Amerika'nın Sesi'nin bildirdiğine göre, toplantıda Türkiye, Azerbaycan, Rusya ve bazı Orta Asya ülkelerindeki durum üzerine bilgi verildi. Avrupa'da Güvenlik ve İşbirliği Komisyonu'ndaki toplantıya ABD Dışişleri Bakanlığı, Özgürlük Evi adlı sivil toplum örgütü ve AGİT yetkilileri katıldı.
Komisyonun başkanlığını yapan Cumhuriyetçi Partili, New Jersey Milletvekili Christopher Smith açış konuşmasında, Türkiye'nin zorunlu internet filtreleme sistemi uygulamaya hazırlandığını söyledi. Smith bunun AGİT üyesi ülkelerde rastlanmayan derecede bir sınırlama girişimi olduğunu da belirtti ve 14 bin web sitesine erişimin aktif bir şekilde engellediği ve içerik üzerinde geniş kısıtlamalar uyguladığı için Türkiye'yi eleştirdi.
Dışişleri Bakanı'nın Demokrasi ve İnsan Hakları'ndan Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Daniel Baer de Türkiye'deki duruma ilişkin kaygılarından söz etti. Baer çoğu hassas nitelikli sosyal ve siyasi konulara değinen beş binden fazla internet sitesine erişimin engellendiğini ifade etti.
22 Ağustos'ta uygulanmaya başlayacak olan yeni filtreleme sistemini söyleyen Baer, yetkililerin 138 kelimeden oluşan bir liste yayınlayarak, suç niteliği taşıdığı gerekçesiyle, alan adı bu kelimeleri içeren sitelere erişimi yasakladığını da hatırlattı.
Türkiye'ye, "insan haklarının bir parçası" diye nitelediği internet erişim hakkı konusunda özgürlük çağrısında bulunan Baer, uluslararası internet şirketlerinin bu tür sınırlayıcı düzenlemeler altında Türkiye'de faaliyet gösterme konusundaki kaygılarını da anlattı.
Freedom House (Özgürlük Evi) adlı sivil toplum kuruluşunun Başkanı David Kramer ise yeni filtreleme sisteminden "AGİT ülkelerinde ilk kez uygulanacak hükümet kontrolündeki filtreleme sistemi" olarak söz etti. Kramer, Türkiye'de İnternet Yasası olarak bilinen ve 2007'de yürürlüğe giren 5651 sayılı yasanın bu tür uygulamalara zemin hazırladığını söyleyerek bu durumu eleştirdi.
Toplantıda konuşan AGİT'in Medya Özgürlüğü Temsilcisi Dunja Mijatoviç de diğer konuşmacılara paralel olarak "Türkiye'de internet filtre uygulamasına dayanan yasal düzenlemelerin, uluslararası standartların ihlali anlamına geleceği" vurguladı ve zaten çok fazla olan yasaklı site sayısının daha da artabileceğini savundu. (YY)