacağını, üsleri kullandırtmayacağını, Irak topraklarına hiçbir nedenle girmeyeceğini açıkça ifade etmelidir.
Hiç kuşku yok ki, 11 Eylül saldırısının yarattığı kaygı ortamında, bugün hepimiz daha dikkatli olmak zorundayız.Çünkü silah tekelleri ve Bush yönetimi, daha saldırgan bir uluslararası politika uygulamak için elverişli bir zemin elde etmeye çalışıyor. Bu zemine dayanarak, "Ya bizden yanasın, ya da terörist!" diyor.
Tüm dünya bu dayatmayı reddediyor, emperyalizme karşı hep birlikte YÜKSEK SESLE haykırıyor:
* Başka Bir Dünya Mümkün!
Bizler, bu alanda toplanan on binlerce insan, kendi farklı kimliklerimizi, farklı görüşlerimizi koruyarak sesimizi onların sesine katıyor ve ilan ediyoruz: * Başka Bir Dünya Mümkün!
Ve bugün bu meydanda hepimiz aynı talepte buluşuyoruz:
* Irak'ta Savaşa Hayır!
Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne, Amerikan Kongresine, Birleşmiş Milletler'e ve tüm dünya halklarına, bir yürek olup sesleniyoruz:
* Irak'ta Savaşa Hayır!
Bugün burada bir tarih yazıyoruz. Bu eylemle ülkemizin tarihinde bir ilki gerçekleştiriyoruz. Bundan sonra "1 Aralıktan önce" ve "1 Aralık'tan sonra" denilecek.
"Bu toprağın insanları 1 Aralık'ta, tüm farklılıklarına karşın, sadece insan oldukları için, sadece yürekleri hâlâ kurumamış olduğu için, sadece mazlum Irak halkına sıcak bir 'yalnız değilsiniz' demek için, el ele verdiler" diye yazılacak.
ABD ya da İngiltere ya da bölgemize saldırmaya hazırlanan devletler sanıyorlardı ki, sahipsiz köy buldular, sanıyorlardı ki değneksiz gezecekler.
Söyleyin, Orta Doğu sahipsiz mi?
Söyleyin, Irak halkı sahipsiz mi?
Söyleyin, Buna seyirci kalacak mıyız?
El ilanımızın başlığı şöyledir: Onlara Irak, ama bize yakın! Bu yakınlık sadece coğrafî, dinî, kültürel bir yakınlık değil. Daha da yakın, daha da yakın... Biz kardeşiz. Yeryüzünün tüm halklarıyla olduğu gibi.
Tıpkı bu alanda olduğu gibi, bu topraklarda da, tüm Orta Doğu'da da her inançtan insan var. Bugün, Müslümanların en kutsal günlerinden biri: Bu gece kadir gecesi. Birkaç gün sonra Ramazan Bayramı. Ve birkaç hafta sonra da Hıristiyanların kutsal Noel'i! Buradan bütün inançları, kutsal günlerinde birleşmeye, tek yürek olmaya çağırıyoruz.
Onların kârları için, onların petrol ve silah tekelleri için, onların hiçbir şeyi için kimsenin dökecek bir damla kanı yok!
Uyarıyoruz!
Bu bir başlangıçtır ve arkası gelecek!
Uyarıyoruz!
Buna seyirci kalmayacağız!
Uyarıyoruz!
Bugün değilse yarın! Ama mutlaka...
Uyarıyoruz!
Ama mutlaka...
Ama mutlaka...
Ama mutlaka bunun önüne geçeceğiz!
Bu bir başlangıçtır ve arkası gelecek!
Irak'ta Savaşa Hayır!
La Lil Harbi Fil Iraq !
Emlı Iraq'e Şerna Xwazın!
No War In Iraq!" (HA/BB)